MÜCAHİT YANILMAZ SALIBABA MAHALLESİ TAZİYE EVİ AÇILIŞINA KATILDI

Gerçekleştirilen açılışta açıklamalar da bulunan Yanılmaz,’’Salıbaba bizim hayatımızda ayrı bir yere sahip. Çocukluğumuz bu bölgede geçti. Sanayi mahdigeresinde otururken şimdi sanayi sitesi yerinde olan sahada futbol oynar, çimento toprağı alınan alanda biriken alanlarda yürüdük. Yine bu mahdigerede o günlerde bulunan briket ve tuğla ocaklarında çalışarak öğrenci harçlıklarımızı çıkartırdık.’’dedi.

Başkan Yanılmaz sözlerine şöyle devam etti;Salıbaba mahdigeremiz, manevi cephesiyle de mahdigereye ismini veren Salıbaba’nın manevi mirasını ve ruhunu taşıyan köklü bir mahdigeremiz. Bugün farklı farklı mahdigerelerde ikamet etseler de birçok hemşerimizin bir dönem bulundukları bir mahdigere.Ve bu mahdigere ilk günden bugüne doğruları savunma, hakkın ve haklının yanında olmasıyla öne çıkmış bir mahdigeremiz. Her şartta da bu dik duruşundan taviz vermemiş bir mahdigeremiz.Bugün de önemli bir ihtiyaç olan taziye evinin açılışını yapıyoruz. Allah hayırlı ve uğurlu kılsın.Hizmetleri yapmak için güçlü devlet olmak lazım. Güçlü devlet olabilmek için de halka dayalı, halkın değerlerinden gücünü alan güçlü iktidarlar gerekli. Ülkede ne zaman istikrar olmuşsa hizmet gelmiş, ne zaman kaos ve kargaşa olmuş hizmetler kesilmiştir.Bu merhum Menderes döneminde de böyle olmuştur, Özal döneminde de böyle olmuştur. Ancak öyle günler ve dönemler de gelmiştir ki istikrarımız kaybolunca 3 sente muhtaç olmuşuzdur.Dolayısıyla kalkınmanın da gelişmenin de yolu istikrardan ve milletle birlikte olmaktan geçiyor.Zor günlerden geçiyoruz ama zorlukları aşmak bizim şiarımızdır, ateşten çemberleri kırmak bizim karakterimizdir. Terörü besleyenler milletimizin güven duygusunu yok etmek, Türkiye’yi umutsuzluk çemberine hapsetmek istiyorlar. Hepimiz inanmış insanlarız. Bizim dinimiz bir insanı öldürmenin tüm insanlığı öldürmekle eşdeğer görmüştür. Masum bir insanı öldürmek sadece bizim dinimizde değil tüm semavi dinlerde yasaklanmış ve men edilmiştir. Adı ne olursa olsun ve kimden gelirse gelsin masum insanların öldürülmesini şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Tabi bu saldırıyı zamanlaması açısından da çok manidar buluyoruz. Türkiye, en kritik, en tarihî seçimlere doğru giderken, seçimlere üç hafta kala bu eylemi yaptılar. Önce şunu çok iyi bilmemiz gerekiyor: Bu saldırı, Türkiye'yi dize getirmeyi ve bitirmeyi amaçlayan küresel bir saldırıdır. Küresel güçlerin, taşeron şebekelerini kullanarak gerçekleştirdikleri, bir taşla bir kaç kuş vurmayı amaçlayan bir saldırıdır.

‘’KÜRESEL GÜÇLER SEÇİMLERİN YAPILMASINI ENGELLEMEK İSTİYOR’’

Yanılmaz,’’Saldırının amacı neydi kardeşlerim; Küresel güçler, bu saldırıyla şunları gerçekleştirmek istiyorlar, Türkiye'de seçimlerin yapılmasını engellemek, seçimler yapılsa bile seçimleri şaibeli hâle getirmek. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tasfiye etmek, Türkiye'yi koalisyonlara mahkûm ederek hem yönetilemez hâle getirmek hem de istedikleri şekilde kontrol edebilmek.
Türkiye'yi Balkanlaştırmak, Lübnan, Irak, Suriye gibi paramparça etmek ve kendi köleleri yapmak.
Değerli kardeşlerim, bu amaca ulaşmak için bazen PKK’yı bazen DAİŞ’i bazen DHKP bazen El kadide bazen de ismi duyulmamış örgütü kullanıyorlar. Bunların hepsi de iddia ettikleri gibi kuruluş gerekçelerindeki halkların ve inançların hakkını savunmak derdinde değiller. PKK Kürtleri öldürerek Kürtlerin hakkını savunamaz. DEAŞ, Müslüman öldürerek islamın savunucusu rolüne giremez. Bunlar piyon, bunlar taşeron. Büyük oyunu görmeliyiz kardeşlerim, iste oyun ve senaryo bu. Peki, bunu bozmak ve onların planlarını başlarına geçirmek için neler yapmak lazım?Yapacağımız şeyi İmam Şafi bize haber veriyor.İmam Şafii'ye sordular:Fitne zamanı hakkı tutanı nasıl anlarız?Dedi ki: “Düşman okunu takip edin, o sizi Hak ehline götürür.”Yapacağımız şey bu kadar basit. Bugün içte ve dışta düşman bildiğimiz, ülkemizin kalkınmasını ve gelişmesini istemeyen, değerlerimize hakaret eden ve bizi asla ve asla sevmeyen devlet, kişi, kurum, cemaat, terör örgütleri, siyasi partilerin okları kimi hedef alıyorsa işte o bizleri Hak ehline, doğruya götürecek olandır.Onun için bu seçimlere sıradan bir seçim demiyoruz. 7 düvele karşı onlarca cephede bir mücadele var. Bu mücadele kaybedilirse kaybeden Ak parti, Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu olmayacaktır. Türkiye yani bizler kaybedeceğiz’’diye ifade etti.