MÜCAHİT YANILMAZ ELAZIĞLI İŞDAMLARI İSTİŞARE TOPLANTISINA KATILDI

Düzenlenen toplantı da bir konuşma yapan Yanılmaz,’’Mekân İstanbul ama zaman Elazığ adeta. Bugün günlerden Elazığ. Bugün dünya başkenti İstanbul’da kültür şehri Elazığ’ın  dostluk, kardeşlik, muhabbet ve hasret giderme istişare toplantısı var. Bu salonda Eyüp el Ensari’nin, Şemsettinlerin manevi ruhu ile Beyzade Hazretlerinin, İmam Efendinin Kazım Efendinin ruhu var.İstanbul şairi Yahya Kemal gibi destan şairi hemşerimiz Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlunun, İshak Sunguroğlu, Fikret Memişoğlu ve Ahmet Kabaklı’nın ruhu var.’’dedi.

Yanılmaz,sözlerine şöyle devam etti;’’Bu salonda burada olmasa bile kalbi Elazığ için atan, yüreği Elazığ için titreyen gakkolarımızın ruhu var. Kısaca burada;“Vatanın elleri çok güzel amma Gakgoşlar diyarı Elaziz başka” Diyen milyonların kalbi, gönlü ve yüreği var.İstanbul devasa bir şehir. Hemen her şehirden insanlar yaşıyor bu metropolde. Küçük bir Türkiye gibi İstanbul. Farklı şehirlerin kültürleri kadar farklı dinlerin, ülkelerin ve medeniyetlerin de izi var bu kadim şehirde. Burada her bir hemşerimizin kendi alanında başarılı çalışmalar ortaya koyması ve zirvede olmaları bizleri de mutlu ediyor ve gururlandırıyor. Bu başarılarınızdan ve bizlerin göğsünü kabartacak güzel işlere imza atmanızdan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.Elazığ, tarihin her döneminde ülkesi, milleti ve devletinin yanında yer almış, yanlışlıklara ve kötülüklere her zaman kalkan olmuş yürekli insanların şehridir. Şairin; Gakgom babacandır, gözü de pektir. Mazluma yumuşak, zalime serttir. Kdigereşliği bilmez haşa, merttir, mert. Herkese 'gakkomsun' denilmez gakgoş" dediği gibi her zaman iyinin yanında yanlışın karşısında olmuştur.Şehirlerin gelişmesi ve kalkınması ancak ülkenin kalkınması ve gelişmesiyle mümkün olabilir. Şehir ekonomilerini, yatırım ve istihdam oranlarını ülkenin ekonomik yapısı ve konumundan vareste değildir. Güçlü ekonomiler, istikrarlı ekonomik politikalar ancak şehirlere güçlü yatırımlar ve istihdam olarak yansıyabilir. Dolayısıyla şehirlerin kalkınmasında sermaye kadar genel ekonomik politikalar siyasi istikrar ve güven ortamı da gereklidir.Milletimiz, bu 13 yıl içinde, ‘olmaz’ denilenlerin olduğuna, ‘hayal’ denilenlerin gerçekleştiğine bizzat şahit oldu. Bu süreçte Türkiye, vesayetlerle alanı yok edilmiş sözde demokrasiden, nitelikli bir demokrasiye, ekonomik krizlerden istikrarlı bir ekonomik yapıya doğru yürümüştür.7 Haziran’dan bu yana geçen sürede de 2002’den bu yana yaşanan büyük demokratik dönüşümünün oluşturduğu siyasi tecrübe ve olgunluk sayesinde, yönetimde bir boşluk ve istikrarsızlık ortaya çıkmasına izin verilmedi.’’dedi.