MEŞRUİYET OLAN HAKKIMIZI KULLANIYORUZ

Gülşah ALTAŞ / TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve Elazığ Milletvekili Ömer Serdar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, koalisyon hava kuvvetlerinin de desteğiyle, Suriye'nin Hale

MEŞRUİYET OLAN HAKKIMIZI KULLANIYORUZ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Gülşah ALTAŞ / TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve Elazığ Milletvekili Ömer Serdar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, koalisyon hava kuvvetlerinin de desteğiyle, Suriye'nin Halep kentine bağlı Cerablus bölgesinin, terör örgütü DAEŞ'ten temizlenmesini sağlamak için başlattığı askeri harekatın, Türkiye’nin meşruiyet olan bir hakkı olduğunu söyledi.

 

Meclis’in çalışmalarına 1 Ekim’e kadar ara verilmesi nedeniyle seçim bölgesi olan Elazığ’a gelen ve gazetemizi ziyaret eden TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve Elazığ Milletvekili Ömer Serdar, 15 Temmuz darbe girişimi sürecinde ve o süreç sonrası özellikle Elazığ’ın yerel medyasının ve ulusal medyanın büyük bir kısmının devletin yanında duran tavrının son derece önemli olduğunu kaydetti.  15 Temmuz sürecinde Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiğini ve medyanın da bu sürece olumlu katkı sağladığını ifade eden Serdar, bu nedenle basın mensuplarına teşekkür etti.

 

Ziyaretinde gündeme ilişki değerlendirmelerde de bulunan Serdar, Türkiye’nin Suriye topraklarına gerçekleştirdiği askeri harekatın temel amacının sınır güvenliğini sağlamak olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Özellikle Suriye’nin iç karışıklık sürecinden ve sınırımızda yönetilemez durumda olan devletler konumundan sonra biz de bu durumdan olumsuz olarak etkilendik. Ocak ayından sonra kendi iç bölgemize yaklaşık 50’nin üzerinde havan topu atılmıştı. 26-27 vatandaşımız şehit oldu. Türkiye bu konuda gerekli adımları atmak durumundaydı. Bu harekatın temel amacı sınır güvenliğini sağlamak. Tabi bu aşama Suriye’nin hangi iç bölgesinde sonuçlanırsa Türkiye oraya kadar mücadelesini devam ettirecektir. Bu koalisyon güçlerinin ve Özgür Suriye Ordusu’nun bir mutabakatı çerçevesinde yürüyen bir harekat. Türkiye orada DAEŞ ile mücadele verirken, Türkiye için tehdit unsuru oluşturan PYD/YPG güçleriyle de mücadeleyi verecektir. Bilinmelidir ki Türkiye kendisi için meşruiyet olan bir hakkı kullanıyor. Gerek DAEŞ’in, gerek PKK’nın, gerekse diğer terör örgütlerinin FETÖ ile ilişkileri ortaya çıktıktan sonra Türkiye’nin açık bir tehdit haline dönüştürülmesi nedeniyle Türkiye burada gerekli güvenlik önlemlerini almak zorundadır. Kendi ordusunda özellikle bir takım operasyonlar yapmak zorunda olan bir devletin bu aşamada kara harekatı yapması önemli. Bu Türk ordusunun ne kadar güçlü olduğunun da açık bir göstergesi. Bunların diplomatik ayakları daha önce Rusya ve İran görüşmeleriyle sağlanmıştı. Zaten koalisyon güçleriyle de paralel yürüyen bir operasyon. Türkiye’nin bu operasyonda kendisinin güvenliğini sağlayacağı kanaatindeyim.”

ELAZIĞ SALDIRIDA SEÇİLMİŞ ŞEHİRDİ

18 Ağustos tarihinde Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik gerçekleştirilen bombalı saldırıyı da değerlendiren Serdar, bu saldırıda Elazığ’ın özellikle seçildiğini ancak terör örgütünün Elazığ’da amacına ulaşamadığını ve ulaşamayacağını söyledi. Türkiye’nin bundan sonraki süreçte bir takım mutabakatlarla ilerleyeceğini vurgulayan Serdar, “Bir takım terör örgütlerinin FETÖ darbe planı sorası harekete geçmesi nedeniyle ilimiz tarihinde ilk defa bombalı terör saldırısı yaşandı. Bu noktada Elazığ’ın seçilmiş olması önemli. Buradaki okumayı doğru yapmak lazım. Kürt-Türk, Alevi-Sunni, Zaza gibi birçok sosyolojik unsurun bir arada barış içerisinde yaşadığı şehrimiz hedef alındı. Devlette bunu böyle okuduğu için Başbakan ve 4 bakan düzeyinde burada aynı gün gerekli incelemeleri birlikte yaptık. Terör amacına Elazığ’da ulaşamadı. Vatandaş bu konuda duyarlı davrandı. Elazığ halkına ve basın mensuplarına teşekkür ediyoruz. Türkiye bundan sonraki süreçte bir takım mutabakatlarla ilerleyecek. Özellikle FETÖ darbe planının ertesinde Türkiye’de toplumsal mutabakatlar oluştu. Bu kapsamda devleti yeniden yapılandırarak, merkezine adaleti oturtup hakkaniyet ölçüsünde kurumları yeniden inşa ederek yürüyecek. Bu konuda siyasi partilerin, medyanın, STK’ların tavrının çok olumlu olduğunu görüyoruz ve bu mutabakatı önemli buluyoruz” diye konuştu.

TERÖRİST BAŞININ TÜRKİYE’YE İADESİ SAĞLANACAK

TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve Elazığ Milletvekili Ömer Serdar, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in Türkiye ziyaretinde öncelikli konunun Fetullah Gülen’in Türkiye’ye iadesi olduğunu kaydetti. Terörist başının Türkiye’ye iadesinin sağlanacağını ifade eden Serdar sözlerini şöyle sürdürdü: “FETÖ terör örgütünün kalkışması ve darbe planı neticesinde gerek Amerika’dan gerekse Avrupa’dan okumaların sorunlu olduğunu gördük. Olayın darbe kalkışması yanını görmek istemeyen bir tavır vardı. Burada sivil iradenin demokrasiyi ne kadar içselleştirdiğini ve kendi iradesine sahip olan bir direnişi görmeyen bir yaklaşım vardı. Bunun ötesinde alınan ifadelerden de ortaya çıkıyor ki Pensilvanya’da ikamet eden terörist başının Türkiye’nin iadesi sorunu ortaya çıkıyor. Bu konuda müracaatlarımız oldu. Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanlığı 80’nin üzerinde klasör hazırlayarak gönderdi. Onların ‘hukuki süreçleri devam ettireceğiz’ şeklinde bir takım tezleri var. Ancak biz bu sürecin uzamaması gerektiğini net bir şekilde ifade ettik. Çünkü darbe kalkışmasından sonra bağlantılar açık bir şekilde ortaya çıkmıştır ve bunun Türkiye’ye iadesi gerekmektedir. Biden’in incelemeleri çerçevesine birinci konu FETÖ ele başısının Türkiye’ye iadesidir. Kendisine Türkiye’de bu süreç çok net ve somut olarak anlatılmış olacak. Müttefikliğin gereği olarak da terörist başının Türkiye’ye iadesi sağlanmış olacak.”