MEMLEKET HAVALARI
Bizim memleketin havası iki cenahtan eser
Bir, koordinatları belli coğrafi kaynaklardan sökün edip gelen havalar
Bu
Bizim memleketin havası iki cenahtan eser;
Bir, koordinatları belli coğrafi kaynaklardan sökün edip gelen havalar;
Bunlar keşişleme, kıble, gündoğusu, lodos, karayel, yıldız, poyraz, imbat, meltem, bora gibi isim alan rüzgârlarımız;
Kimi yağmur, kimi dolu, kimi kar, kimi karla karışık yağmur, kimi de eli bomboş çıkar gelir, bir iki saçlarımızı karıştırıp, bağrımıza eser gider.
Öyle havalarda vardır ki; kanatlarında dünyanın yağmurunu taşır hiçbir belediyenin beş ay içinde yapamayacağını o beş dakikada minarelerin alemine kadar her tarafı ayrım yapmadan yıkar, bazen de üzerine ince bir güneş serip gider.
Bedava eserler bizim bu rüzgârlar bedava.
***
İki, tarihi kaynaklardan esen havalarımız var bizim.
1400 yıl öncesinden peygamber ikliminden doğan imbatlar vardır bizde.
Bu iklim içinde yer alan dört model mevsim var ki; dünya sırrına eremez.
Hz.Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer, Hz. Ali
Ali mevsimi cihangirliği, Ebubekir sadakat, Osman edep, bir de Ömer mevsimi de var ki; adalet timsalidir.
Biliyorsunuz Hz.Ömer bir gün hutbe irat ederken, sahabeden biri seslendi, mealen; ya Ömer iyi diyorsun da; ganimetten her birimize, yarım elbiselik kumaş düşmüştü, sen bu cübbeyi nereden aldın diye.
Ta ki bir cübbelik servetin kaynağı şahitle sübut buluncaya kadar hutbeye ara verdi.
Hey mübarek mevsimler hey.
***
1071 Malazgirt havalisinden beyaz bir Cuma günü start alan ve sert esen boralarımız var, 1453’te adresini değiştirdik bütün dünyalıların.
Çanakkale geçilmez dedik dünya tarihine kapak yaptık.
Kurtuluş destanını yazdık; ATATÜRK olduk.
Anıtkabirden her gün esen yiğit ve medeni bir rüzgârımız var bizim.
15 Temmuzları bayram yapan da biz olduk.
Bize Şehit Gül Derler Bizim Memlekette
***
Şiir de severiz biz, mayna etmek yok. Burkaçlı rüzgârlara şiirler fora edip böyle geçinip gideceğiz işte.
***
memleket havaları
biz de çaldık
biz de oynadık ama
***
ne felek kese açtı bize
ne de kamu malına
deniz dedik
***
bir bakış attık aşka
sdigeradık halayları
kimseye mendil sermedik
***
horonlar teptik koç gibi
içmeden sarhoş olduk
döndük barlarda
***
biz de çaldık
biz de oynadık ama
***
serde efelik vardı
gülüm
arada bir
diz çaktık yere
***
kaval çaldık mor koyunlara
sütü memede mayaladık
***
yar kıvrım kıvrım olurdu
çektiğimiz uzun havalarda
***
cepken kuşandık cephede
o kırık aynalarda
bir ayağımız Yemen
bir ayağımız Çanakkale’de
***
biz de vatanı
böyle sevdik
gülüm
***
ekmeğini suyunu
aşkla yedik iştik
***
yeri geldi
gelin-güveyi
yeri geldi
şehit olmak için
sıvadık kolları
***
biz de böyle çaldık oynadık
işte
hey gidi hey
bizim
memleket havaları…….