MEHMET NACAR VE ESERLERİ

          Bir yılı aşkın bir zamandır kültür ve sanatı ihmal etmiş, sayfamızda şiir ve şaire yer vermemiştik.

            Bu önemli bir eksiklik ve bize göre de bir kusurdu.

            Bu gün bu kusurumuzu ülkemizin yetiştirdiği çok önemli bir yazar ve şairimiz olan Mehmet Nacar’ı sayfamıza konuk ederek telafi etmeye çalışacak ve Allah nasip ederse her cumartesi günü bu sütunda şiir ve şaire yer vereceğiz.           

                                                         ***

         Mehmet Nacar 1946 yılında Kilis’te doğar. AÖF ön lisans mezunudur.

         Mezuniyetinden sonra Adana, Ordu, K.Maraş, Tokat ve Gaziantep illerinde öğretmenlik yapar. Onun “Kapıldım Gidiyorum” başlığını taşıyan anılar kitabında adeta öğretmenliğin ne kutsal, bir o kadarda ne kadar meşakkatli bir meslek olduğu gözler önüne serer.

         Bu güne kadar çeşitli dergi ve gazetelerde yedi binin üzerinde yayınlanmış makalesi vardır. Bazı gazetelerde Yazı İşleri Müdürlüğü yapar.

         Onun eserleri sadece yayınladığı makalelerden ibarette değildir.

         2002 de “Yitik Sevgiler” isimli ilk şiir kitabını yayınlar akabinde;

         2003 yılında “Bir Kentin Yalnızları” başlıklı ikinci şiir kitabını,

         2007’de “Hasrete Yolcuyum” başlıklı üçüncü şiir kitabını,

         2009 yılında “Hüzünlü Bestem” başlıklı dördüncü şiir kitabını,

         2010 yılında “Neredesin Sen” adında bir nesir kitabını,

         2012 yılında “Sürgün Âşıklar” başlıklı beşinci şiir kitabını,

         2013 yılında “Kapıldım Gidiyorum” başlığını taşıyan “Anılar” kitabını yayınlar.

         Sadece bu eserlerle de sınırlı değildir üstadımızın eserleri… 1967 yılında o günün olmayan imkânlarıyla “Zeytin Dalı” başlığını taşıyan Bir dergi çıkarır.

         Şu anda dört adet kitabı ise basıma hazır vaziyettedir. İnşdigerah yakın bir zamanda bu kitapları da elimize alma bahtiyarlığına ulaşabiliriz.

                                                        ***

         İlk şiiri 1961 yılında Kent Gazetesinde yayınlanır. O günden bu güne kitaplar dolusu yüzlerce şiirini şiir dünyamıza kazandırır.

         Yani şiir ve nesir dalında çok önemli eserlere imza atar.

         İşte onun onlarca eserleriyle iki vilayeti birden temsil etmesi Emekli Şair Valimiz cennetmekân Rıza Akdemir’in bendenize gönderdiği mektubunda; “Aziz Kardeşim. Şehirleri çok defa sevdiren yalnız geniş caddeleri, yüksek evleri, çiçekli parkları değil, güler yüzlü, sıcakkanlı, saygılı ve kültürlü insanlarıdır.” Sözünün altını çizen bir hadisedir.

            Bendeniz Şiir ve Edebiyat dalında Kilis ve Gaziantep denince kardeşim demekle iftihar ettiğim değerli hocam Mehmet Nacar’ı hatırlarım. Kendisine sağlıklı bir ömür temennisiyle sizlere onun iki şiirini takdim ediyorum.

            *

                  AFFETMEM SENİ

                  Hüzün denizinde yüzen yüreği, 
                  Diplere batırıp kaçışın neden? 
                  Sevende kalmaktır aşkın gereği, 
                  Başka bahçelerde açışın neden? 
                  **
                  Zavdigerı gönlümü sonsuz kedere, 
                  Bindirip yolladın, dönmez sefere. 
                  Sevda bardağını binlerce kere, 
                  Yerlere çalarak saçışın neden? 
                   **
                  Sevgiyi haykıran dillerin nerde? 
                  Sızılar azalsın, bir umut ver de. 
                  Ayrılık ateşi içerken burda, 
                  Gülüp bal şerbeti içişin neden? 
                  ** 
                  Dilenci misali savdın başından, 
                  Hayalin damlıyor, gönül yaşından. 
                  Yaralı gönlüme aşk kumaşından, 
                  Hasret kefenini biçişin neden? 
                  **
                  İki güvercindik sevdamız serde, 
                  Yan yana uçardık mavi göklerde. 
                  Kanadım kırılıp düştüğüm yerde, 
                  Bırakıp meçhule uçuşun neden? 
                  Gönlümde yaşarsın, affedilmeden.

                  *

         AĞLAYAN BULUT                                                       

          Yüzüne baktıkça yanaklarından, 
          Yaşların süzülüp inmesi neden? 
          Hafifçe titreyen dudaklarından, 
          Ağıtın geriye dönmesi neden? 
          **
          Sen sevda ülkesi, ben yeniçeri, 
          Fethinde atımın kurumaz teri. 
          Sevdana düştüğüm günlerden beri, 
          Yüzümün renginin sönmesi neden? 
           **
          Feleğin kubbesi masmavi çatı, 
          Altında hicrandan kızarır batı. 
          Divane olmanın neresi kötü? 
          Hüznünün ruhuma sinmesi neden? 
          **
          Yüreğin meyhane, gözlerin saki, 
          Sarhoşun olmuşsam ellere ne ki? 
          Muhabbet gülünün kuruyan kökü, 
          Dibinde içimin yanması neden? 

          **
          Âlemde ben miyim perişan gezen, 
          Ağlayan buluta resmini çizen? 
          Yollarda gözünün ucuyla süzen, 
          Herkesin belalı sanması neden? 
          **
           Saçının ucundan bir tutam ver de, 
           Çare ol içimi kavuran derde. 
           Karanlık gecede, kızıl seherde, 
           Ruhumun çilene kanması neden? 
           **
           Umut ülkesinde mevsimler kurak, 
           Dalgalı saçına ellerim tarak. 
           Hasta yatağımda sayıklayarak, 
           Dilimin adını anması neden?

           **

           Mehmet Nacar’ı bir köşe yazısıyla anlatmak, hele hele onun o muhteşem şiirlerini tanıtabilmek elbette ki mümkün değildir.  Onun eğitimciliği, yazarlığı, şairliği edebiyat dünyamızın önemli bir zenginliğidir. Tabi onu tanımakta bizim için bir zenginliktir.

          Siz değerli okurlarıma ve değerli şairime şiir tadında bir ömür diliyorum.

            Kalın sağlıcakla…