Masanın Dağılması Elazığ'a Nasıl Yansır? 

Öncelikle yeni seçim yasası, ittifak ortaklarının aldığı artık oyların en çok oy alan partiye eklenmesi şartını kaldırmıştı. Yapılacak seçimlerde ya partiler kendi ismi ve logosuyla seçime girip aldığı oy oranında vekil çıkarıp ya da çıkartamayacak ya da ittifak üyesi diğer parti listesinden aday göstererek oyların boşa gitmemesi için ortak liste gösterecekler.

Yine yeni seçim yasası bu uygulamanın ancak 41 ilde yapmaya cevaz veriyordu. 

Bu sistemle birçok ilde İyi Parti ile diğer küçük partiler, CHP listesinden aday gösterecek ya da İyi Partinin güçlü olduğu yerlerde bu parti listesinden yarışa katılacaklardı.

6’lı masa dağıldığına göre Elazığ’da hem CHP hem de İyi Parti kendi partileri adına ve kendi adaylarıyla seçimlere girecekler. Her ne kadar CHP Gürsel Erol kendi oylarıyla milletvekili seçilme potansiyeline sahipse de İyi Parti’nin böyle bir gücü şimdilik görünmüyor. Bölgesel oyları da toparlayacak yeni ve yıpranmamış yüzle belki bir milletvekili çıkartabilir ama oylar vekil çıkarmaya yetmeyecek bir sınırda da kalabilir.

Bu gerçeği düşünen İyi Parti, diğer partilerden muhtemelen de CHP’ye gidecek oyları da toplayacak bir isimle seçimlere girmeyi düşünebilir. 

Böyle bir senaryoda öne çıkan isim ise CHP’nin Elazığ’da ön seçim yapmaması halinde bağımsız  milletvekili adayı olacağını açıklayan Ali Özcan olabilir.

Özcan, İyi Parti’nin taban ve kemik oylarına ekleyeceği yeni oylarla hem kendisi milletvekili olarak çok istediği Elazığ’dan meclise gidebilir hem de İyi Parti bir milletvekilliği riske etmeyip garantileyebilir.

Bugünden sonra benzer sayısız siyasi denklemler kurulabilir. Zira Demirel’in dediği gibi siyasette 24 saat bile uzun bir süredir. Bunu bir kez daha akşam uzlaşma protokol imzalayıp ardından masayı deviren Akşener’de bir kez daha gördük.