MANTIK BUNUN NERESİNDE?

Elazığspor kulübü 24 Ocak tarihinde yaşanan depremi gerekçe göstererek tüm hakları saklı kalmak şartıyla bu sezon ligden çekilme başvurusunda bulunmuş, TFF’de bu talebi yerinde görerek onaylamıştı.

Elazığspor bu kararla hem bu yıl ligde kalacak hem de birçok sıkıntılarını gidermek için zaman kazanacaktı. TFF çok masumane bir talebi kabul ederek Elazığspor’u ligde kalmak şartıyla izne çıkardı.

Talep masum ve makul olunca araya giren hatırlı ve her   zeminde etkili olan Mehmet Ağar gibi büyüklerimiz sayesinde onay da olumlu oldu ve Elazığspor, ligde kalmanın avantajı ile bu sezonu  bitirdi.

Yaşanan bu gelişmeler belki şehir açısından isabetli olmuştur ama halktaki genel kanaat şudur ki biri deprem diğeri de yönetememe olmak üzere iki kriz, fırsata dönüştürülmüş ve gerçekten istenen bir göz yerine iki göz verilmenin mukadderatıyla ligden çekilme kolaycılığına düşülmüştür.

Elazığspor, “Ben bu takımı en iyi yerlere getirim” diyen bir yönetimle yürüyordu. Hiçbir yerel ve siyasi desteği olmadığını bile bile çoğunluğu hatır gönülle sağlanan bir kongreden çıkan yönetimin sihirli formülü olduğuna güvenenler kısa sürede hayal kırıklığına uğradılar.

Yönetimin başındaki zatın tavır ve davranışları ne bir bağış ne de destek getirdi. Kamuoyunun az bir kesiminde oluşan beklentiye karşılık olmak üzere Elazığ Belediye Başkanı çok güzel başarılı bir forma kampanyası düzenledi ve şehrin tüm kesimlerinden gelebilecek destek ve yardımlar alındı.

Kulüp başkanı her ne kadar bu bağışları küçümsese de aslında şehrin gönlünden ve yüreğinden kopan bağışlardı bunlar ve oldukça anlamlıydı.

Yönetimde acziyete ve  maç sonuçlarında başarısızlığa düşen Elazığspor yönetimi, bu gidişle ligde kalmalarının mümkün olmayacağını anlayınca depremi gerekçe gösterecek ligden çekilme kararı aldı ve bunu da TFF insani gerekçelerle onayladı.

Her şeye rağmen ve şehrin Elazığspor’un başındaki zata bakışlarına rağmen, kendisi ligden çekilmiştir.

Peki, “Belediyespor niye çekilmiyor ?” afra tafrasına ne demeli ?

Zengin ve şımarık çocukların  oyun esnasında “top benim kuralları ben koyarım” basitliğine düşülerek ve her bir cümlesi hangi haleti ruhiyenin hezeyanıdır kamuoyunca çok iyi bilinen seviyesi düşük cümlelerle  Elazığ Belediyespor’un neden ligden çekilmediğini sorgulayan şahsa vatandaş da soruyor? Be adam sen şampiyon oldun, sen başarılı oldun, sen ligde kalabilecek bir başarı gösterdin, sen kulübün sorunlarını çözdün de Belediyespor eteğinden tutup aşağı mı çekti?

Sen göğsümüzü kabartacak büyük projelerle takımı önemli bir yere getirdin de Belediyespor gibi kendi halinde ve kendi yağıyla kavrulan bir mütevazı takım buna engel mi oldu?

Sahi, toplantıyı sen ne amaçla düzenledin ve ne söyledin Elazığsporla ilgili ? Kendini kahraman diğerlerini hain ilan etmektiyse niyetin, durum tam tersi gibi oldu.

 Her defasında kendini bulunmaz hint kumaşı gibi göstermek, sokak ağzıyla birilerinin taklidini yapmak, benden başka kimse bu takımın sahibi değildir megolamanisine kapılmak iyi yolda ve iyi yönde olmadığınızı gösteriyor gerçekten.

Durum artık patolojik bir vakadır ve psikolojinin alanına girmiş durumdadır. Bir randevu alın Prof. Dr. Murat Atmaca hocamızdan da biraz mantıklı ve makul konuşabilecek düzeye gelme şansını yakalayın. Çünkü ne Elazığ, ne de Elazığspor size mahkum ve mecbur değil.

Hazır deprem de yaşanmışken Elazığspor üzerinden bunu ticari fırsata çevirmenin hesaplarını yapın ki bunu da açıkça söylüyorsunuz. Hadi başkan kolay gelsin sana…