Maharet Koparmamak mı?
'Bu Çiçeği Koparan, Araba Fiyatı Kadar Ceza Ödüyor' başlıklı haberimizin devamında şu cümleler yer alıyordu.
“Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde yüksek rakımlı bölgelerde yetişen ve halk arasında 'Ağlayan Gelin' ile 'Hüzün Çiçeği' olarak bilinen ters laleler, Elazığ'ın Arıcak ilçesinde ilkbaharla birlikte görsel şölen sunuyor.
Karların erimeye başlamasıyla birlikte dağlık bölgelerde yetişen ve halk arasında ''Ağlayan Gelin'' ve "Hüzün Çiçeği" adı verilen ters laleler, Elazığ'ın Arıcak ve Alacakaya ilçelerinde tabloları aratmayan görüntüler oluşturdu. Halk arasında sevdiğine kavuşamadığı için ağlayan gelini temsil eden ters lalelerin görsel şöleni yaklaşık 2 hafta sürüyor. İlkbahar mevsiminde kısa süreli çiçek açan ters laleler, dağlık bölgelerin yanı sıra, ilçeye bağlı yüksek rakımlı köylerde yaşayanlar tarafından bahçelere ekilerek nesli tükenmesin diye koruma altına alınıyor. Ters laleler Elazığ'ın yanı sıra Tunceli, Bingöl, Diyarbakır, Adıyaman, Hakkari, Van, Şanlıurfa, Şırnak ve Muş'ta görülüyor.
Yılda 15 gün açan, nesli tehlike altında olan ters lalelerin, bir tanesini koparan kişiye 80 bin 465 lira idari para cezası kesiliyor.”
Haberi okuduk, anladık, özümsedik ve asla koparmamamız gerektiği kanaatine vardık. Çünkü bir araba alacak paramız da yoktu.
Nesli tükenmesin diye yapılan ve koparılmaması yönünde dikkat çekilen haber, insanları uyarıcı ve bilgilendirici nitelikte ama ters laleyi koparmak yerine gereken ilgiyi göstermek lazım ve turizme kazandırmak gerekiyor. İnşallah ileri de ters laleler ile ilgili güzel çalışmaları görürüz.
Ayrıca, bu özel bitki için neden farklı çalışmalar yapılmaz. Kendi yetişme ikliminde ve ortamında neden üretimi daha çok artırılmaz. Ve bu özel çiçek etrafında neden tanıtım, kültürel etkinlikler ve bilimsel toplantılar icra edilmez. Ve neden “ters açması” hikâyesi üzerinden bir turizm rotası oluşturulmaz.
Nedenleri uzatmak mümkün ancak bu nedenleri fırsata çevirmek ve bölgenin tanıtım ve ekonomisine katkı sumak başlı başına bir çalışma gerektirir. Bunu yapmak da öncelikle bölgenin yerel yöneticilerine düşer.
Tamam, biz ters laleyi koparamadık ve bir araba parası tutarındaki cezayı ödemekten kurtulduk diyelim. Ama ters lale bu kez demez mi “madem o kadar değerliyim neden kimse değerimin, kıymetimin ve özelliğimin takdir edildiği bir yaklaşımla gelmez bana. Neden ben hep gizli bir hazine olarak kalayım bu ıssız dağlarda..
Bir ipucu: Türkiye’de sadece Halfeti de yetişen siyah gül, hem satışı hem de kolonyası ile ilçeye ekonomik katkı sunuyor. Biz de ters lalenin hem ekim miktarını hem de turizme kazandırılmasıyla ilgili bir miktar kafa yorabiliriz. Zahmet olmazsa!...