'Listeyi Değişin' Derim
Geçtiğimiz hafta sonu usta gazeteciler Arif Çakmak ile Zeki Akbıyık'ın konuğu, ilimiz Ak Parti Milletvekili ve MKYK üyesi Metin Bulut oldu.
Samimi sorulara verilen samimi cevaplarla yürüyen programda Bulut, öz eleştiri yapmakla kalmadı siyasi öngörüleri ile de ezber bozdu.
Mevcut milletvekillerinin listede yeniden yer bulmaları konusundaki soruya açık yüreklilikle. “Ben olsam listeyi değiştiririm” diyen Bulut’un bu yaklaşımı olumlu ve gerçekçi bulunduğu gibi şehir halkının duygularına da tercüman oldu. Yine Bulut’un bu yorumu, onun şahıslar yerine partisine ve lideri Erdoğan’a verdiği değeri ortaya koydu.
“Halkın size karşı tavrı ve davranışı nasıl sorusu üzerine de konuşan Bulut; “Halkımız bizi her gittiğimiz yerde olumlu karşılıyor, boynumuza sarılıyor ve hizmetlerden dolayı teşekkür ediyor” cümlesini kurdu.
Bulut’un bu sözleri elbette afaki değil, siyasi hiç değil. Zira Bulut, popülist siyaset yapmayacak kadar deneyimli ve tecrübeli. Bizzat yaşadıklarına ve vatandaşın kendilerine olan ilgisine dayanıyor.
Demek ki başta biz basın mensubu olmak üzere her fırsatta mevcut vekillerden şikâyet eden, onları artık listede görmek istemediklerini söyleyen bazı vatandaşlar, şikayetçi oldukları vekilleri karşısında görünce farklı bir ruh haline evriliyor ve başlıyor methiyeler dizmeye.
Vekiller de haklı olarak bu tabloyu görünce hoşlarına gidiyor ve “Demek ki halkta karşılığımız hala var” diyerek doğal olarak geleceğe dair yeni hayaller kuruyorlar.
Kimse kusura bakmasın ama bu paradoksta en masum taraf milletvekilleri. Zira onlar gördükleriyle ve yaşadıklarıyla fikir sahibi oluyorlar. Ancak bazı vatandaşlar, sanki biraz rol hatta strateji yapıyor. Asıl düşüncelerini saklıyor, içine atıyor. Nötr bile kalmayıp gördüğü vekili iltifatlara boğuyor.
Ve aynı şahıslar, vekil mekândan ayrıldıktan hemen sonra başlıyor eleştirmeye ve “Bunlara bir daha oy yok” demeye.
Valla bugünden sonra kimse kalkıp siyasi ahlak dersi vermesin. Elbette bir vekili beğenmek kadar beğenmeme hakkınız da var. Demokrasinin güzelliğidir zaten bu. Ancak hizmetlerini ve temsil gücünü beğenmediğiniz bir vekile çok medenice ve saygı çerçevesinde bunu söylemeniz daha dürüst ve gerçekçi olur. Bunu duyan milletvekili de ya kendisine çeki düzen verir ya da yeni bir yol çizer kendine.
Demek ki siyaseti değersiz ve itibarsız kılan kesim seçilenler değil, daha çok biz seçenleriz. Seçilenlerden doğru siyaset bekleyen seçmen doğru olmayınca bu sarmal daha uzun süre devam eder.