Lafı Güzaf!

Salı günü başlayıp Çarşamba gün boyu devam eden ve yıllardan beri özlemini çektiğimiz kar yağışı, hem şehrimize hem de ülkemize bolluk ve bereket yağacağının da müjdecisi oldu.

Lafı Güzaf!

Kar yağışının insanlık için önemini bilen ve her kar tanesinin bir altın değerinde olduğuna inanan çevreler şükreder ve memnuniyetini dile getirirken, yerde bir miktar kar oluştu diye kıyameti koparan, öfkesini kusanlara da şahit oldu bu şehir.

Neymiş efendim, azıcık kar yağmış da bazıları sokağa çıkamamış. Neymiş, 45 derece eğimli rampada mahsur kalan araçların videolarını paylaşarak, araçlar aşağı doğru kaymışmış. Neymiş, yollar bu haldeyken yetkililer neredeymiş...

Çok klasik bir tepkidir bu serzenişler ve söz olsun torba dolsun kabilinden “Ben de bir şeyler yazdım ha” kompleksini ve ezikliğini gidermeye matuf basit hareketlerdir.

Kar, her ne kadar bizler çok hak etmesek de Allah’ın bizlere bir lütfu ve bereketidir. Tabiat kadar, biz insanların ve tüm canlıların sabırsızlıkla beklediği bir rahmettir.

Kar yağar ve tabiatı tüm beyazlığı ile kuşatır. Bunlara tüm cadde, sokak ve yollar da dâhildir. Bu güzel nimetin vatandaşın günlük yaşamını olumsuz etkilememesi amacıyla tüm kurumlar belirli bir eylem planı çerçevesinde çalışmalar yapar ve yolları ulaşıma açık tutmaya çalışır. Ve her kurum bunu en üst performans ve özenle yapar. Çünkü olası aksaklıklarda gelebilecek eleştirileri bilir ve ona göre hep atak davranır.

36 saat aralıksız yağan bir kar sonrasında bazı yollara yetişilememesi ya da açıldığı halde devam eden yağış sebebiyle yeniden kapanması söz konusu olabilir.

Şehrin dört bir köşesinde yapılan hummalı çalışmalar olsa da zaman zaman aksaklıklar olabilir. Özellikle yüksek alanlara yapılan evler ya da siteler için sorun ve sıkıntı da yaşanabilir.

Evinin önünü, işyerinin kaldırımını, arabasının üzerindeki karı bile temizleyemeyen bazı insanların, kendilerini göstermek ve eleştiri yapma adına insaf sınırlarını zorlayarak bir yerlere laf çakmaları, kendini gösterme ve hissettirme psikolojisinden öte bir davranış değildir.

Her bir idareci ve yönetici, halkının yaşadığı sorunları bir an önce çözmek ve sorunu gidermek ister. Ve bunun için de canhıraş çalışır gayret eder.  Ve basın kurumları da bu çalışmaları halka duyurur ki zaten görevi budur. Kendisini sosyal medya fenomeni sayan ve fakat toplumda hiçbir özgül ağırlığı olmayan,  yapılanları görmeyen ve duymayanlara söylenecek bir söz olmasa gerek.

Her şey ve  her zorluğuna rağmen kar berekettir, rahmettir. Keşke daha çok yağsa, daha çok bereketli kılsa bu toprakları. Birileri hak etmese, azıcık keyfi kaçtığı için nankörlük etse de içimizdeki iyilerin hatırına ve duasına icabet et Allah’ım. 

Ve gökten indir rahmetini. Belediye otobüsü ve minibüsler işledikten, fırın çalıştıktan, marketler açıldıktan sonra hiçbir sorun yok. Biz memnunuz  yağan bereketten, bolluktan ve beyaz kardan..  Memnun olmayanları da kendi bozuk ruh halleri ve karanlık dünyalarıyla baş başa bırakıyoruz.

Bizim ruh halimiz, kardan adam yapıp halay çeken Elazığlı gençlerin hali. Gerisi lafı güzaf.