Kurtuluş'a muhalefet
Fırat Üniversitesi İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Rahmi Doğanay, kısa süre önce yayımlanan 'Kurtuluşa Muhalefet' adlı kitabıyla ilgili Hakimiyet Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu.
Doğanay, kitabında Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı sonrası yaşadığı varlık-yokluk mücadelesini ve bu süreçte ortaya çıkan farklı siyasi yaklaşımları ele alıyor.
OSMANLI’DAN MİLLÎ MÜCADELE’YE UZANAN SİYASİ ÇATIŞMA
Doğanay, Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı’na girmesi ve bu savaşta yenilgiye uğramasının devletin varlığını ve milletin geleceğini tehlikeye attığını belirtti. Bu süreçte farklı kesimlerin kurtuluş için çeşitli yollar önerdiğine dikkat çeken Doğanay, özellikle İttihat ve Terakki iktidarının, devleti savaşa sokarak bu duruma neden oldukları gerekçesiyle muhalifler tarafından ağır eleştirilere maruz kaldığını ifade etti.
İKİ FARKLI KURTULUŞ YOLU
Prof. Dr. Rahmi Doğanay, Osmanlı’nın kurtuluşu için önerilen iki temel yaklaşımı şöyle açıkladı:
İttihat ve Terakki karşıtı bir grup, devletin kurtuluşunun İtilaf Devletleri’nin hoşgörüsünü kazanmak ve İngiltere’nin himayesinde sınırlı bir barış anlaşması yapmak olduğunu savundu. Bu kesimler, böyle bir barışın devleti zayıf da olsa ayakta tutabileceğine inanıyordu.
Buna karşılık, “Ya İstiklal Ya Ölüm” diyenler, milletin kaderinin galip devletlerin insafına bırakılamayacağını savunarak tam bağımsızlık için mücadele ettiler. Doğanay, bu grupta hatırı sayılır sayıda İttihatçı olduğunu belirtti. Ancak İstanbul yönetimi ve mandacı çevreler, bu bağımsızlık mücadelesinin işgallere sebep olduğunu ve barış görüşmelerini engellediğini ileri sürdüler.
ÜMMETÇİLİK VE MİLLİYETÇİLİK ÇATIŞMASI
Doğanay, kitabında Mütareke döneminde Osmanlı Devleti’nde tartışılan kurtuluş yollarının, Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük gibi fikir akımları etrafında şekillendiğini vurguladı. “İttihat ve Terakki’nin Türkçülük siyasetini benimsemesi, Osmanlıcı ve İslamcı çevreler tarafından eleştirilmiş; millîlik ve Türkçülük üzerinden çeşitli suçlamalar yapılmıştır.”
Doğanay, İstanbul’daki hükümetlerin ve entelektüel çevrelerin Millî Mücadele hareketini “isyancı” ve “eşkıya” olarak nitelendirdiğini, buna karşılık Halife Sultan önderliğinde İslam çatısı altında birleşmenin tek kurtuluş yolu olarak savunulduğunu aktardı. Millî Mücadele kadrolarına yönelik olarak fetva ve bildiriler yayımlanmış, bu kadrolar “Bolşevik”, “eşkıya” ve “günahkâr” olarak tanımlanmıştır.