KÖTÜYE GİDİŞ

    Haftanın açılış maçı, rakip son haftaların en iyi sonuç alan takımı içerde ve dışarda 5 maçtır kazanan Giresunspor. Evinde Elazığspor’u ağırlayacak konuk takımında puan almaktan başka çaresi yok. Böyle bir maçın sonucu ne olursa olsun sürpriz olmaz. Eskişehirspor maçında iyi oynayan, pozisyonlara giren ve sonuca gitmekte zorlanan Elazığspor’un takım tertibine baktığımızda cezalı Traurenin yerine Binya görev yaptı. Oyuna tutuk başlayan Elazığspor, 20. Dakikada Dodo’nun kalabalık defansa rağmen çektiği şut gol oldu. Gol de geliyorum diyordu. Kaleci Serdar bir dakika içinde yakın mesafeden üç şuta karşılık verdi. 29. Dakikada Diarra’nın getirdiği topa Binya’nın vuruşu kaleci Eser’den döndü.

        İlk devre tek pozisyonun dışında iki topu bir araya getiremeyen, oyunu dikine oynayamayan, kanatları kullanamayan, rakibine baskı kuramayan takımın futbolcuları sadece bireysel oynamayı herkesin bir kahramanlık peşinde olması futbol adına doğru değil. Futbol kollektif bir oyundur, bireysel değildir. Sadece bireysel yetenekler ortaya çıkar ve skoru değiştirir. O da Elazığspor’da yok. Mehmet Yiğit, Çağrı, Hakan Bilgiç dağınık oyuncular. Cajic ve Diarra suya sabuna dokunmayan oyuncular. Tom ise savuruk, çok iş yapmak isteyen ama hiçbir iş yapamayan oyuncu. Binya ise cezalı oyuncu olunca kadroda yer bulur, o da ben buyum işinize gelirse dercesine bir oyuncu. Kehinde ise fizik gücünü iyi kullanarak oynasa da neticeyi değiştiren oyuncu değil.

        İkinci devre, Elazığspor biraz daha rakip alanda karambol toplarla sonuca gitmek istese de bir deplasman takımının atacağı köşe vuruşunun iki katını kazandı ama uzun boylu oyuncularımıza rağmen birine çıkıp kafa vuruşu yapan olmadı. 78. Dakikada Yusuf Yeşilmen’e yapılan penaltıyı Kehinde gole çevirdi. Golün sevinci yaşanmadan kademe hatalarından gelen bir kanat atağından stoperlerin yerinde olmayışı, Cajic’in kademeye girip Recep ile ortaklaşa attıkları gol, Giresunspor’un galibiyet serisini 6 da 6 ya çıkarırken Elazığspor’u da ateşin ortasına attı. İkinci devre istekli olan takım Elazığspor olsa da organize oyun yok, ayakta duran ve sorumluluk alan yok, “Ben bu maçı kazanacağım” diyebilecek bireysel oyuncu yok ! Böyle de olunca kenarda manken gibi duran Bayram Bektaş, 85. Dakikadan sonra Mesut ve Alpaslan’ı oyuna alarak dalga geçti. Bu adamlar hazırsa oyuna erken alacaksın. Hazır değilse son dakikalarda takımı kurtarma adına oyuna almanın hiçbir anlamı yok.

       Maçın hakemlerine gelince, mükemmele yakın maç idare ettiler. Pozisyonlara yakındı, futbolcularla diyalogu iyiydi, kararlarında kararlıydı. Tebrik eder ve Başarılar dileriz.