KÖTÜ BAŞLANGIÇ

Yeni sezonda yeni yazılarımla Hakimiyet Gazetesinde olacağım. Siz değerli okuyucularıma hizmete devam ederken her iki tarafa da hayırlı olmasını dilerim.

Manisa Spor deplasmanı ile 2016-2017 sezonuna merhaba diyen Elazığ Spor, rakibine 1-0 yenilerek kötü bir başlangıç yaptı. Transfer yasağı bulunan takımımız, kadrosunu tamamen korurken geçen sezon ki oyun sistemi ve teknik ekibiyle ezberi bozmamış bir görünümdeydi. Halil'i mecburiyetten kayıp etmiş ancak Berk'i kazanarak bu eksiği gidermiş görünse de ilk maçında çok da tat vermeyen bir görüntü çizdi diyebilirim.

Sezonun ilk maçının skor anlamında çok bir öneminin olmadığını herkes dile getiriyor, bende bu fikre katılıyorum zira çok iyi oynayan bir Elazığ Spor görmüş olsaydık hepimiz bu fikir etrafında birleşecektik. Maça; kalede Çağlar, savunmada Hakan Bilgiç - M.Yiğit - Çağrı - Onur, orta sahada Traore- M. Kayalı - Berk - Tom - Lamjed, forvette Ümit on biri ile çıkan takımımız klasik 4-5-1 sistemini sahaya yaysa da Tom ve Berk ile forveti üçlemeyi planlamış, deplasman maçına kıyasla biraz ofansif bir kadro görüntüsü çizmişti. Anlaşılan şu ki rakibin genç ve tecrübesiz kadrosunu fırsat bilip üç puanı düşünen bir anlayış ile maça çıkmıştı Ogün Hoca.

Maçı herhangi bir TV kanalının yayınlamaması nedeni ile pek de sağlıklı izleyemesek de sevgili müdürümüz Akif Kıraç ve spor yorumcusu sevgili Yrd.Doç Dr. Kadri Kulualp'in sosyal medyadan canlı yayın ile bizlere destek sağladığı hizmetleri sayesinde takımı net görme şansımız oldu. Kendilerine teşekkürlerimizi iletirken, yazılarımıza da ışık olmaları açısından önemli bir destekti. Traore dışında etkili olamayan oyuncularımız gerek oyun disiplini, gerek de fizik kondisyon olarak eksik bir görüntü çizdiler diye düşünüyorum. Ligin ilk maç olması hasebi ile birebir oyuncu performanslarının üst düzey olamayacağını varsayarken, oyun disiplini ve fiziki mücadele eksikliği dikkat çeken noktalardı. Daha ligin ilk maçında çok sayıda kontra atak yemek alışıla gelmiş bir durum değildir. Çağlar'ın goldeki konsantrasyon eksikliği, M. Yiğit'in bireysel hataları, M. Kayalı'nın aşırı top kayıpları Berk'in verimsiz futbolu çok alıştığımız performanslar değildi. Ümit'in formsuzluğu ve net gol pozisyonlarını harcama özellikleri aynen devam ederken, kaçırdığı gollerle takımımızı üç puandan ettiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Genel kadro tercihine baktığımız zaman doğru isimlerin ağırlıkta olduğunu söylememle birlikte, oyuncu değişikliklerinde Ogün Hoca'nın sınıfta kaldığını söyleyebilirim. Yedek kulübemizin kuvvetli olmadığı aşikar iken Berk'in oyundan alınması ciddi bir hataydı. Lamjed-Ömer değişikliği isabetli gibi görünse de skoru değiştirmeye yetmedi. Kenan'ın geç oyuna alınması da diğer bir hataydı.

Şunu özellikle belirtmeden geçemeyeceğim. Takımımızın oyuncu kadrosu ve kalitesine baktığımız zaman; sahada koşmadan mücadele etmeden hiç bir maçı kazanamayacağımız aşikar iken, fizik gücümüzün zayıf, maç kazanma arzumuzun yetersiz olması üstünde durulması gereken önemli konulardır diye düşünüyorum. Bu kadro kalitemiz ile hiç bir maçın favorisi olamayacağımız unutulmamalıdır. Rakibi fizik olarak ezdikten sonra Tom, Berk, Traore ve Ömer ile maç kazanacağımız karşımızda açık bir şeklide görünüyor. Sosyal medya yayınından izlediğimiz kadarını yazabildiğim yazımda mutlaka gözden kaçan taraflar olacaktır. Sıkı çalışan bir Elazığ Spor'un eski formuna ulaştığında taraftarlarımız derin bir oh çekecektir ancak bu noktayı önce teknik ekibin iyi analiz etmesi gerekmektedir. İyi bir yönetim, özlem çeken bir taraftar ve birlik beraberliğin olduğu bir şehirde; oyuncu grubuna ve teknik heyete daha fazla sorumluluk düşmektedir.

SAYGILARIMLA.