KONTROLÜ ALMAKTA ZORLANIYOR MUYUZ?

Seherde uyanırlar cümle kuşlar

 Dill-u dillerince tesbihe başlar

Tevhid eyler dağlar, taşlar, ağaçlar

Uyan ey gözlerim gafletten uyan

Uyan uykusu çok gözlerim uyan

                                      Sultan 3. Murat Han

Akşam kahvesi için bir araya geldiğim Gençlik ve Spor Bakanlığında çok değerli bir daire başkanımızla sohbetimiz oldu. Yetişen yeni neslin teknoloji esiri olduğunu vurguladı. Hatta yapılan bir araştırmada gençlerin yüzde 86′sı sosyal medyaya günde en az bir kere; yüzde 72′si ise her gün birkaç kere bağlanıyor olması ve bunun bağlılık konusunda tehlike sinydigereri verdiği ortadadır. Tabi sosyal paylaşım sitelerinde kimin ne aradığı da belli değil!

İnterneti bilgi babında kullanan ve eğitime destek amaçlı kullanan gençlere elbette sözümüz olmaz. Lakin zamanını boşa geçiren hatta en kötüsü terör örgütlerin ağına takılan gençlerin haline ne demeli? Hatta biraz daha ileri gidelim, bazı sitelerde uyuşturucu trafiğine ne demeli? Dahası da fuhuş vakalarının bazı sitelerden alenen yapıldığını da bilmeyenimiz yoktur her halde!

Konu ile ilgili emniyet birimlerinin ve istihbarat teşkilatının yakinen takip ettiğini biliyorum. Bu konuda üstün özverileri ile çalışan teşkilat personeline teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Lakin bu kontroller sadece bununla sınırlı kalınmamalıdır. Çünkü bu tehlikeler halen devam etmekle birlikte ve her gün bir yenileri daha eklenmektedir. Yani çalışmalar makro düzeyinde olmalıdır.

Şiddet, kan, gözyaşı, vicdan azabı, aileden ve akrabalardan uzak zorlu şartlarda bir yaşam! Bunlar işin ayrı bir boyutunu taşımaktadır. Yetişen neslin ne halde olduğunu görmemezlikten gelirsek, yaşanacak tüm olumsuzlukların sorumluları olduğumuzu da unutmayalım. Bu konuda hükümet programında gençlik programları artırılmalı ve kontrolleri için aile raporları, eğitim raporları ve çevresel raporlar tutulmalıdır. İl bazında valilik bünyesinde Gençlik Merkezlerin aktiviteleri artırılmalı, gençlerin bu merkeze kayıtları gerçekleştirilmelidir. Belediyeler mahdigerelerde yöresel etkinlikleri ve manevi duyguları ön plana çıkaracak projeler hazırlamalıdır. En önemlisi ebeveyneler evlatlarının günlük takip modunu kaybetmemeleri gerekmektedir. Aksi giden bir durum karşısında yetkililerden desten alınmalıdır. Sağlık Bakanlığı bu konuda aile taramaları başlatılmalı ve psikolojik destek verilmelidir.

Yaşanan olumsuz tablonun bedelini zamanı geldiğinde ağır ödeyeceğimiz kanısındayım. Bu vesile ile tüm yetkililere topyekûn seferberlik göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Yarınlarımızda endişe edersek vay halimize…

Amaç birilerinin görevini yapamadığını ifşa etmek değildir. Amaç yarının teminatı olan gençlerin kontrolünü sağlamak için hep birlikte el ele vererek sağlam zeminlere oturmaktır. Bunu bireysel olarak düşünüp, üzerimize düşen görevi ihya edemezsek vdigerahi bu işin vebalinden kurtulamayız vesselam…

“Ay bozmaz, süt kokmaz. Kokarsa ayran kokar, çünkü aslı süttür.”