Konteyner kentlerde 3 bin 500 kişi yaşamaya başladı
Elazığ'da depremin ardından kısa sürede yapılan çalışma ile tamamlanan konteyner evlerden oluşan geçici barınma merkezlerine 3 bin 543 kişiden oluşan bin 18 aile yerleştirildi. Öte yandan köylerde ise yaklaşık bin kişi için 300 aileye konteyner ev kurulumu yapıldığı bildirildi.
24 Ocak'ta meydana gelen 6.8'lik depremin yaraları sarılmaya devam ediyor. Geçici barınma merkezlerinden Doğukent’te 900, Kırklar Mahallesi’nde 456, Aşağı Demirtaş’ta bin 16 ve Sivrice ilçesinde 247 ailenin kalacağı konteynerden oluşan geçici barınma merkezleri kuruldu.Depremde köylerde evleri ağır hasar aileler için de şuana kadar 300 konteyner teslimi yapıldı.
Kurulumu tamamlanan biri ilçede 3'ü merkezde 4 konteyner kente bugün itibariyle bin 18 ailenin yerleştirilmesinin tamamlandığı,3 bin 543 kişinin yaşamaya başladığı öğrenildi. Köylerde teslim edilen konteyner evler de de yaklaşık bin kişilik 300 ailenin yerleştiği bildirildi. 200 ailenin daha yerleştirilmesinin planlamasının yapıldığı aktarıldı. Çadırkentlerin tamamen kaldırıldığı şehirde kurulan 3 bin ailenin kalabileceği konteyner kentlerin dolması halinde daha önceden planlanan geçici barınma merkezlerinin de hızlı bir şekilde tamamlanacağı da kaydedildi.
Kırklar Mahallesi'nde kurulan geçici barınma merkezindeki konteyner evde yaşamaya başlayanlardan Turan Ulu, “Bizler devletimizin bizlere verdiği konteynerlere geldik. Burada kendi ihtiyaçlarımızı kendimiz görüyoruz. Başımızı sokacağımız bir yer var. Allah devletimize milletimize zeval vermesin.Minnetsiz bir şekilde bura da yaşıyoruz” dedi.
1 haftadır konteyner evinde yaşayan İbrahim Bora ise, "Yerimiz gerçekten sıcak. Bu kadar kısa bir sürede bunların yapılması gerçekten çok büyük bir şey. Allah devletimize zeval vermesin. Cumhurbaşkanımız gerçekten büyük bir lider üzerine düşenin gerçekten çok daha fazlasını yaptı. Bakanlarımız, buraya gelerek vatandaşın derdini dinledi. Allah devletimize zeval vermesin. Bunlar kolay şeyler değil. Komşuluk havasından ziyade bizim artı bir avantajımız yıkılan evlerimizde ki komşularımızla beraberiz. Biz burada bir aile gibiyiz. Sürekli gidip geliyoruz birbirimize o konuda komşularımız gerçekten çok güzel. Bir afet geldi başımıza ama bu şekilde birleşmemiz bile güzel. En azından bir birimizin yükünü alıyoruz, dertlerimizle dertleniyoruz" ifadelerini kullandı.