Kokain mi Pudra Şekeri mi?

Ak Parti Genel Merkezi'nde büro elemanı olarak çalıştığı ifade edilen K. A.'nın lüks bir araç içerisinde uyuşturucu kullandığı gerekçesi ile önce gözaltına alınması, ardından pudra şekeriydi gerekçesi ile serbest bırakılması, sonradan tekrar gözaltına alınması ülkenin en çok konuşulan konuları arasına girdi.

Kokain mi Pudra Şekeri mi?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Bu olay karşısında böylesi bir elemanın Ak Parti Genel Merkezinde çalışmasının yanlışlığına tepki gösteren parti tabanı, bu konuda ilgilileri hesap vermeye ve hatta istifaya davet etiler.

AKP’ye yakınlığı ile bilinen Osmanlı Ocakları’ndan  “Davaya bu kadar zarar verenlerin AK Parti çevresinde, Erdoğan çevresinde olması neyin nesidir” tepkisi geldi.
Osmanlı Ocakları’nın, Twitter hesabından yapılan paylaşımda “Biz Osmanlı Ocakları’nda sigara dahi içmez ve izin vermezken, bu davaya bu kadar zarar verenlerin AK Parti çevresinde, Erdoğan çevresinde olması neyin nesidir? Hamza Bey’in ‘Benim yanımda böyle biri yok’ dediği kırmızı kravatlı kim o zaman” diye soruldu.

Osmanlı Ocakları, bir sonraki paylaşımında AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın “Sosyal medyada görüntüleri yayınlanan K. A. danışmanım veya özel kalem müdürüm değildir” tweetini alıntılayarak “Olmadı değerli abimiz size yakışanı yapın. Siz düzgün birisiniz ama bu konu çok su kaldıracak, bu kabul edilebilir bir durum değil. O toplantıda ne işi var bu adamın? Lütfen İstifa edin” denildi.

Bu olay, bir kişinin özel hayatı ya da yaşam şekli diye geçirtilmeyecek kadar önemli bir olaydır. Zira bu kişi, daha geçtiğimiz günlerde yapılan 7. Büyük kongrede, aile, gençler, dizilerin kötü yaşamı özendirmesinden şikâyet eden ve bu konuda adımlar attıklarını beyan eden Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hedeflerinin hayata geçirilmesinin merkez üssü ve karargâhı olan ve iddia edilen Ak Parti Genel Merkezi’nde çalışan bir isim.

Bu olay da gösteriyor ki Sayın Erdoğan, ümmeti kurtarmanın savaşını ve gayretini verirken  kendi Genel Merkezindeki ahlaki yozlaşma ve yangından haberdar edilmemiş ve uyarılmamış.

Bu olayla birlikte Ak Partili yönetici ve seçilmiş siyasilerin etraflarına daha dikkat etmesi, varsa bu tür olumsuzluk potansiyeli taşıyan isimlerle yollarını ayırması ve tabanın beklentilerine uygun insanları yakın çalışma arkadaşları olarak tercih etmeleridir.

Çünkü Ak Parti’yi yıkacak olan siyasi rakipleri değil, son yıllarda sıklıkla dile getirilen ve samimi parti tabanın da soğutan ve hatta uzaklaştıran; yolsuzluk, rüşvet, iş takipçiliği, ihalelerden komisyon alınması, bazı bakan yakınlarının bir ahtapot gibi her alandaki ihaleleri kendilerine bağlamaları ve son örnekte olduğu gibi ahlaki erozyondur. Bizden uyarması. Takdir büyüklerin…