Kızdı mı Cehennem, Sevdi mi Cennet
Ne kadar duygusuz, ruhsuz ve sevgisiz kaldığımıza dair Cuma günü 'HİÇ Mİ SEVGİMİZ KALMADI?' başlığıyla yazdığımız yazının mürekkebi kurumadan çok iğrenç bir olaya daha şahit olduk.
Bolu Kartalkaya'da çıkan yangında hayatını kaybedenlerin ailelerini telefonla arayarak alay edip dalga geçen ardından da küfür eden insanlar da yaşıyor ne yazık ki bu topraklarda.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medya üzerinden gündeme gelen, Bolu Grand Kartal Otel yangını faciasında vefat edenlerin ailelerinin aranarak dalga geçildiği iddiası üzerine resen soruşturma başlatıldığını ve toplam 5 kişi hakkında gözaltı kararı verildiği belirtmişti.
Bolu Kartalkaya'daki otel yangınından hala duman yükselirken ve 78 kişinin yanıp kül olmasının ardından toprağa verilenlerin mezarı üzerine dökülen su henüz kurumamışken hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerinin aranarak çirkin ve ahlak dışı sözler sarf edilmesi nasıl bir ruh hali ve psikolojinin ürünüdür anlama ve anlamlandırmak mümkün değil.
Böylesi insanlar hangi okullarda okudu, hangi ailede yetişti ve hangi muhitlerin ve sakat çevrelerin ülkenin başına bela ettiği marazlardır bilinmez ama bu olay nasıl bir Türkiye’de yaşadığımızın da göstergesi oldu.
Bugün gözaltına alınan ve muhtemelen serbest bırakılacak isimlerin yeniden toplum içine çıkmaları halinde kendilerini nasıl bir akıbet ve tepki bekliyor tahmin etmek çok zor değil.
Görünen o ki bu kişilerin hayat bundan sonra kendilerine zehir olacak. Benzer olayların yaşanmaması adına toplumsal tepki hatta yaptırım da şart bu tip vicdan yoksunu insanlara.
Ne garip bir ülkede yaşıyoruz değil mi? Bir yanda kendi hayatını tehlikeye atma pahasına alev topunun arasına dalan duyarlı ve vicdanlı insanlar, diğer tarafta yangında kaybettikleri yakınlarının acısı hale yüreğinde bir kor haline gelen kederli insanları arayıp dalga geçip alay edenler… Yedi Güzel Adam’ın prensi olarak bilinen merhum Erdem Beyazıt’ın; “kızdı mı cehennem kesilir, sevdi mi cennet yürekler”le dolu olacak mı bu güzelim ülkemiz?