Kıskandık mı?
Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde bulunan ve yapılan arkeolojik bulgularla dünyanın dikkatini üzerine çeken Zerzevan Kalesi ülkemiz için büyük bir önem taşıyor.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan tarihi surları ile Hevsel Bahçeleri, İslam âleminin 5. Harem-i Şerif'i olarak kabul edilen Ulu Camii, İçkale Müze Kompleksi, peygamber makamları, türbeleri ile zengin tarihi ve kültürel değerleri bünyesinde barındıran Diyarbakır, Zerzevan Kalesi ile de adını dünyaya duyurdu.
Çınar ilçesine 13 kilometre uzaklıkta bulunan ve 60 dönümlük geniş bir alanı kaplayan Zerzevan Kalesi'nde yapılan kazı çalışmalarında elde edilen Asur dönemine ait bir mühür kalenin tarihini bin 200 yıl daha geriye çekti.
Dünyanın da büyük dikkatini çeken bu yapı, Diyarbakır ve ülkemizin tanıtımı için de büyük bir önem kazandırdı. Diyarbakır zaten tarihi yapılarını koruyan ve kültürünü her zaman sahiplenen bir şehrimiz.
Birçok tarihi yapısı tescillenmiş ve koruma altına alınmıştı. Özellikle Zerzevan Kalesi en büyük tarihi miras olarak kabul ediliyor.
Diyarbakır’ın bu konudaki değerlerini dünyaya tanıtma konusundaki gayret ve çabasına bakınca neden Elazığ’da tarihi yapıların yeterince kıymetinin bilinmediği ve tüm altyapılarının tamamlanarak gelenlerin memnun kalacağı bir yüz akıyla neden turizme kazandırılamadığını düşünmüyor değiliz. Elazığ’ın dört bir köşesinde tarihi mekanları ve turizm açısından kayda değer merkezleri var ama ne yazık ki hak ettiği değeri görmüyor.
Harput’umuz, Palumuz, Madenimiz, Baskilimiz ve adını sayamadığımız birçok ilçemizde tarihi yapılarımız var ama değerini bilen yok. Biz bırakın bu değerleri dünyaya tanıtmayı, ancak kanyonlara traktörlerle taşınan turist kafilesi ile gündeme geliriz.
Ha, siz eğer “Ne olmuş bu da bir tanıtım yöntemi değil mi?” diyorsanız o zaman biz haddimizi bilir, ağzımızı kapatır yerimizde otururuz.