Kimi günahıyla kazanır, kimi meziyetiyle kayıp eder

Dört yıl boyunca Şehri Ankara da temsil edecek ağır abilerin isimleri Nisan ayında belirlenecek. Çaplı çapsız herkesi er meydanında gördük. Kimisi günahıyla kazanacak, kimisi de meziyetiyle kayıp edecek er meydanında.

Aday adayları seçmenin duygularına girdi, ancak belirleyici İrade’ye rağmen, bütünlüğümüzün, milletliğimizin hedefe koyulduğunu, görmüyoruz!

Özellikle, Ak Parti de Bünyesi zayıf, kalitesi düşük olan aday adaylarının bir kısmı, üretken ve ezber bozan değil, hazırı tüketen ve ezberleyen cinsten bir yapıya sahip olduğu için var olan sorunlara da çözüm getirecek iradeye sahip olmadığını gördük.

 Bunun yerine gerçek veya, tarihi başarılardan pay kapmak yolu ile hem toplumun gerçekleri görmesini engellemeye hem de kendi ezikliğinden kurtulmaya çalışanların olduğunu gördük.

Aday adaylarının sıkıntılı durumlarda kamplaşmalar yaparak durumu kurtarmaya çalıştığını gördük. İş kontrolden çıkınca da bir enkaz gibi yıkılanları ve iftira atanları gördük. Karganın kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmasını deyiminden yolla çıkarak, taklitçikle kendini şaşıranları gördük.

Evet … Siyasilerin seçim öncesi verilen sözlerini, Taahhütlerini, projelerini hiç yokmuş gibi saymak günümüzün aydın bireylerine artık unutturulamaz. Çünkü insanımız eskisi gibi kabuğuna çekilmiş değil.

Bakınız…

Her şey olup bittikten ve önü alınamaz sorunlar başladıktan sonra “yumuşak” davranmak ve “Kimse kırılmasın kavga olmasın. Kötülük çıkmasın” temennisinde bulunmak çözüm olmayacaktır. Herkes geç olmadan kötü iradeye tavrını almalı ve bu kirli oyun ve oyuncuları teşhir ederek mahkum etmelidir…

Sözün özü şu ki,,oyun bitince şah ayağı kalkar. Son 15 Yıldır genel seçim yaklaşırken hiç bu kadar kalite düşmemişti. Aday adayları içinde eller tutulur gözle görülür üç-beş kişinin dışında kimseyi göremedik. Kalitesiz ve renksiz kokusuz bir süreç yaşadık AK partide.

Birlikten en çok söz edenlerin de birliği dinamitleyenler olduğu bir Ak parti aday adaylığı dönemi geride kaldı. Mülakatlar başladı,yani şapka düşüp kel görünecek.

Bende diğerleri gibi hayırlısı demeyecem: görünen o ki, Ak parti Haziran ayında yapılacak Milletvekilliği seçiminde Milli görüş geleneğinden gelenlere öncelik verecek. Yani, Anayasa değişikliği için Biat felsefesini iyi bilenlerle yolla çıkılacak gibi.

Kısacası…

El kaldırıp indirecek Milletvekili profilini iyi bilen Ak parti, bu resme önem verecek. Peki ya.. Anketler, temayüller ne olacak sorusuna ise, siyasetin ne denli kirliği yapıldığı, hür iradenin hiçe sayıldığı parti içi demokrasinin olmadığı bir Ak parti ortaya çıkacak.