Kim Tamir Edecek?
Maden sahasının ihalesine Girişim Grubunun katılmaması, şehirde büyük bir hayal kırıklığı oluştururken, bu konuda hayaller kuran ve umut besleyen hemşerilerimiz için de atlatılması zor bir travma etkisi yarattı.
Aylardan beri hazırlandık, girişimlerimizi yaptık, ön talepleri aldık ve birçok iş insanımız ile tasarruf sahibi insanlara umut olduk.
Şehrin kalbi bu konuyla attı aylarca, gönlü bu konuya sevdalandı.
İki kez ertelendi ve sonunda beklenen gün geldi ve ihale tahtası açıldı.
Komisyon, dosyaları inceleri ve sadece iki firmanın teminat miktarını yatırdığı için ihaleye katılabileceğini açıkladı.
İki firma yarıştı ve sonunda Port Madencilik işi almış oldu.
Bu tablo karşısında ihalenin kimin aldığının çok da önemi yoktu. Bu haberi okuyan her Elazığlının aklına meşhur “Waldo, sen neden burada değilsin” cümlesi geldi.
Öyle ya ayların hazırlığının bir karşılığı ve atağı olmalıydı. Ama ne yazık ki salonda ve sahada atağı yapacak tek bir oyuncu dahi yoktu Girişim Grubuna mensup.
Giden ihaleye mi yanasın, aylardan beri heyecanımız ve umudumuzu kendilerine emanet etiğimiz Girişim Gurubunun bunu kullanma gereği bile duymama duyarsızlığı ve ilgisizliğine mi yanasın, hayallerimizin çalınmış olmasının yıkılmışlığına mı yanasın…
Böyle bitmemeliydi bu hikâyenin sonu. Keşke çıkılaydı er meydanına ve mücadele edilerek geri çekilineydi. Elazığ’ın onur ve gururuyla oynamadan.
İhaleye girip onurluca kaybetmek varken, umudu ve güveni yüklenip ortaya dahi çıkamamak var mı bu şehrin kitabında arkadaş?
Şimdi biz, bu hayal kırıklığı ve moral bozukluğu ile aracımıza binip son ses; “Olmasaydı sonumuz böyle” parçasını dinleyip şehrin sokaklarında deli divane gezmeyelim mi? Ya da “tamir olamıyorum” şarkısına sığınıp ruhumuzu tamir etmenin yollarını mı arasak? Bilemedik şimdi. Bildiğimiz tek şey, kötü işletildik Abe…