Kim Anlar ki Erdoğan'ı?
AK Parti İl Başkanları toplantısında partililere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatlarda ve seçilmişlerde sıkıntılı olan isimlerin geri çekilmesi gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Her iş gibi siyasette de her işin başı insan kaynağı, insan kalitesi, insan gücüdür. Üye sayısı 11 milyonu geçen partide elbette üslubuyla, tavrıyla sıkıntıya yol açan kişiler çıkabilir. Bunları geri plana çekip, kendilerinden başka alanda istifade etmeliyiz.
En önemlisi ise milletvekilinden il-ilçe yönetimine, mahalle sorumlusuna kadar AK Parti'yi temsil eden her kardeşimiz tevazuuyla iletişim kurmalıdır. Halka tepeden bakan, geleni kapıdan içeri almayan AK Parti yöneticisi olamaz. Ülkesine, şehrine ve partisine hizmet için gece gündüz koşturmayı göze alamayan AK Parti'de sorumluluk üstlenemez. Bunlar mecburi vasıflardır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok güzel ifadeler ve tespitlerde bulunmuş. Bu cümleleri belki MKYK’da başka bir milletvekili ya da üst düzey partili söylese belki bunlar kabul edilmezde ama söyleyen Erdoğan olunca bunun çok daha büyük anlamı ve önemi var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuşmasında bir Ak Partilinin nasıl olması gerektiğini anlattığı gibi hangi tavırları sergilememesi gerektiğini de çok net cümlelerle ortaya koymuş.
Ancak bu konuşma, il başkanları toplantısında yapıldığı için sanki teşkilatlara verilmiş bir talimat gibi görülüp algılanabilir. Oysa Erdoğan, İl Başkanları kadar seçilmiş milletvekillerini, bakanları, parti üst düzey görevlileri ve hatta partilerde ücret karşılığı çalışan kişileri de kast ediyor.
Ve açıkça diyor ki Erdoğan; “Kendinizin herhangi bir tabanı, özelliği, artısı olmadığı halde sırf Ak Parti ve şahsımın rüzgârıyla bir-iki dönem, hatta üç dönem seçildiniz, milletvekili oldunuz, partiye ve şehrinize hizmetiniz oldu veya olmadı onu bilemem. Ancak zor bir seçime gidiyoruz. Partimize yük ve kambur olanlar artık usulünce ve yordamınca çekilsin, huzurlu ve yeni bir heyecanla yolumuza devam edelim”
Erdoğan’ın mesajı oldukça açık ve net. Anlayanlar ve gereğini yapanlar, halkın gönlünde saygın konuma yükselir, anlamazdan gelir de kendini vazgeçilmez görüp milletvekili sevdasında ısrar eden olursa, düşeceği konuma ve değersizliğe de rıza göstermiş demektir.
Aslında Erdoğan’ın inisiyatifi milletvekillerine bırakmak yerine, “Listemizin yüzde 70’inde değişikliğe gidiyoruz” demesi daha isabetli olur ama belli ki kendisi bu adımı atma yerine olgunluğu ve anlayışı vekillerin idrakine bırakmış. Vekiller de anlasın artık Erdoğan’ın ne demek istediğini…