Keşke Hepsi İptal Edilse
Yerel muhalefetin çok iyi çalışmadığını bu sayfalardan sık sık dile getiriyoruz. Ancak bir hakkı teslim etmek gerekirse de özellikle Yeniden Refah Partisi ile Saadet Partisi İl Başkanları bu misyonlarını hakkıyla yerine getiriyorlar.
Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Av. Erhun Karakuş, köy evlerinin yapımı ile ilgili yapılan ihalenin iptal edilmesini isteyerek, gerekçelerini açıkladı.
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Karakuş, TOKİ tarafından pazarlık usulü ile ihalesi yapılan en uygun teklifin 182 milyon 55 bin 351 lira olduğu ilan edilen bu rakamlar üzerinden bir köy evinin maliyeti için müteahhit firmaya ödenecek olan bedele bakıldığında ihale rakamı ev sayısına bölündüğünde fahiş bir rakam ortaya çıktığını, bu rakama ilaveten %18 KDV eklendiğinde yaklaşık olarak 704 bin lira bir adet köy evi karşılığında ödeneceği sonucu ortaya çıktığını söyledi.
Konunun ve kamuoyunun rahatsızlığının bakanlığa ve TOKİ’ye iletilerek ihalenin iptal edilmesi amacıyla öncelikli olarak ilimiz vekillerinin beşine birden seslendiklerini ifade eden Karakuş, “Milletimiz, esnafımız, çiftçimiz, asgari ücretle geçinmeye çalışan insanımız bu halde iken ve millete aktarılması gereken milyonları bir avuç azınlığa aktarmayın. İhale iptal edilmediği takdirde konuyu yargıya taşıyacağız” dedi.
Ah keşke sadece köy evleri değil, şehir merkezinde yapılan TOKİ konutları için de zamanında iptal davası açılsaydı.
2+1 evlerin şehrimiz şartlarına uygun olmadığını ve bu evlere talep olmayacağı gerçeğinden hareketle keşke o günlerde bu konutların yapımı durdurulup ve büyük bir çoğunluğu 3+1 olarak inşa edilseydi.
Ama bu konuyu milletvekilleri de bilmiyorlardı ki o tarihlerde. Hiçbir vekil ya da danışmanları merak edip sormamıştı ki TOKİ yetkililerine konutların planının ve metrekaresinin nasıl olacağını.
İhaleler yapıldı, kuralar çekildi, Nailbey mahallesinde oturan ve bu mahallede doğup büyüyen ve aynı mahallede olan Kız Meslek Lisesinden emekli olan Arif Hocamıza Çatalçeşme’de 2+1 ev çıkınca işte tüm acı gerçekler ve dram o zaman ortaya çıktı. Bu aşamadan sonra Arif Hoca gibi on binlerin feryadı da yetkililere ulaşmadı.
Sonuçta kaderiyle baş başa kalan ve 2+1 eve mahkum ve mecbur olan hemşerilerimizin dramı kaldı. Önüne gelen her yetkili 25 bin ev 25 bin mutluluk sloganı atsa da ortada 25 bin artı şehir merkezinde dönüşümü bekleyen 25 bin deprem mağduru oluştu.