Kendine Bile 'Deva' Olamadı
Bin bir umut ve halkın derdine derman olma iddiasıyla kurulan DEVA Partisi'nin bu hayalleri boşa çıkartan uygulamaları gün yüzüne çıkmaya başladı.
Genel merkez tarafından istifaya zorlanan, bu olmayınca görevden alınan Deva Partisi İl Başkanı Murat Dağhan’ın açıklamaları da gösteriyor ki, parti içi bir problemi çözülemeyen bir zihniyetin Türkiye’nin problemlerini çözme iddia ve söylemleri kuru laftan ibaretmiş.
Görevden alınma restine istifa ile karşılık veren Dağhan’ın açıklamalarından anladığımıza göre parti içinde bazı yöneticiler, kendilerine verilen görevleri yerine getirmek yerine, birilerini şikâyet etmek ve yerine kendileri geçmek gibi bir mücadelenin içine girmişler ve ayrılıkçı düşünce içindeymiş uzun süre.
Bu sıkıntıyı gören Dağhan, yaptığı açıklamada durumu Genel Merkeze bildirmiş ve ilgili kurulları göreve davet etmiş. Ancak Genel Merkez, atadığı il başkanını dinlemek ve onun yanında durmak yerine ayrılıkçıların ve şantajcıların safında yer tutmak gibi bir tavır ortaya koyduğunu iddia etmiş.
Bu tutum ve iradesizliği gören Dağhan da haklı olarak bu durumdan rahatsızlığını Genel Merkeze iletmiş. Genel merkez de bu duruşa karşılık, aykırı duran kesimin gönlünü hoş etmek üzere Dağhan’ı görevden almış. Dağhan da bu durum karşısında tüm yönetim kurulları ile istifa ettiğini açıklayarak yaşanan tüm süreçleri kamuoyuyla paylaşmış.
Dağhan’ın bu cümleleri önemli ve bir yerlere not edilecek kadar değerli: “Türkiye'nin ağır sorunlarını çözme iddiasında olan bir partinin engebeli yolu cesurca karar almasından, bu kararları uygulama iradesinden ve tüzük (hukuk) çerçevesinde işlerlik kazanmış etkin parti teşkilatlarına sahip olmasından geçer.”
Zaten halkın gönlünde değil, Erdoğan düşmanlığı üzerinden zorlamalar ve birilerinin siyasi hırslarının bir yansıması olarak kurulan Deva Partisi’nin ilimizdeki geleceği ne olur bilinmez ama bugünden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz ve Deva’nın tüm cilaları dökülür.