KASIM'IN 10'UNDA ÖLEN ATATÜRK 17'SİNDE ELAZIĞ'A NASIL GELDİ

En büyük zenginliğimiz sahip olduğumuz genç nüfusumuz

KASIM'IN 10'UNDA ÖLEN ATATÜRK 17'SİNDE ELAZIĞ'A NASIL GELDİ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

En büyük zenginliğimiz sahip olduğumuz genç nüfusumuz. Ancak eğitim alanındaki eksikliklerimiz bu zenginliğimizden yeterince istifade edemememize neden oluyor.

Uzun vadede olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir durum bu. Çünkü gelişmiş ülkeler savaşları uzay boşluğuna taşımış durumda. Günümüz dünyasında cephede dökülen kanlar kadar kıymetli başka şeyler de var artık: Laboratuarlarda, dersliklerde, fabrikalarda akıtılan terler! Milletlerin kurtuluş savaşlarının yeni meydanları artık buralar!..

Buralarda esameniz okunmuyorsa ne yazık ki siz yarış dışı kalmış durumdasınız demektir.

Bu anlamda LYS sonuçları eğitim alanındaki durumumuzu ortaya koyan önemli veriler içeriyor.

LYS bir sıralama sınavı. Sınava giren adaylar aldıkları puana göre yukarıdan aşağıya doğru sıralanıyor. Burada çarpıcı bir durum var. Eğer sınav bir sıralama sınavı değil de başarı sınavı olsaydı, adayların 3’te 2’si üniversiteye giremeyecekti.

Fen liseleri, LYS’de birinciliği yine kimseye kaptırmadı. Katsayıların kaldırılmış olması hiçbir şeyi değiştirmedi, meslek ve imam hatip liseleri son sıralarda yer aldı. Bu önemli veri bize şunu söylüyor: 28 Şubatçıların meslek liselerine vurdukları darbenin etkileri halen devam etmekte. Çünkü meslek liseleri, hiçbir okula yerleşemeyen öğrencilerin tercih ettikleri okullar durumunda. Bu da üniversiteye giriş sınavı sonuçlarına etki ediyor.

Sonuçların çarpıcı olanlarından birisi de hemen hiçbir test ortalamasında doğru cevap oranının yüzde elliye ulaşamamış olması. Tüm testlerde, ortalama doğru cevap sayıları, soru sayısının yarısını dahi geçemedi.

56 sorunun sorulduğu Türk dili ve edebiyatında doğru cevap ortalaması 21.78.
Matematikte 80 soruda ortalama 16.15, fizik 30 soruda 7.26, kimya 30 soruda 10.83, biyoloji 30 soruda 10.69, coğrafya 14 soruda 5.07, tarih 44 soruda doğru cevap ortalaması 17.12 …

Fen bilimlerindeki başarısızlığımızı iki yönden düşünmemiz gerekiyor. Sınav sonucuna yansıyan teorideki başarısızlığımız. Ancak bundan daha ürkütücü olanı da pratikteki başarısızlığımız. Bugün fen bilimleri ve mühendislik alanında eğitim almayı planlayan veya alan gençlerimizden hiçbiri lise eğitimi boyunca laboratuarların kapısından dahi girmemiş durumda. Okullarımızın en atıl noktaları kütüphaneler ve laboratuarlar.

Sosyal bilimlerdeki durumumuz da fen bilimlerinden pek farklı değil.

Sosyal medyada insanımızın paylaşımlarına bir bakın. Dil kullanımı facia, imla noktalama hak getire!.. Tabelalardaki katliamdan önce sosyal medyadaki dil katliamının önlenmesi bence daha doğru olacaktır. Gençlerimiz ne Yunus’u tanıyor ne Fuzului’yi.

“Tanıyor”dan kastım hangisi Yunus’un eserlerinden birisidir, Fuzuli’nin özelliklerinden birisi değildir düzeyindeki bir tanıma değil.

Sınav sistemi öğrencileri bilgileri ezberleyen papağanlara dönüştürmekte çok mahir. Oysa modern eğitim bilimleri bu türden ezber bilgileri bilgi skalasının 0 (yazıyla da sıfır) basamağında değerlendiriyor.

Tarih eğitimimiz dizilere emanet edilmiş durumda. Kurgu ile gerçeğin birbirine sıklıkla karıştırıldığı günümüz dünyasında bu durumun tehlikeleri belki bugün anlaşılamıyor ama gelecekte dizler yoluyla öğrenilen tarihin algıları nasıl bozduğunu hep birlikte müşahede edebiliriz. Dizilerden artan boşluğu da nevzuhur spakülatif tarihçi bozuntuları doldurmakta. Topluma hiçbir entelektüel katkı sağlamayacak dedikodular biricik tarih gündemini oluşturuyor.

Anlayacağınız eğitimde sorun büyük. En büyük sorunumuz ise muhakeme yeteneği gelişmiş öğrenmeyi öğrenebilmiş bireyler yerine, bilgileri ezberleyen ve sürekli onu tekrarlayan bireyler yetiştirmemiz.

17 Kasım bildiğiniz gibi Atatürk’ün Elazığ’a geliş günü. Bu gün, törenlerle kutlanıyor ve bu törenlere öğrenciler de götürülüyor.

Kutlamalar bitmiş, tarih dersinde tören değerlendiriliyor. Öğrencilerden biri öğretmene şunu soruyor: “Hocam benim anlamadığım şey Atatürk 10 Kasım’da öldüyse 17 Kasım’da Elazığ’a nasıl geldi?”

Benim de eğitim sistemimizde anlamadığım çok şey var genç kardeşimiz gibi ve bunları sormaya devam edeceğim!..