Kâğıttan Kaplan
Altını doldurmadan, tüm alternatif ve olası olumsuzlukları hesap etmeden çok özgüvenli cümleler kurmak ve bunu etrafındakilere de kabul ettirtmek çoğu kez iyi sonuçlar doğurmuyor.
Kendisinin direkt emeği, katkısı ve dahli olmasa da geldiği konum için belki de bir defalığına tanınan opsiyonu ve pozitif ayrımcılığı kerameti kendinden menkul gibi değerlendirerek buradan yeni senaryolar üretmek belki ilk etapta bazı çevrelerde etkili olabilir ve ikna edici görülebilir ama günün sonunda bu gerçekleşmezse sizinle birlikte yürüyen isimleri de yıpratma gibi bir karaktere ve riske bürünebilir. Olayları çok abartmadan ve farklı anlamlar yüklemeden, bulunulan makam ve görevin hakkını vermekten daha huzur veren ne olabilir ki?
İnsanlar size son model ve lüks bir otobüsü vermiş ve bunu kazasız belasız ve yolcu sayısını artırarak Ankara’ya götürmenizi istemiş. Ama siz bu otobüs yeterli değil, bana bir de tır verin ikisini birden götüreyim diyorsunuz. Buna gerek var mı?
Bir kişi; makamı, görevi ve unvanı ne olursa olsun el’an yürütmekte olduğu görevin hakkını vermek için uğraşır ve Allah’ın rızası, kulların duası için samimiyetle çalışırsa, Allah ona tüm yolları zaten kolay kılar ve hayal bile edemediği mevkilere ulaştırır.
Bu sebeple kendimize olduğundan çok, güç ve itibar yüklemesi yapmak bizi zor durumda bırakabilir ve kâğıttan kaplan ibaresine muhatap kılabilir. Aman dikkat!