KADIN HAKLARINI İNSAN HAKLARINDAN AYRI TUTMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR
BAŞAK MERAL GÜNDÜZ/ Emekli Sınıf Öğretmeni Ayten TURAN, Dünya Kadınlar Günü'nün önemini,eğitimde kadının rolü hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Turan,’’İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır.Türkiye'de ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı .8 Mart tüm dünyada kadınların eşitlik özgürlük ve daha huzurlu yaşama isteklerini dile getirdikleri çok özel bir gündür.
Gerek toplum içinde gerekse dünya üzerinde her bireyin önemi vardır. Bu durum dünyanın farklı ülkelerinde farklı boyutlarda olsalar da aslında olması gereken budur. Dünya üzerinde bulunan kadınlar da bu öneme sahiptir ve toplumların devamlılığı için kadının önemi oldukça fazladır.’’dedi.
Ayten Turan,’’Bugün baktığımızda dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar hayatın her alanında şiddete ve haksızlığa maruz kalıyorlar ve bunlara karşı bugün de mücadelelerini devam ettiriyorlar. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü de bu mücadelenin bugün en önemli simgelerinden biri. Çocuk gelinler, okula gönderilmeyen kız çocukları, iş hayatına 1-0 yenik başlayan ve çalışma hayatındaki bu eşitsizliği hayatı boyunca yaşayacak olan genç kızlar ve Türkiye'nin kanayan yarası, kadın cinayetleri... Görüldüğü gibi çocuk yaştan itibaren başlayan bu haksızlıklar, eğitimden, iş yaşamına, siyasetten sosyal hayata kadar kadınların peşini bırakmıyor.’’
EĞİTİMDE KADIN
Turan,’’Türkiye’de nüfusun neredeyse yarısını kadınlar oluşturuyor. , TÜİK verilerine göre okuma yazması olmayan kadınların sayısı erkeklerden 5 kat daha fazla. Belli bölgelerde kız çocuklarının okula gitme oranı yüzde 50’lere kadar düşerken, Türkiye genelinde kadınların yüzde 32'si okula devam etmesinin engellendiğini belirtiyor. Eskiden doğuda kız çocukları çoğunlukla ilkokul 5. sınıftan sonra okula gönderilmezdi. İlkokul mezunu olan kızlar genç kızlığa adım attıktan sonra kendileri için"ev kızı"tabiri kullanılır. Elinden kalem kitap alınıp yerine elişleri ve ev işleri metaryelleri verilerek en hamaratlı ev kızı en övülen olarak değerlendirilirdi. Bu durum ilköğretim 8. sınıfa kadar mecburi olunca biraz değişti. Bu defa kızlar, gençkızlığa adımlarını daha okuldayken atınca bu onları okula daha da bir bağladı. Okulu seven ve okuldan ayrılmak istemeyenlerin imdâdına o dönemler Türkiye de başlayan Açıköğretim lise proğramı yetişti. Lise de okula gidilmiyecek evde okula devam edilecekti. Sanki okula gitmek isteyen kızların duası tutmuş gibi veliler bu durumu mantıklı bulmuş ve kabul etmişlerdi. Bu durumda kızlara okul yolu nihayet görünmüştü.Çocuklarımıza miras değil iyi bir eğitim bırakalım. İyi bir eğitimle zaten her şeye sahip olacaktır.Çocuklar,ne olursa olsun çalışın ,çabalayın ve eğitiminizi tamamlayın.’’
KADIN TOPLUMUN İNSANLIĞIN DEVAMI İÇİN OLMAZSA OLMAZ UNSURDUR,
Turan ,’’Kadın, toplumun ve insanlığın devamı için olmazsa olmaz bir unsurdur. Kadın; annedir, evlattır kadın toplum içinde en fedakar bireylerin başında gelmektedir.Tarih sahnesinde kadının yeri ve önemi oldukça oldukça değişkenlik göstermiştir hatta İslam dininin kabulünden önce yaşanan cahiliye döneminde kadın yok denecek kadar önemsizdi hatta öyle ki; kadınlar diri diri toprağa gömülüyordu. Yılın sadece bir günü kadınları hatırlamak onların aile ve toplum üzerindeki değerlerini ön plana çıkarmakla onların hak ettiği kazanımlar ödenmiş olmaz.. Kadın haklarını insan haklarından ayrı tutmak mümkün değildir Kadın hakları ile savunulan kadınların ayrıcalıklı haklara sahip olması değil sadece insan oldukları için her yerde ve herkes için geçerli haklara sahip olmasıdır. Daha uygar ve sağlıklı bir toplum için, kadınlara her zaman ihtiyaç vardır Kadınlara verilmiş bu güzel güne saygı duymalı ve onları sadece bir günle değil; her zaman hatırlamalıyız.
KURTULUŞ SAVAŞI'NDA ANALARIMIZ ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPMIŞLARDIR
Turan,’’Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında analarımız önemli çalışmalar gerçekleştirmişlerdir. Yeri geldiğinde cephede savaşmış, yeri geldiğinde cephe gerisinde savaşa destek olmuşlardır, Savaş ardından ülkenin kalkınmasında da kadınlarımız, en ön saflarda yerlerini almıştır. Bunu fark eden Atatürk, ülkenin kalkınmasında kadının yerini ve önemini vurgulayarak 1934 senesinde pek çok Avrupa ülkesinden önce kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını kazandırmıştır.’’
EN BÜYÜK PROBLEM KADINA ŞİDDETTİR
Turan,’’Ülkemizde ki en büyük kadınlara yönelik problem kadına şiddettir. Bu şiddetin pek çok sebebi olması bu konuda hem devlet hem de STK’ların cansiperane bir şekilde çalışması ve toplumdaki eğitimli kesimin oranının arttırılması ile sağlanacaktır.Kadınların iş hayatına daha fazla katılması, ekonomik özgürlük kazanmasının erkeğin yüzyıllardır toplumda kendine biçilen rolde karmaşa yarattığı bilinen bir gerçek. Ekonomik olarak ya da kariyer olarak eskisinden daha güçlü durumda olan kadın, yetersizlik duyguları zaten var olan bir erkek tipi için şiddete yönelme nedeni oluyor. Burada yalnızca fiziksel şiddetten değil sözel, psikolojik şiddetten de söz ediyoruz.’’