KADIN ÇALIŞMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KURULDU
Bu konuyla ilgili olarak Fırat Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç
Bu konuyla ilgili olarak Fırat Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç.Dr.Bahar METİN DEMİREL gazetemize açıklamalarda bulundu.
ÖNCELİKLE KURULAN BU MERKEZLE İLGİLİ BİLGİ VERİRMİSİNİZ?
Kadın sorunlarına karşı duyarlılık geliştirerek kadının toplumdaki statüsünü yükseltmek, kadın sorunları ile ilgili çalışmalara, programlara ve araştırmalara “ Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bakış Açısı” nın yerleştirilmesini sağlamak ve buna rehberlik etmek, bu bakış açısıyla yapılacak olan tüm çalışmaları desteklemek,toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığı oluşturmak maksadıyla, sadece kadınlarımıza değil karşı cinse de bilinçlendirme toplantıları düzenlemek, geleceğin toplumunda kadın nüfusunu oluşturacak olan kızlarımızın gelişim ve eğitimini destekleyecek faaliyetler organize etmek, bilinçlendirme eğitimleri sunmak gibi ana amaçları bulunmaktadır.
Bu Tutum Belgesinde belirtildiği üzere; Yüksek Öğretim Kurumları toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin temel bir problem olarak mevcut olduğundan hareketle buna farkındalık yaratmak ve çözüm bulmak için çeşitli faaliyetlerde bulunmayı taahhüt ederler.
Tutum Belgesinin 7. Maddesi “ Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezlerinin bulunmadığı üniversitelerde kurulmalarını teşvik etmek” şeklindedir.
Bu amaçla; Tutum Belgesinin üniversitemize ulaştığı tarihten hemen sonra, Fırat Üniversitesinde bulunmayan böyle bir merkezin kurulması için çalışmalara başlanmıştır. 06.04.2016 tarihinde başlayan çalışmalar sonucunda bir Yönetmelik taslağı hazırlanarak üniversite senatosunda görüşülmüş ve merkezimiz “Fırat Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi” adı ile 07.08.2016 tarih ve 29794 sayılı Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Kutbeddin DEMİRDAĞ tarafından, Fırat Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama Ve Araştırma Merkezi (FÜKÇAM) yönetim organları oluşturulmuştur.
NEDEN BÖYLE BİR MERKEZ KURMA GEREĞİ DUYDUNUZ?
Akademide Kadın Çalışmaları ve Sorunları Birimi ”; adı altında bir birim kuruldu. Bu birim; hem demokrasinin temel ilkesi hem de kalkınmanın ve refah toplumunun temel öğelerinden biri olan “toplumsal cinsiyet eşitliği ve adaleti” kavramını hayata geçirmek için bu alanlarda çalışmalar yapacak bir komisyon oluşturdu.
Çeşitli üniversitelerden değerli kadın akademisyenlerimizden oluşturulan bu komisyon; Yükseköğretim kurumları çerçevesinde toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir anlayışı ortaya koymak amacıyla 09.11.2015 tarihinde “Yükseköğretim Kurumları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi” adı altında bir belge yayınladı. Ve bu belge YÖK tarafından tüm devlet ve vakıf üniversitelerine gönderildi.
BU TUTUM BELGESİ NE ANLATIYOR VE MERKEZ KURULMASI İLE İLGİLİ NASIL BİR BAĞI VAR?
Bu belge, tabiki başta üniversitelerimiz olmak üzere Yükseköğretim Kurulunun bütün bileşenlerinde toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin temel bir problem olarak mevcut olduğundan hareketle buna farkındalık yaratmak ve çözüm bulmak için çeşitli faaliyetlerde bulunmayı taahhüt etmekteydi. Tutum Belgesini incelediğimizde 7. Maddesinin “ Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezlerinin bulunmadığı üniversitelerde kurulmalarını teşvik etmek” şeklinde olduğunu gördük.
Bu amaçla; Tutum Belgesinin üniversitemize ulaştığı tarihten hemen sonra, Fırat Üniversitesinde bulunmayan böyle bir merkezin kurulması için çalışmalara başlanmıştır. Çünkü tutum belgesinde belirtilen çalışmaları gerçekleştirebilmek için ilk önceliğimizin merkezi kurmak idi.
06.04.2016 tarihinde başlayan çalışmalar sonucunda Yönetmelik taslağı hazırlanarak üniversite senatosunda görüşüldü ve 07.08.2016 tarih ve 29794 sayılı Resmi Gazete ’de yayınlanan yönetmelik çerçevesinde merkezimiz kurulmuş oldu.
PEKİ BU MERKEZLERİN KURULUŞ AMAÇLARI NELERDİR?
Kadınların etkin olarak toplumun içinde yer alması, toplumda nesne olarak değil de özne olarak hareket edebilir hâle gelmesi gerektiğine inanıyorum. Bunu destekleyici her türlü etkinlik aslında bu merkezlerin amacını oluşturuyor.
Kadın sorunları ile ilgili çalışmalara, programlara ve araştırmalara “ Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bakış Açısı” nın yerleştirilmesini sağlamak ve buna rehberlik etmek
Kadın sorunlarına karşı duyarlılık geliştirerek kadının toplumdaki statüsünü yükseltmek,
Geleceğin toplumunda kadın nüfusunu oluşturacak olan kızlarımızın gelişim ve eğitimini destekleyecek faaliyetler organize etmek, bilinçlendirme eğitimleri sunmak gibi ana amaçları bulunmaktadır.
Toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığı oluşturmak maksadıyla, sadece kadınlarımıza değil karşı cinse de bilinçlendirme toplantıları düzenlemek,
Ulusal kalkınmaya etkin bir biçimde katılamamış olan kırsal kesim kadınları ve kız çocukları için özel eğitim programları ve seminerleri düzenlemek, yerel, bölgesel ve uluslararası düzeyde Türk kadınını tanıtıcı çalışmalar yapmak,
Kadınlara her alandaki haklarının ve imkânlarının neler olduğuna ilişkin bilgi vermek üzere programlar oluşturmak,
Çeşitli alanlarda başarılı çalışmalar yapmış ve toplumsal katkılarda bulunmuş kadınların Merkezle iletişimlerini temin etmek ve deneyimlerini aktarmalarını sağlamak,
MERKEZLER KİMLERLE İŞBİRLİĞİ YAPIYOR
Bu merkezler STK lar, belediyeler ile işbirliği yapıyor.
KADININ TOPLUMDAKİ YERİ NEDİR?
Kadın, aile ve toplum arasında bir köprü görevini görür. Kadının toplumlarda yerine getirdiği görevleri itibariyle, sosyal sistemin işleyişine katkısı büyüktür.
Atatürk’ ün bu konuya ilişkin yaklaşımı dikkate değerdir. “Daha esenlikle, daha dürüst olarak yürüteceğimiz yol vardır. Bu yol, Türk kadınını çalışmamıza ortak yapmak, ilmi, ahlaki, sosyal, ekonomik yaşamda erkeğin ortağı, arkadaşı,yardımcısı ve destekleyicisi yapmak yoludur.”
1923 yılında İzmir’ de yaptığı konuşmada “Şuna inanmak lazımdır ki, dünya üzerinde gördüğünüz her şey kadının eseridir” diyen Atatürk, her toplumun iki cinsten oluştuğunu, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinilmesini o toplumu yarı yarıya zayıflattığını vurgulamıştır.
SON OLARAK NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Türk toplumunda ailenin, ailenin içinde de kadının yeri ve önemi büyüktür. Türkiye’ de aile çağdaş hukuk anlayışına uygun olarak medeni kanun esaslarına göre kurulmuştur. Türk ailesinin kuruluşunu yeniden düzenleyen Türk Medeni Kanununun kabul edilmesiyle, toplumsal ve ekonomik hayatta kadın erkek eşitliği sağlanmıştır.
Kadınların etkin olarak toplumun içinde yer alması, toplumda özne olarak hareket edebilir hâle gelmesi, bazı sorunları da beraberinde getirmiştir. Çalışma hayatının içinde daha çok yer almaya başlayan kadınlar, iş hayatının onlara yüklediği sorumlulukların yanı sıra kadın ve anne olmanın onlara ev içinde yüklediği ağır sorumluluklarla da boğuşmak durumunda kalmışlardır. Adeta iki cephede birden savaşmak zorunda kalmanın kadınlara verdiği fizikî ve ruhî tahribatı görmezden gelmek mümkün değildir. Bu ağır yüke ve bu yükün yol açtığı tahribata rağmen kadınların toplumun gelişmesi yönündeki çabalarında bir azalma olmamıştır. Bu çabanın devamında, erkeğe nazaran kadının fıtratında daha fazla yer alan fedakârlık duygusunun varlığı en önemli husustur. TEŞEKKÜRLER.