İzahı Mümkün Değil

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB'nin yaptıracağı büyük bir yerleşkeye sahip Gazi Endüstri Meslek Lisesi'nin yapım protokolünü imzalamak için ilimize geldi.

İzahı Mümkün Değil
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İBB Başkanı olmakla birlikte, bu makamın, Cumhurbaşkanı Erdoğan örneğinde olduğu gibi, Türk siyasetinde önemli yer ve makamlara geçişte bir basamak olduğunu bilen ve Cumhurbaşkanlığı adaylığına da göz kırpan Ekrem İmamoğlu, halkla da temas etti ve bir dizi program gerçekleştirdi.

Kaldı ki her kim olursa olsun, salt geliş amacını gerçekleştirip şehirden ayrılmaz, mutlaka birkaç program ve gezi düzenlerdi.

İmamoğlu da öyle yaptı. Protokol töreninden sonra, Harput’ta Cuma Namazı kıldı. Şehidimizin taziye evine gitti, esnaf ziyareti yaptı. Sivrice ilçesi ve Gezin bölgesinde vatandaşlarla buluştu. Bir otelde partilileri ve basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Yaptığı açıklamalar ve mesajlar çok siyasi değildi. Göstere göstere bir muhalefet yapmadı. Ülkenin genel sorunlarından ve kendi gelecek vizyonundan söz etti.

İmamoğlu,ayrıca ziyaret ettiği illerdeki yetkililerin kendisine randevu vermediğini ve gittiği şehirlerde yetkililerin ya raporlu ya da il dışında olduklarını, ancak randevu talebi yapmaya devam edeceğini söyledi.

Tabi bizler randevu talep edilmesi ve talep edilen randevuya karşılık verilmemesi kararını eleştirecek değiliz.

Kim kimden kaçmış, niye randevu vermemiş, bir maruzatı var mıymış, misafirperverliğe sığar mıymış gibi tartışmalar zaten sosyal medyada yeterince yapıldı, yapılmaya da devam ediyor.

Bizim asıl dikkat çekmek istediğimiz, eğer bir karşı tavır varsa ve randevular bilinçli verilmiyorsa bu durumun, İmamoğlu’na çok yaradığı ve kendisini daha da büyüttüğü gerçeğidir.

Bizler Hakimiyet olarak olayın daha çok bu tarafındayız ve bunu anlamakta zorluk çekiyoruz.

Türk seçmen tercihlerinde en güçlü etken, bir şahıs ve kesimin mağdur edilmesi, yok sayılması ve ötelenmesidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yaklaşımın en somut örneğidir. RP İstanbul il başkanlığından itibaren uğradığı haksızlıklar, mazbatasını almış olmasına rağmen iptal edilmesi, belediye başkanlığı sonrası okuduğu bir şiir sebebiyle hapse atılması ve belirli kesimler tarafından ısrarla yok sayılması, onu cumhurbaşkanlığına kadar yükseltmiştir.

Bu gerçeği bizzat yaşararak gören Ak Parti tarafının ısrarla İmamoğlu ve Gürsel Erol gerçeğini görmezden gelmelerine bir anlam veremiyoruz.

Ve şunu da çok net görüyoruz ki İmamoğlu ve Gürsel Erol, bu durumdan çok da memnunlar. Bu tavrın kendilerini daha da büyüttüğünü ve halk nazarında yücelttiğini çok iyi biliyorlar. 

Bu tablo karşısında insanın aklına, yoksa birileri İmamoğlu ve Gürsel Erol’u önemli makamlara taşımak mı istiyor gibi bir komplo teorisi geliyor.