'İYİYİM' DİYEBİLMEK

'İYİYİM' DİYEBİLMEK
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yedi Güzel Adam’dan genç yaşta öteki âleme gönderdiğimiz Cahit Zarifoğlu’nun “Yine de biri çıksa, ‘nasılsın’ dese alışkanlıkla ‘iyiyim’ diyeceğim.” Cümlesi tam da bugünlerimizi anlatıyor.

Mart ayından beri ülkemizi ve şehrimizi etkisi altına alan ve geçmişin tüm sosyal etkinlik program ve özel programlarını rafa kaldırıp izole bir hayatı önceleyen ve hatta bu öneriyi hayati derecede önemli gören günleri yaşamaya devam ediyoruz.

“Evde kal” döneminin ardından yeni normal dönemleri de atlatıp tam virüs etkisini azalttı dediğimiz bu günlerde vaka ve vefat sayılarındaki artış yeniden ve bu kez panik havasıyla insanlarımızın evlere kapanmaya itti.

Sağlık Bakanı Koca, en çok bulaşmanın eş, dost ve akraba ziyaretleri esnasında yaşandığını da açıkladı ya,  az çok başlayan sosyalleşme ve ziyaret trafiği de aniden ve birden kesilmiş oldu.

Şimdi insanlarımız yeniden münzevi bir hayatın kapısından içeri girdi. Tek tesellisi ve hayata bağlantı noktası, sosyal medya ve iletişim araçları oldu.

Her şeye rağmen insanların morali o kadar bozuk, içine düştükleri açmaz o kadar yakıcı ki, ne kimseleri arayacak takatleri ne de eskilerin deyimiyle hulkları var.

Belki aranıp sorulmak iyi gelecek ama arayınca de bir dokun bir ah işit kabilinden bir konuşmanın mukadder olduğunu bildiklerinden ve kendi dertlerine yeni hüzünler eklememek adına bu eylemlerine de ara verdiler.

Bu durum, uzun süreli iletişimsizliği ve bunun yansıması psikolojik sorunlara sebep oldu. Herkes Fuzuli’nin;

“Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge.

Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı.” mısrasının duygu ve modunda.

Aramak ve sadece güzeli ve iyiyi konuşmak için arayabilmek ümidiyle sözü tekrar Zarifoğlu’na bırakalım mı?

“Yine de biri çıksa, ‘nasılsın’ dese, alışkanlıkla ‘iyiyim’ diyeceğim.”