İttifaktan Da Öte…

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun talebi üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 2 saat 15 dakika süren bir görüşme gerçekleştirildi.

İttifaktan Da Öte…
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Görüşmeye dair bilgiler veren Karamollaoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımızla bir görüşme talebimiz olmuştu. Bugüne randevu verdiler. 2 saat kadar uzunca bir zaman hem ülkemizin hem dünyanın neredeyse temas etmediğimiz meselesi kalmadı. Bazı noktalarda aynı fikirleri bazı noktalarda da farklı fikirleri belki taşıyoruz ama çok dostane güzel bir görüşme oldu. Onun ötesinde de söyleyecek başka bir şey bulamıyorum. Teşekkür ediyorum ilginiz için” diye konuştu.


Bu açıklamadan sonra medyada Erdoğan'ın Karamollaoğlu ile el sıkıştıktan sonra yanındaki koltuk yerine kanepeyi işaret ettiği, Karamollaoğlu'nun, koltuğa değil de kanepeye oturması polemiğini de yine Karamollaoğlu, “ben PRC testi yapmamıştım, cumhurbaşkanımız da tedbiren mesafeli oturmamız daha iyi teklifinde bulundu” diyerek olayın iç yüzünü ortaya koydu ve  fitne çıkarmak isteyenlerin elindeki tüm niyet okuma argümanlarını ellerinden aldı.


Erdoğan ile Karamollaoğlu görüşmesini birileri çok sığ değerlendirerek Cumhur ittifakını genişletmek ve birkaç puan oy daha kazandırmak olarak görebilir. Oysa Saadet ve Yeniden Refah Partisi ile Ak Parti arasındaki görüşmelerin en önemli ve en hayati tarafı, yanlışların, hataların ve çizgiden nasıl uzaklaşıldığının “dost acı söyler” kabilinden Erdoğan’a söylenmesidir.


Ak Parti’nin tabanından uzaklaştığı, bazı seçilmiş  ve bürokratlar hakkında yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının olması, aşırı lüks ve israfın birçok  kurumlarda yaşanması, Külliye adını kullanan bazı isimlerin ihale alması  gibi konular ve bunların olumsuz yansımasının ülkeyi adım adım CHP iktidarına götürüyor  konumuna  sürüklenmesi, bazı danışmanların  kendisine halkın gerçek gündemi ve sıkıntılarını anlatmaması ve yanlış yönlendirmeleri meselelerinin görüşülmesi ve tartışılması,  ittifakın genişletilmesi gündeminden daha önemli ve daha elzemdi.


Erdoğan’ın “Abi” diye hitap ettiği ve saygı duyduğu Temel Karamollaoğlu’nun hemen herkesin gördüğü yanlışları ve hataları iki buçuk saat içerisinde dostane olarak dile getirmesi, Ak Parti tabanının da duygularına tercüman oldu. 


Umarız Erdoğan-Karamollaoğlu görüşmesi, Hakimiyet Gazetesi olarak bizlerin de sık sık gündeme getirdiği yanlışların düzeltilmesine ve tabanla yeniden barışılmasına sebep olur.


Şunu da bilmek lazım ki Karamollaoğlu ne demişse ve neyi eleştirmişse faydası  Saadet’e değil Ak Parti’ye ve Erdoğan’a, dolayısıyla ülkemize ve geleceğimize olacaktır.  


Bu duyarlılığı ve kardeşlerinin yanlışlarını bizzat söylemeyi kendine görev olarak görmesini, iktidardan beslenen bazı taraflar  önemli görmese de  Ak Parti’nin fabrika ayarlarına dönme noktasında bir milat olabilir. 


Yukarıda da dediğimiz gibi mesele sadece ittifakı genişletmek meselesi değil, Karamollaoğlu’nun birinci ağızdan Erdoğan’a gerçek Türkiye fotoğrafını sunmasıdır.