İstişaresiz Şehir
Sahipsiz şehir algısına biz de istişaresiz şehir söylemini eklesek kızmazsınız değil mi?
Seçim çalışmalarını büyük bir olgunluk içinde sürdüren ve halkın güvenini kazanan İyi Parti Elazığ Belediye Başkan Adayı Burak Özgül çok önemli bir konuya dikkat çekmiş.
Bizlerin de yıllardan beri bu köşelerde dile getirdiğimiz bir gerçeği tüm yalınlığıyla dile getiren Özgül; “İlimizde çoğu yöneticilerimiz istişare yönetimini benimsemiyor. Her şeyi ben biliyorum düşüncesindeler. Nasip olur bizler, göreve gelirsek ilimizin her kesimi ile istişare içinde olacağız” diyerek şehir olarak en büyük eksikliğimizi dile getirmiş.
Şehirde var olmayan istişare kültürünün Elazığ’a olumsuz yansıması ve hilkat garibesi yapıları ve uygulamalarını sıralamaya kalksak sayfalar yetmez.
Her kurum, bir projeyi kendi başına düşünüyor, planlıyor ve hayata geçiriyor. Sonunda karşımıza önündeki yolun bir şeridinin trafiğe kapatıldığı Emniyet Müdürlüğü, oldukça geniş bir alan varken ana yola beş metre mesafede yapılan Hükümet Konağı, üç beş yıl önce yapılmasına rağmen ihtiyaca cevap vermeyip ek hizmet binasına ihtiyaç duyulan Adliye Sarayı, imar yolu üzerine DSİ yerleşkesi içinde cami yapımı ve daha yığınla yanlışı sorgusuz sualsiz ve özellikle istişaresiz yapıp çıkıyoruz. Hem de pervasızca ve fütursuzca.
İyi Parti adayı Burak Özgül gibi birçok aday da şehri birlikte yönetmekten söz ediyor ama ne yazık ki bu birlikte yönetim ve istişare bir türlü ete kemiğe bürünüp mükemmel bir hizmet olarak görünemiyor.
Umarız yeni dönemde bunu konuşarak daha bir önem verilir de istişarenin de birlikte yönetimin de hakkı verilir.