İSİMSİZ HALİS KAHRAMANLAR
En iyi dostu ya alışveriş yaptığınızda ya da yol yürüdüğünde tanırsınız diye yaygın bir kanaat vardır. Biz bu genel kanıya bir de zor zamanlarda gösterilen vefaya ve fedakârlığı eklemek istiyoruz. Gerçi bu durum da yol yürümekle alakalı bir şey sayılabilir ama iyi adam zor günde belli oluyor işte.
Depremi tüm şehir olarak yaşadık. Kimimiz yaşadığımız şokun etkisinden uzun süre kurtulamadık, kimimiz bir süre ne yapacağımız kestiremedik, kimimiz yıkılan binaların ya içinde ya yanında ya da karşısında acziyetimizle baş başa kaldık.
Ama birileri vardı ki içimizde daha ilk saatten itibaren aslanlar gibi çıktı meydana. Kendi evinde ve ailesinde bir sıkıntı olmadığını görünce ya evde bıraktı onları ya da daha güvenli bulduğu tek katlı yapılara yerleştirdikten sonra depremzedelerin yardımına koştu.
Ne yapabilirim diye düşünmedi bile. Öncelikle daha resmi arama kurtarma ekipleri gelmediği için yıkılan binalara yöneldi. Kurtarabildiklerini kurtardı. Ekiplerin gelmesiyle birlikte de bu defa dışarda kalan insanlar için ne yapacaklarını düşündü. Kimi, daha güvenli olduğu için işyerlerini açtı, çay çorba yaptı ve sosyal medyadan davet etti herkesi kimi de güvenli olan evlerine davet etti insanlarımızı…
O an bulabildiği battaniye, yorgan halı ne varsa depremzedelere ulaştırdı. Sistem az çok oturduktan sonra da gelen yardımları koordine etti. Kendi işyerini depo olarak kullanıma açtı. Bu da yetmedi, gelen malzemeleri sosyal medyadan yayınlayarak isteği olan gelip alsın dedi.
Şu noktada araca, şu mahallede battaniyeye, şu adreste çocuk bezine, şu okulda süte ihtiyaç var dedi. İşte bunlar var ya bunlar!.. Allah’ına kurban bunların. Bunlar gerçek gakko nedir gösterdiler. Birkaç densizinin yaptığı fırsatçılığı belki biraz abartarak genelledik ama inanın Elazığ’ın özü de karakteri de buydu.
İşte bu babayiğitlerden birkaç adam gibi adam:
Halis Yıldız, Servet Yaşar Özdemir, Mehmet Güder, Metin Kılıç, Erhan Eğit, Hüsna Erdem Çakmak, Bayram Aydın, Abdussamet Eren, İlhami Çelik, Güngör Çelik, Levent Genç, Tevfik Sadak, İbrahim Kayaoğlu, Aydın Şimşek, Fadıl Ülgen, İbrahim Bahşi, Hacı Ormanoğlu, Mithat Ulaş, Kenan Peker, Hayrettin Karakaya, Osman Cem Karahüseyinoğlu, Şahin Kara…
Tabi elbette sadece bu isimler değildi isimsiz kahramanlarımız. Yüzlerce koca yürekli ve keskin iradeli hemşerimiz sahadaydı. Hem gönüllerini hem gövdelerini koymuşlardı çalışmalara… Acı günler elbet bir gün geçecek ama sizlerin yiğitlikleri ve fedakârlıkları ebedi yankılanacak bu gök kubbede. Rabbim ayağınızı taşa değdirmesin. Ne muradınız varsa rabbim nasip etsin sizlere…