İŞ YAŞAMINDA ''KADIN'' OLMAK
Bayan esnaflarımızdan ALESTA mağazası müdürü Sermin GÜN ile bir röportaj gerçekleştirdik
Bayan esnaflarımızdan ALESTA mağazası müdürü Sermin GÜN ile bir röportaj gerçekleştirdik.
Türkiye’de kadın esnaf olmanın zorlukları nelerdir?
Sabah saat erken bir saatte dükkan açmak tedirgin edici.Ara sıra psikolojisi bozuk insanlarla karşılaşıyorum idare ediyoruz artık.
Çalışma hayatım içerisinde kendimi her zaman özel ve şanslı bir bayan olarak htim. Deneyimli, bilgili ve kültürlü insanlarla karşılaştım. Şimdi kendi personelime de aynı bilgi ve tecrübeleri aktarmaya çalışıyorum. Bence iş hayatında kadın sayısı artmalı.
Çünkü kadınların hassas ve sorumlu yapısının, bakış açısının iş hayatında değerlendirilmesi gereken en önemli özellikler olduğunu düşünüyorum.
Farklı olmak gerekli bu sektörde.Fark yaratmaktan kastım ille farklı olmak değil, dikkati çekecek, herkesin takdirini kazanacak farklılıkları yaratabilmesi. Bu bir azim işidir. Ben bunu birkaç faktöre bağlıyorum; başta okul ve aile eğitimi geliyor. Başarıya odaklı insan yetiştirmek okullarımızın, bir o kadar da ailelerin görevi. Bu insan böyle bir hamurla geliyorsa, zaten o yolda ilerliyor. Başarının keyfini tattıysa daha fazlasını istiyor. Bunu hırs diye adlandırmak istemem.
Başarıya odaklanıp, bundan memnun kalıp, bir sonraki başarı için tekrar azim gösteren bir insanın önünü kimse kesemez. Benim kendinden talebim çok fazla. Hiç kendime acımam. Kendime saygım var, kendimle barışığım ama bu barışıklık kendimi korumak mahiyetinde gelişmiyor. En büyük insafsızlığı kendime yaparım.
MAĞAZAMIZDAN BAHSEDELİM
Mağazamızda birçok ürün var.Birçok zevke uygun marka saatler getirdik.Müşterilerimize gereken ne ise yapılıyor.Bunun yanı sıra bay,bayan,çocuk giyim çamaşır da mevcut..Termal kıyafetler çok beğeniliyor.Gereken hassasiyeti göstermeye çalışıyoruz.
Ekonominin durumu malum. Dimdik ayakta durmak adına kendinizden ödün verdiğiniz noktalar var mı? Varsa bunlar nelerdir?
En büyük zorluk, çocuklarımla istediğim gibi ilgilenememem. Evimle de ilgilenemiyorum. İşe 6’da başlayıp gece 9’da bıraktığım için kendime bile zaman kalmıyor. Tatile gitmek hayal oldu. Yeri geldiğinde çocuklarımın veli toplantılarına dahi gidemedim. Kitap okumak, sinemaya gitmek, dostlarımla deniz kenarına inip çay içmek ve alışveriş için zaman kalmıyor. Mesela siyah pantolona ihtiyacım vardı,evimin yakınındaki alışveriş merkezinin kapanma saatine ancak yetişip son dakikada alabildim.
İş Hayatında Kadın Olmak Nasıl Bir Duygu?
İş Hayatında kadın olmak bence göründüğü kadar zor bir durum değil ve son derece özel bir duygu. Elbette bazı zorluklarla karşılaşmanız doğal ancak doğru yerdeyseniz ve sevdiğiniz işi yapıyorsanız o zorluklar sizin için aşılması gereken küçük engeller oluyor. Benim için iş hayatı içerisinde bulunmak daha öncede belirttiğim gibi erken yaşlarda başladı.
Küçük yaşlarda çalışma hayatı içerisine girmenin avantajlarını gördüm. Kadın olduğumdan dolayı hiçbir zaman sıkıntı duymadım. Çalışma hayatım içerisindeki yıllar boyunca kendimi hep özel ve şanslı bir bayan olarak htim. Deneyimli, bilgili ve kültürlü insanlarla karşılaştım. Şimdi kendi personelime de aynı bilgi ve tecrübeleri aktarmaya çalışıyorum. Bence iş hayatında kadın sayısı artmalı. Çünkü kadınların hassas ve sorumlu yapısının, rölatif bakış açısının işhayatında değerlendirilmesi gereken en önemli özellikler olduğunu düşünüyorum.
İNSANLAR ARTIK KADIN ESNAFA ALIŞTI...
İnsanların artık kadın esnaflara alıştı bazı iş koşullarında ufak sorunlar yaşamalarına rağmen genel olarak bir şikayet olmuyor.
Kadının çalışmasının, bir şeyler üretmesi öncelikle kendine moral verir. Kadın çalıştığında işe yaradığını hissediyor.
Kadının toplumda ki önemine gelince; "Kadının yeri aslında o kadar önemli ki; eş iflas eder kadın yüklenir, çocuk olmaz kadın suçlanır. Neredeyse ayakları taşa takılsa bizden bilirler..Kadın kendini gerek özel gerekse iş hayatında ezdirmemesi ve varlığını htirmesi gerekli. Kadın çalıştığında işe yaradığını hissediyor...
Türkiye’de kadının iş hayatındaki yeri henüz çok yeni. Yaşamdaki varlığının önemini henüz kendisi bile tam olarak kavrayamayan Türk kadını çalışan, üretime katkıda bulunan yanlarıyla da toplumda kendine yer edinmeye, iş hayatında daha etkin bir konuma gelerek, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışıyor. Bu durumda kadın-erkek hepimizin üzerine düşen önemli bir görev var: Onlara köstek değil, destek olmak.
Türk ekonomisinin temel direklerinden biri olan esnaflarımız, Türkiye’de kadın olmanın ve kadın esnaf olmanın sorunlarını bir arada yaşıyor. Kadınlarımız geçimini sağlamak için yaşadığı sorunları verdiği ekonomik mücadele ile aşmaya çalışıyor.
Hem Anne Olarak Hem de Bir İş Kadını Olarak İş Ve Ev Arasında Nasıl Bir Denge Kuruyorsunuz?
Benim için ailem de işim de hayatımda vazgeçemeyeceğim iki önemli unsurlarından biridir.Her işin olduğu gibi benim de yaptığım işin çeşitli zorluklarıvar. Üstelik işin başındaysanız işiniz daha da zor. Bunun yanında evlendikten sonra bir de eş ve anne olmak gibi iki özel sorumluluk daha alıyorsunuz. Yani sorumluluklarınız giderek artıyor.
Aile hayatım içerisinde işimin zorluklarını htirmemeye özen gösteriyorum.
Boş kaldığım zamanlarda eşim ve çocuklarımla bol bol vakit geçirmeye çalışıyorum. Sizin de bildiğiniz gibi yuvayı dişi kuş yapar. Bu nedenle biz çalışan eşler ve anneler işimiz ve ailemiz arasında denge kurmak ve özveride bulunmak zorundayız.
Başarılı Bir Kadın Esnaf Olarak Çalışanların Durumunu Nasıl Değerlendiriyorsun?
Bu soruya genel olarak cevap vermek istiyorum. Türkiye’nin geneline baktığınızda çalışanların durumunun ve çalışma şartlarının pek iç açıcı olmadığını görüyorsunuz.
Milyonlarca kişi asgari ücretle evini geçindirmeye çalışıyor. Bununla birlikte yüzlerce üniversiteli işsiz. Çalışma şartları ve ödenen ücretler elemanların vasıflarını karşılamada oldukça düşük. Kadın çalışan sayısı ise az. Ancak özel sektörün geneline baktığınızda kadın ve erkek çalışan sayısında bir dengenin oluşmaya başladığı söylenebilir.
Son Olarak İş Hayatına Atılacak Genç Bayanlara Ne Gibi Tavsiyelerde Bulunmak İstersiniz?
Son olarak şunları söylemek isterim. Hayat gerçekten çok güzel. Sahip olduklarımızın değerini bilmeli ve şükretmeliyiz. Hayata olumlu yönlerinden bakmalı ve küçük şeylerle mutlu olmayı öğrenmeliyiz. Zamane gençlerimiz bu cümlelerin anlamının farkında değil. Üniversiteyi bitirir bitirmez daha ne yapacaklarına karar vermeden cazip şartlarla ve yüksek maaşlı işler talep ediyorlar. Sonuç olumsuz olunca da hayal kırıklığı yaşıyorlar.
Benim iş hayatına atılacak bayanlara verebileceğim ilk tavsiyem, öncelikle sevdikleri ve başarılı olabilecekleri alanları belirlemeleri, ben bayanım bu iş bana göre değil, yorucu vs gibi ön yargılardan kendilerini kurtarmaları, doğru yerde olduklarından ve doğru işi yaptıklarından emin olmalarıdır.
İkinci tavsiyem ise, kendilerini sürekli geliştirmeleri ve yenilemeleridir.
Aslında en önemlisi iş hayatında var olmak için çaba göstermeleri ve iş-aile yaşamları arasında düzenli bir denge kurmayı sağlayan başarılı birer bayan olmalarıdır.
Çalışan insanlara özellikle bayanlara köstek değil destek olalım diyorum.TEŞEKKÜRLER...