İş Kazası ve Tazminat Davaları
Başak MERAL GÜNDÜZ/Günümüz dünyasında sıklıkla karşılaştığımız olayların başında iş kazları gelmektedir. Bir çalışanın iş ilişkisi bulunduğu bir işverenin iş yerinde veya görevlendirmesi sırasında yaralanması veya ölümü halinde, kendisine veya yakınlarına sorumlu işveren tarafından tazminat ödenmesi istemiyle açılan maddi ve manevi tazminat davaları iş kazası nedeniyle tazminat davaları olarak adlandırılmaktadır.
Bu durumu ve yapılması gerekenleri Avukat Fadile SAKA gazetemize anlattı.
Av.Fadile Saka,“Yaklaşık 10 yıl önce 2012 yılında iş sağlığı ve güvenliği kanunu yayınlandı. Bu kanun ile işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenledi ve pek çok yenilik getirdi. Günümüz şartlarında uygulama ve denetim alanında pek çok eksiklik nedeniyle uygulanmayan kanun hükümler aynı zamanda teknolojinin geliştiği ve artık evden çalışma gibi alanların oluştuğu günümüzde pek de yeterli kalmamaktadır.Ancak mevcut hukuk düzenleme içerisinde iş kazası nedeniyle zarara uğrayan işçi veya yakınları bu zararları nedeniyle işverenden maddi ve manevi tazminat talep edebilmektedir”dedi.
İŞ KAZASI OLARAK TANIMLANAN OLAYLAR NELERDİR?
Av.Fadile Saka,“5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13. maddesine göre, iş kazası olarak sayılabilecek haller ise;
- İşçinin işverene ait işyerinde bulunduğu sırada uğradığı her türlü bedensel veya ruhsal zararlar iş kazası sayılır. İşçinin ne şekilde yaralandığı veya öldüğünün önemi yoktur. İşçinin maruz kaldığı olay işyerinde gerçekleşmişse, iş kazası olarak kabul edilir ve tazminat davasına konu edilebilir. Örneğin, Yargıtay tarafından, iş yerinde kalp krizi geçiren işçinin durumu iş kazası olarak kabul edilmiştir.
-Bir işverene bağlı olarak çalışan işçinin görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda işçinin maruz kaldığı fiiller iş kazası olup tazminat davasına konu olabilir.
-Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
-Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, Örneğin, çocuğunu emzirdiği sırada üst balkondan düşen bir sandalye ile yaralanan işçi, işverene iş kazası tazminat davası açabilir.
-Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaylar, Uygulamada,bu tarz kazalara aynı zamanda trafik iş kazası denilmektedir.
Yukarıda sayılan başlıca s-olaylardan herhangi birinin yaşanması halinde 10 yıllık süre içerisinde dava açılması mümkündür. Yaşanan kaza aynı zamanda ceza davası konusu olmuşsa artık ceza zamanaşımı süresi daha uzun ise ceza davası zamanaşımı süresinde tazminat davasının açılması mümkün olacaktır. Ancak sürenin ne zaman başladığı ve ne kadar olduğu olayın ayrıntılı analizi ile netleşecektir.
Tazminat davası içeriğinde ölüm veya yaralanma halinde manevi tazminat, bedensel zarar halinde maddi tazminat ve ölüm halinde maddi tazminat istenebilecektir. İçeriğine değinecek olursak, geçici-sürekli iş göremezlik nedeniyle oluşan kayıplar, tedavi giderleri,bakıcı giderleri, cenaze giderleri, Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar talep edilebilecektir.
İş kazası, işveren tarafından mutlaka anında Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmelidir. İşveren veya işçinin bildirimi üzerine SGK müfettişler aracılığıyla inceleme yapılarakmeydana gelen olayın iş kazası olup olmadığı, olayın oluş şekli ve tarafların kusur durumunu düzenleyen bir inceleme raporu düzenlenir. İnceleme raporunda olayın iş kazası olarak nitelendirilmesi halinde hak sahibi iş mahkemesinde doğrudan tazminat davası açabilir.
İş kazası, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) bildirilmesine rağmen meydana gelen olay SGK tarafından iş kazası olarak kabul edilmezse hem SGK hem de işverenin davalı olarak gösterileceği bir “iş kazasının tespiti davası” açılmalıdır. İş kazası tespit davası ise iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl içerisinde açılmalıdır. Dava sonucunda olayın iş kazası olduğunun tespit edilmesi halinde iş kazası kaynaklı tazminat davası açılabilir.
Dava sonucunda tazminat miktarları belirlenirken kazaya uğrayan işçinin ve işverenin kusur tespiti yapılır, işçide oluşan maluliyet oranı gibi durumlar tespit edilir. Yargıtay kararlarında “Sigortalının kalp krizi veya beyin kanaması geçirmesi ile intihar etmesi hali de iş kazası kapsamında değerlendirilmektedir.
Ancak unutulmamalıdır ki iş kazası yaşandığı anda mutlaka alanında uzman bir avukat ile görüşülmeli ve hastane kayıtlarında olayın bir iş kazası olduğu bildirilmelidir. Dava sırasında herhangi bir hak kaybına uğranmaması için süreç alanında uzman bir Avukat ile hareket edilmelidir”dedi.