İNSANIZ DEMEKLE OLMUYOR

Cadde, sokak, kapımızın önü, asansörün içi, park bahçe, yürüyüş yolu, kaldırım, futbol sahaları say sayabildiğin kadar fark etmiyor

İNSANIZ DEMEKLE OLMUYOR
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Cadde, sokak, kapımızın önü, asansörün içi, park bahçe, yürüyüş yolu, kaldırım, futbol sahaları say sayabildiğin kadar fark etmiyor. Yetişme, kültür, gelişmişlik, çevre, başlı başına bu işin faktörü. Genimizde mi var bilemiyorum. Alışkanlık desem, gelenek haline gelmiş sanki sus pus kalıyorum. Yaşam kalitesi yükseldikçe insanlar bazı alışkanlıklarından vazgeçer diye bekliyorum oda olmuyor. Yapımız bozulduğu için çaresiz kalıyorlar. Hiç bir sorun yaşamadığımız halde, keyfimiz diyerek tükürüyoruz, gelişmişliğimiz yükseldikçe sümkürüyoruz. Birileri seyirci rolüne bürünmüş bana dokunmayan yılan bin yaşasın sahnesine kaptırmışlar kendilerini sanki. Mikropları ve bulaşıcı hastalıkları peşimizde değil içimizde yaşar hale gelmişiz. Adını bilmediğimiz hastalıklar almış başını gidiyor. Verem, zaturre, bronşit, grip gibi hastalıkların tükürük, öksürük, aksırık, balgamla bulaştığını bilmeyenimiz yoktur sanırım. Ayrıca insan tükürüğünün yere düştükten sonra altı yüz civarında mikrop barındırır hale geldiğini de söylememiz gerekir diyorum. Tükürmenin az gelişmiş ülkelerde daha çok yaşandığı ve tükürmeyi erkeklerin daha çok kullandığı gözle görülür bir gerçek olsa da gelişmiş olan bazı ülkelerde de bu durumla karşılaşmak nadirde olsa yaşanmaktadır. Ayrıca ben kendi adıma bu durumu futbol oynayan sporcuların daha çok yaptıklarını belirtebilirim. İnanın, Futbol sahasını sulamakla kalmayıp köküne kadar ıslatıyorlar sanki. Arakadaş susuzmu kalıyorsun, eskiden dalağınız şişer diyerek bize futbol maçlarımızda su bile vermezlerdi, şimdi su bol ve sen onu ter ile zaten atıyorsun. Peki bastığın o güzelim yerden ne istiyorsun. Arkadaşın sakatlanır, tükürdüğü yerde yatar, sahaya çıkarsın ellerini tükürdüğün yere sürersin, gol atarsın tükürdüğün yerde secde yaparsın, gol sevincini tükürdüğün zemine yatarak, üst üste çıkarak kutlarsın. Sen açık havada sporunu bu şekilde yaparken adama sormazlar mı spor salonlarında iki saat ter dökenler ne yapsın diyerek. Gördünüzmü bir voleybol, basketbol, ya da başka salon sporları müsabakasında yerlere tükürenleri? Kısaca, salon sporları yapanlar futbolculardan, yaşam, gelişmişlik, görgü, ahlak kalitesi olarak daha mı iyi bir konumdalar, olabilirmi böyle bir şey. Allah bizi insan olarak yaratmış, diğer canlılardan ayırıp, sen kalitelisin, sen insansın dememiş mi, varmı bunun başka ötesi. Yürüyoruz, sağımıza, solumuza, arkamızdan gelene, önümüzden gidene aldırmadan. Hoop oda ne, kocaman bir balgam savur gitsin yere, elimizde sigara, derin den bir çekim, içinden çıkan dumanı üfle gitsin yanında oturana, sağında solunda yürüyene. Şimdi bu kul hakkı değil de nedir, var mı bunun başka izahı. Müslümanız ya, kim takar kul hakkını, hele bir söylende nasıl dayağa maruz kalıyorsun yolun ortasında görürsün o zaman. Şimdi sormak istiyorum, hangi sivil toplum kuruluşu bu davranışa karşı bir kampanya başlatalım çağrısında bulundu şimdiye kadar. Ben pek hatırlamıyorum. Mavi kapak kampanyasında toplumun nasıl bilinçlendiğine hepimiz şahit olurken, her türlü hastalığın oluşumuna destek veren bu davranışımız için niye kimsenin kılı kıpırdamıyor diyebilir miyiz bu suskunluğa sizce. Çünkü bu tür kuruluşlar yerelden çok genele bakarlar, sosyale değil, medyatik olmaya koşarlar da ondan derim. Tek kelimeyle gidişimiz iyi değil, haydi bir start diyorum.