İki Tavır da Doğru
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısının ardından koridorda gazetecilerin sorularını cevapladı.
Erdoğan, ''Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile ikinci bir görüşme olur mu?'' sorusuna ''Olabilir'' yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşüp görüşmeyeceği de soruldu.
Erdoğan, "Esad ile görüşme olabilir. Siyasette küslük dargınlık olmaz, eninde sonunda adımlarımızı atarız " dedi.
Birileri bu değişimi tornistan olarak değerlendirse de geçmişteki uygulamaları ile çelişkili görse de yapılan doğrudur. Erdoğan’ı savunmak için söylemiyoruz. Bu köşeyi takip edenler bilir ki son iki yıldan beri Suriye ile ilişkilerin normale gelmesi amacıyla adım atılması gerektiğini yazdık ve savunduk.
Erdoğan’ın Esat ile Sisi’ye karşı tavrı ve tepkisi hem insani hem islami hem de vicdani bir duruştu. Ülke çıkarları değil mazlum halkların savunuculuğunu yapmak ve onların safında yer aldığını dünyaya haykırmaktı.
Belki bu duruş ve tavır uzun sürdü ve ülkemize olumsuz etkileri oldu ama zaman içerisinde hem Esad hem de Sisi kendi halklarının da desteğini aldılar. Onların memnun olduğu bir hükûmete Türkiye’nin ilanihaye düşmanlık yapması ve bunu sürdürmesi hem bölgede inisiyatif alma hem de ülke çıkarları için artık anlamsız bir tavır olacaktı.
Geçmişte Erdoğan’ın Suriye politikasını eleştirip görüşme yolunu öneren kesim ve siyasi partilerin, gelinen noktada “Erdoğan bizim çizgimize geldi” gibi kendilerini öne çıkartan bir siyaset yapma yerine, iki tavır üzerinden yayınladıkları resimler üzerinden sığ bir muhalefetin girdabında boğulmalarını da üzülerek izliyoruz.
Sonuç olarak Erdoğan’ın geçmişte Suriye ve Mısır politikaları ne kadar doğru ise şimdilerde buzların eritilmeye çalışılması da o kadar doğrudur, isabetlidir ve milli çıkarlara uygundur.