İKİ KEZ GÖRDÜĞÜ ŞEHİT BABASININ HATIRALARIYLA BÜYÜYOR
24 yaşında şehit düşen Uzman Çavuş Muammer Faruk Salgar'ın hayatında 2 kez gördüğü 2,5 yaşındaki oğlu Halil Eymen, şimdi ondan geriye kalan hatıraların kokusuyla büyüyor. Babasının fotoğraflarını öpüp, 'Baba' diye seslenen Eymen'in, babasının eşyalarından hazırlanan odada vakit geçirmeyi çok sevdiği öğrenildi.
2016 yılında Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde terör örgütü PKK’ya yönelik yapılan operasyon sırasında şehit düşen Uzman Çavuş Muammer Faruk'un eşi Ayşegül Salgar (22), oğlunu şehidinden kalan hatırlarla büyütüyor. Salgar, eşi şehit düştükten sonra odanın bir köşesini eşinden kendilerine kalan Türk bayrağı, fotoğrafları, hücum yeleği, kepi, beresi ve aile fotoğraflarıyla süsledi. Sürekli babasına ait köşeye gitmeye çalıştığı öğrenilen minik Eymen’in annesi, oğlunun fotoğraflara bakarak ‘baba’ dediğini ifade etti. Şehit kocasının oğlunu hayatında iki kere görebildiğini dile getiren anne Salgar, eşinin 4 gün sonra izne geleceğini fakat şehit düştüğünü anlattı.
Şehit eşi Ayşegül Salgar, kocasının şehit olmadan önce kendisine sabah saat 04.00 gibi, ‘Seni çok seviyorum aşkım, Allah’a emanet ol’ mesajı attığını'da aktardı.
Eşinin genelde böyle mesajlar yazmadığına dikkat çeken Salgar, kendisinin ona geri dönüş yaptığını cevap alamadığını, ulaşamazsan ara diye arkadaşlarının numarasını verdiğini onlara da ulaşamadığını belirterek, "Sonra bir tane arkadaşı aradı. ‘Abla şuan operasyondayız. Faruk yaralı’ dedi. Zaten orada elim ayağım birbirine girdi. 'Neresinden yaralandı ve durumu nasıl' dedim. 'Kolundan ve bacağından yaralandı' dedi. 'Bana telefonu ver konuşayım, sesini duyayım' dedim. ‘Abla telefonlar burada değil, çantası falan yok’ dedi. Ondan sonra telefonu fırlattım ve ablam aldı. Ablamın gözleri doldu ve orada anladım" dedi.
“ŞEHİT OLMASA 4 GÜN SONRA İZNE GELECEKTİ”
Eşinin oğlunu 2 kere gördüğünü dile getiren de anlatan Salgar, “İlk olarak doğumumda gördü. İki üç gün kaldı yine operasyona çağırdılar. Sonra beş aylıkken Elazığ’a geldi ve ikinci kez o zaman gördü. Oğluna çok düşkündü. Farklı bir babalığı vardı. Arkadaşları ‘biz seni görünce babalığımızdan utanıyoruz’ derlerdi. O kadar Eymen’e düşkündü. Ona karşı farklı bir sevgisi vardı. 4 gün sonra izine gelecekti nasip olmadı. ‘Geleceğim oğlumu alışveriş merkezine götüreceğim, gezmelere götüreceğim’ diyordu ama nasip olmadı. Sürekli görüntülü konuşuyordu. Her dakika her saniye görüntülü arayıp konuşuyordu. ‘Babasının paşası özel okullarda okutacağım seni” diyordu.
Anne oğlunu "Senin baban bir kahraman, bizi cennette bekliyor" diyerek büyütüyor
Şehit eşine ait özel bir köşe yaptığını ve oğlunun sürekli o kapıyı açmaya çalıştığını vurgulayan Salgar, “Sürekli o kapıyı açmak istiyor. Sürekli babam diyor. Oraya götürüyorum, odada fotoğraflar var. Sürekli onlara bakıyor. ‘Babam babam’ diyor. İstediği zaman şehitliğe götürüyorum ve şehitlikte de sürekli fotoğraflarını öpüp bakıyor. ‘Senin baban bir kahraman, bizi cennette bekliyor’ diyorum. Onu bu şekilde büyütüyorum. İnşallah vatana millete hayırlı bir evlat ve babası gibi olur. Çalışıyorum, annem ve ağabeyimde yanımda. Allah onlardan da razı olsun. Ağabeyimin büyük bir desteği var. Eymen zaten baba figürüne ağabeyimi koydu. Ona da baba diyor” ifadelerini kullandı.
“EŞİM VE ÇOCUKLARIM SANA EMANET' DERDİ”
Şehidin emanetine sahip çıktıklarını ifade eden Eymen’in dayısı Sinan Sert, “Bu şehidimizin bize emanetidir. Dayısıyım ama beni babası sanıyor. Bende onu evlatlarımdan ayırmıyorum. Üç tanede evladım var. Bu bizim bir emanetimiz. Rahmetlik canını verdi ve bizlere emanet bıraktı. Zaten beni arardı, bacıma ayşo, oğluna da emoş derdi. Bunlar sana emanet derdi. Söz verdik. Allah da bize nefes verdiği kadar, nabzımız atana kadar canım ve ciğerimdir” şeklinde konuştu.