- Haberler
- Siyaset
- İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı: 'Boğaziçi Üniversitesindeki olaylarla ilgili 17 kişinin gözaltına alındı'
İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı: 'Boğaziçi Üniversitesindeki olaylarla ilgili 17 kişinin gözaltına alındı'
İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, Boğaziçi Üniversitesindeki olaylarla ilgili 17 kişinin gözaltına alındığını belirterek, 'Bu gözaltına alınan 17 kişiden sadece 2'si Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi. Ayrıca aralarında MLKP dahil terör örgütüyle irtibatı olan, örgütsel kaydı bulunan kişiler de bu 17 kişi arasında var' dedi.
İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü Çataklı, Bakanlıkta düzenlediği Aylık Basın Bilgilendirme Toplantsı’nda açıklamalarda bulundu. Korona virüs kapsamında alınan tedbirlere değinen Çataklı, salgın ile mücadele kapsamında valilikler ve kaymakamlıklarca bugüne kadar 35 milyon 265 bin 87 re'sen denetim yapıldığını belirterek, 397 bin 694 ihbar ve şikayetin tamamına yakınının da kontrol edildiğini söyledi. Çataklı, bu denetimler sonucunda izolasyona tabi tutulan 8 milyon 379 bin 749 vatandaştan 139 bin 693’ünün izolasyon kurallarına uymadığının tespit edildiğini bildirdi.
“Yurt içi terörist mevcudu 320’nin altına inmiştir”
Terörle mücadelede hedeflerinin sıfır terörist sayısı olduğunu vurgulayan Çataklı, korona virüs salgınına rağmen bu yılki terörle mücadele çalışmalarında en küçük sapma, erteleme ve gecikme yaşanmadığını dile getirdi. Hem planlı operasyonların hem de ikna çalışmalarının 2020 yılı boyunca sürdüğüne dikkat çeken Çataklı, “PKK’ya katılım tarihinin en düşük, örgütten kaçışlar ise en yüksek seviyesindedir. Bu yıl 321 terör örgütü mensubu teslim olmuş, bunlardan 243’ü aileleriyle görüşerek ikna yoluyla dağdan indirilmiştir. PKK’ya katılım 2019’a göre yüzde 60 azalışla 2020’de 52 olmuştur. PKK terör örgütünün yurt içi terörist mevcudu 320’nin altına inmiştir” diye konuştu.
“Hazırlıklarımız bu kışın PKK için unutulmaz bir kış olmasına yöneliktir”
PKK’nın terörist kimliğinin yanı sıra aynı zamanda dünyanın en büyük uyuşturucu örgütü olduğunu ifade eden Çataklı, bu örgütle mücadele etmenin aklı başında her devletin doğal sorumluluğu olduğunu söyledi. Çataklı, “PKK, elemanlarına mağarada sefil bir hayatı, ölümü reva görürken, liderleri Avrupa’da yaklaşık 1.5 milyar dolar olarak tahmin edilen uyuşturucu geliriyle sefahat içinde yaşamaktadır. PKK’ya müzahir kitle, savunucuları, sözcüleri, dağ kadrosu, sempatizanları bu denklemi iyi düşünmelidir. Biz, bu kış yine dağlarda olacağız. Sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi bu kış onlara hiç yalnızlık çektirmeyeceğiz. Bundan emin olabilirler. Tüm planlarımız ve hazırlıklarımız bu kışın PKK için unutulmaz bir kış olmasına yöneliktir” değerlendirmelerinde bulundu.
Çataklı, “Kadın cinayetlerinde hayatını kaybeden kadın sayısı 2019’da 336’dır. 2020’de ise yüzde 21 azalış sağlanmıştır ve 266 olmuştur. Bu konuda özellikle 6284 sayılı yasanın uygulanması talebi üzerinde bir eleştiri ortaya koyanların, kadın cinayetleri sayısında 6284 sayılı kanunun kriterlerini baz almadan resmi rakamlardan farklı ve yüksek rakamlar açıklamalarını da bir manipülasyon olarak ortaya koyduklarını özellikle ifade etmek istiyorum” dedi.
Boğaziçi Üniversitesinde gerçekleştirilen protesto gösterisinde polislere yönelik atılan slogana tepki gösteren Çataklı, şu açıklamalarda bulundu:
“Polisimiz, jandarmamız ve tüm kolluk birimlerimiz canla başla çalışırken ne yazık ki yıl boyunca sistematik bir yıpratma ve itibarsızlaştırma kampanyasına maruz kaldı. Nihayetinde dün Boğaziçi Üniversitesinde gerçekleşen bir protesto gösterisi sırasında Türk polisine yönelik atılan hadsiz, şımarık ve nereden kurgulandığı belli olan bir slogan bu zincirin son halkası olarak bizleri son derece üzdü. Her şeyden önce bu hadise ve bu slogan Boğaziçi Üniversitesinin kendine ait saygınlığına yakışmamıştır. Emniyet birimlerimize her gün binlerce yardım çağrısı gelir, 155 polis imdat çağrı merkezimiz aranır, kimisinin başına bir kaza gelmiştir, kimisi bir hırsızlık olayına maruz kalmıştır, kimisinin bir yakını kaybolmuştur. Bu yardım çağrılarının hiçbirisi ‘katil polis’ diye yapılmıyor. ‘Polis imdat’ diyerek yapılıyor. Bugün bir takım siyasi pozisyonlar için bu hakareti yapanlara hitaben ‘mücadelesinin yanındayım’ diye destek tweeti atanlara bizzat ana muhalefet partisini temsilen o eyleme gidip destek olanlara şunu ifade etmek istiyoruz; bu kurumlar hepimizin kurumları, bu devlet hepimizin, bu polisler hepimizin. Bizi de çoluk çocuğumuzu da malımızı da canımızı da koruyacak olan bu polisler bizim polislerimiz. Türk polis teşkilatı bir sloganla itibarı ayaklar altına alınabilecek basit bir kurum değildir. Polislerimize ‘katil’ denmesini bizim kabul etmemiz ve sessiz kalmamız mümkün değildir. Bizim, bu kinden ve bu ithamdan anladığımız tek şey kolluk birimlerimizin terörle mücadelede ortaya koyduğu başarının, özellikle bu eylemde sloganları dillendirilen bazı örgütlerin, o örgütlere vurulan darbenin rahatsızlığıdır. Bu rahatsızlık devam edecek. Biz onları rahatsız etmeye devam edeceğiz.”
"Terör örgütüyle irtibatı olan kişiler de var"
Çataklı, Boğaziçi Üniversitesindeki olaylarla ilgili 17 kişinin gözaltına alındığını bildirerek, “Bu gözaltına alınan 17 kişiden sadece 2’si Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi. Ayrıca aralarında MLKP dahil terör örgütüyle irtibatı olan, örgütsel kaydı bulunan kişiler de bu 17 kişi arasında var. Bu olayın iki boyutu var. Bir tanesi orada Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet, polisimize mukavemet dahil, aynı zamanda ‘katil polis’ diye bağırıldığını gördük. Polisimize tekme atıldığını gördük. Bunların gereği yapılacak. İkincisi de bir pandemi süreci yaşıyoruz. Bu anlamda birçok kısıtlamayla insanlarımız ve bizler karşı karşıyayız. Bu kısıtlamalara, tedbirlere uyulmadığını gördük. Bununla ilgili arkadaşlarımız gerekli tespitleri yaptılar ilgililere tebligatlarda bulunulacak” ifadelerini kullandı.