İbrahim Kalın Çözer
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın depremden etkilenen illere geçmiş olsun ziyaretleri ve yeni konutların temel atma törenlerine yönelik programları devam ediyor.
Bugüne kadar birçok ile giden Erdoğan cumartesi günü de Elazığ’a geldi.
Cumartesi gününe kadar Erdoğan’ın deprem illerine yaptığı ziyaret ve iftar programlarının çok isabetli ve doğru bir davranış olduğunu düşünüyorduk. Düşünce ve eylem olarak hala doğru ve isabetli olduğunu ifade edelim.
Lakin programın saati ve aksamaları bizzat görünce ve hemen her ilde de bunların yaşandığı varsayımıyla, programın saat ayarlamasının ciddi olarak gözden geçirilmesi ve açıklanan programlara uyulmasının gerekliliği üzerinde kafa yorulmalı diye düşünüyoruz.
Rahmetli Erbakan’ın programa saatler sonra gelme geleneğinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’da da olduğunu biliyoruz. Ama söz konusu zaman dilimi ramazan olunca ve program şehrin en batı ucunda yapılıyor olunca zaman ve ulaşılması gereken mekânı düşünmekte fayda var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanlarının kafasındaki program format ve şablonu şu:
“Sayın cumhurbaşkanını şehre öyle bir saatte götürelim ki, önce halka hitap etsin, ardından temel atma törenini gerçekleştirsin, tam iftar programının yapılacağı alana gidince ezan okunsun.”
Elazığ programı aynen böyle oldu ve Erdoğan bile iftar programına zor yetişti.
Olayın bir de vatandaş tarafına bakalım. İlimizin hemen her mahallesinden, Ak Parti’nin oy depoları; Aksaray, Salıbaba, Sanayi, Ulukent, Doğukent, Rızaiye, Karşıyaka Akçakiraz, Yazıkonak, Palu, Kovancılar ve diğer her ilçe ve beldeden programa gelen isimlerin bir bölümü program saatinin sarkacağını düşünerek zorunlu olarak alanı terk etti.
Önemli bir kısım ise Erdoğan’ın konuşması tamamlanmadan iftara yetişmek üzere alandan ayrıldı.
Sonuçta hem programa katılanların sayısı azaldı hem de insanlar iftarlarını yolda bir bardak suyla açmak zorunda kaldı. Bu durum birçok insanımızda “ramazan gibi günde bu yapılır mı?” serzenişini getirdi.
Vatandaş yerden göğe kadar haklı. Erdoğan’ın ramazan boyunca benzer programları olacağına göre danışmanların bu önemli konuyu hem de halkın ne düşündüğünü de ifade ederek Erdoğan’a iletmesi lazım.
Danışmanlarda bu cesaret yoksa ki yok, bu iş Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinde etkili olan sayın İbrahim Kalın’a düşüyor. Kalın, Elazığ programına kendisi de katılıp tabloya bizzat şahit olduğu ve yaşananları gördüğü için umarız bu meseleyi Erdoğan’a yansıtır ve sorunun çözülmesini sağlar.
Sorun, halkın kadar Erdoğan’ın da sorunu. Vatandaş programa katıldığı için pişman olması ya da program bitmeden alandan ayrılması, Ak Parti ve Erdoğan için ciddi bir sorun. Yapılacak tek şey, programların iftara en az bir saat kala tamamlanması. İftara kadar da bir TOKİ evi ziyaret edilirse herkes mutlu mesut programdan ayrılır ve evine iftara yetişir ve bu günü olumlu ve güzel kapatır. Bizden dostça bir uyarı.
