HİÇ BOŞUNA HEVESLENMEYİN
Kime söylüyorum? Sağa sola bakıp da bu kime söylüyor ayaklarına yatmayın
Kime söylüyorum? Sağa sola bakıp da bu kime söylüyor ayaklarına yatmayın. Direk size söylüyorum.
Eski, yeni milletvekilleri; öyle cumhurbaşkanının arkasından fotoğrafa girerek durumdan vazife çıkarmaya çalışmayın. Benim yerim garanti havalarına girmeyin, kadirşinas Elazığ halkı kadir kıymet bilir tamam da memleketine faydası olmayan, sadece yakın arkadaş, dost ve akrabay-ı tadigerukata faydası olanları affetmez hiç boşuna heveslenmeyin.
Her seçim dönemi bir gayr-ı menkulünü satarak milletvekili aday adayı olan, esas mesleğinin dışında neredeyse her işe el atan, yerel kandigerarı gezerek “beni unutmayın” dercesine sözüm ona ülke meseleleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunanlar size söylüyorum hiç boşuna heveslenmeyin.
Seçim dönemleri aday adayı olan ve fakat “aday yapılırsam nurun ala nur olur aday olamazsam da önemli değil aynı davanın adamı olmazsam da bürokrasiye atlarım” diye hayal kuranlar, bu defa kazın ayağı öyle değil hiç boşuna heveslenmeyin.
Seyda, molla, şeyh, hafız, bey sıfatlarını kullanarak babalarının toplumdaki sermayelerini kullanan ve tüketen oğullar, damatlar; vekillik olmasa da müsteşar, genel müdür, ya da en kötü ihtimal daire başkanı veya il müdürlüğünü kaparım diyen manevi mirasyediler size söylüyorum hiç boşuna heveslenmeyin.
Uyduruktan bir dernek kurup sivil toplum kuruluşu havasıyla sanki çok büyük bir iş yapıyormuş edasıyla yerel kandigerarda boy gösteren, kahvaltılı yemekli hiçbir toplantıyı da kaçırmayan, ben de vekil olabilirim diyen ama Elazığ’ın gün görmüş dayılarının “evladım hayatta önemli olan şeylerin başında haddini bilmek gelir” dediğini kaale almayan tipler size söylüyorum hiç boşuna heveslenmeyin.
Vekil olayım da nasıl olursa olsun diye o partiden bu partiye koşup gezen “ya aslında ben de sizdenim, bakmayın o partide bulunduğuma, hem siz ne derseniz ben onu yaparım” diyen tipler boşuna heveslenmeyin.
Elazığ’a zerre katkısı olmayan ve fakat Fetöcü akademisyenleri koruyan rektörlerin atanması için varını yoğunu ortaya koyanlar hiç boşuna heveslenmeyin. Doğu Perinçek’in dizinin dibinden ayrılmayan, akşam sabah Ak Partiye ve liderlerine hakaret eden ama rektörlük mü tamam yan cebime koyun diyerek büyük bir ilkesizlik örneği verenler boşuna
heveslenmeyin.
Evet hiç boşuna heveslenmeyin çünkü 17 Nisan 2017 tarihinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Çünkü benim kırk yıldır tanıdığım Recep Tayyip Erdoğan, artık her şeyde daha seçici olacak, daha farklı davranacak. Vekilleri de kılı kırk yararak seçecek, bürokratları da kılı kırk yararak seçecek. Öyle birilerini bulup bilmem hangi otelde pazarlıklar yaparak vekil seçilme dönemi bitti. Bakanların kapılarında neredeyse yatak serip bürokrat olmayı bekleyip bir şekilde bir yerleri kapanların dönemleri bitti.
Çünkü Recep Tayyip Erdoğan ihanetin ne kadar yakınına sızdığını gördü. “Din ve eğitim sahasını bize bırak sen hükümeti yönet diyerek devletin en mahrem yerlerine sızarak, başka ülkelere ve servislere hizmet etmeye kadar işi götürenlerin nasıl bir ihanet içerisinde olduğunu ta ciğerden hti. Çünkü en yakınında olması gereken vekil, bakan ve bürokratların kendisini nasıl yalnız bıraktıklarını gördü. En yakın dava arkadaşlarının iş zora girince nasıl kendisine ve davalarına ihanet ettiklerini gördü. Çünkü on beş temmuz gecesi meydanlarda olması gereken ve fakat ya evinden çıkmayan ya da yakın komşu ülkelere kaçma planı yapan bakan, vekil ve belediye başkanlarının ihanetini gördü.
Çünkü bu asil milletin Türküyle, Kürdüyle , Lazıyla Çerkeziyle on beş temmuz gecesinde gösterdiği kahramanlığı görerek milletin dışında vekilmiş, bakanmış, bürokratmış kimseye ihtiyacı olmadığını gördü. Çünkü milletin asıl kendisini sevdiğini, kendisine oy verdiğini vekil seçilenlerin kendisin sermayesini harcadıklarını gördü.
Vel hasıl görmesi gereken, görmemesi gereken çok şey gördü. Artık hiç kimse hesap kitap yapıp boşuna heveslenmesin.