HESABINI VERİRSİNİZ
Geçtiğimiz hafta Ak Parti içerisindeki uyumdan bahsetmiştim
Geçtiğimiz hafta Ak Parti içerisindeki uyumdan bahsetmiştim. Cumhurbaşkanımızın Elazığ’a gelmesiyle yaşanan tablonun mordigererin yükselmesinde etkisi tabii ki olmuştur.
Referandum öncesi uyumlu hava önemli olmasına önemli de… Sandıkta çıkacak sonuç hepsinden de önemlidir.
Genel ve yerel seçimlerde kapı kapı gezen vekiller, belediye başkanı, il teşkilatı ve ilçe teşkilatları referandum öncesi aynı performansı göstermezse, olası bir kötü sonucun altında hepsi birden kalır. Benden söylemesi…
Diğer seçimlerde sizler adaysınız diye çok çalışıyorsunuz. Ama bugün ülkenin kaderi oylanacak.
Çalışmayan, köy, köy, mahdigere mahdigere gezmeyen hesabını verir! Demiştim derim, ona göre!
MHP SEÇMENİNDE DURUM NASIL?
MHP teşkilatı halen daha hareketlenmedi. Sayın Devlet Bahçeli’nin Elazığ’a gelmesiyle birlikte hareketlenme olacak mıdır, hep birlikte göreceğiz.
Batı illerinde MHP tabanında hayırcı sayısı fazla gibi görünüyor. Elazığ’da da hayırcı ülkücülerin sesi evet diyenlere oranla sanki biraz daha fazla.
Teşkilatın tamamının blok halinde evet diyeceğini hiç zannetmiyorum. Umarım yanılırım ve ülkücü camia genel başkanının tavrına sahip çıkar. Aksi halde Sayın Bahçeli’nin tüm emekleri boşa gidebilir.
Çimento fabrikasının taşınması ile ilgili ESİB, her parti gibi MHP teşkilatını da ziyaret etmişti. Ama ne hikmetse MHP ESİB’e mesafeli durdu ve çimento fabrikasının taşınması konusuna destek vermedi.
Elazığ’ın kronikleşmiş bu en eski sorununa MHP teşkilatının duyarsız kalmasını halkın eleştirdiğini görebiliyoruz. Ak Parti, CHP, SP siyasi beklenti içine girmeden oluşuma destek vermişti.
MHP teşkilatına bir dost tavsiyesi olsun…
Şehrin sorunlarına daha fazla ilgi gösterip daha aktif bir teşkilat görüntüsü vermelerinde partileri adına fayda var. Referandum iyi bir fırsat.
Daha zaman var. Bekleyip görelim…
BAHÇELİ NEDEN DEĞİŞTİ?
Ak Parti’nin milletvekili sayısı Anayasayı değiştirmeye veya değişikliği referanduma götürmeye yetmiyordu. Muhalefetin desteğine ihtiyaç vardı.
Anayasanın değişmesine ilişkin Ak Partililerin bile ümide kalmamışken Sayın Devlet Bahçeli sürpriz bir çıkış yaptı ve fiili duruma hukuki meşruiyet kazandıralım dedi. Malum olduğu üzere referanduma giden süreç böyle başladı.
Daha önce başkanlık sistemi ile ilgili sert açıklamalarda bulunan Sayın Bahçeli fikrinden neden vazgeçti?
Aslına bakarsanız tek başına bir yazıda bu konuyu ele almak istiyorum. Bugün kısa bir giriş yapmış olalım…
Sayın Bahçeli başkanlık veya cumhurbaşkanlığı sistemine itiraz ederken ülke 15 Temmuzu yaşamamıştı. Ve de kabul edelim ki, Cumhurbaşkanımızdan başka kimse de bu FETÖ denen alçak sürüsünün neler yapabileceğine bu kadar inanmamıştı.
İspatını sunamayacağım, FETÖ’nün MHP içine sızma iddialarını bir taraf bırakacak olursak… Sayın Bahçeli gerçek bir devlet adamıdır. 15 Temmuz hain darbe/işgal girişiminde ülkenin uçurumun eşiğinden döndüğünü gördü.
Kaldı ki, mevzu bahis olan devlet, millet meseleleriyse Sayın Bahçeli asla popülizm yapmamıştır, ülke menfaatlerini kendisinin ve de partisinin üzerinde tutmuştur.
15 Temmuz travmasını unutup Sayın Bahçeli’yi itham altında bırakmak haksızlıktır, vicdansızlıktır.
Sayısız 15 Temmuzlar üreten bu sistemin değişme zamanı, “EVET” gelmiştir…