HESABI OLANLAR DÜŞÜNSÜN

Oynanan futbolun karşılığında oluşan bahanelerin adını ister rahatlık, isterseniz sıcaklık koyabilirsiniz. Futbolun olmadığı bir maçta, yok efendim top bizdeydi, oyunun hakimi bizdik, hedefimize ulaştık, alacağımızı aldık, galibiyeti kovaladık diyerek kendinizi kandıramazsınız. Çünkü günümüz teknolojisinde maçların naklen yayını ile birlikte futbol bilinci de yükseldi diyebilirim. Kısaca sen ne dersen de, görünen köyü anlatmak için kılavuza gerek olmadığı gün gibi ortadadır. Anlayacağınız görünen köydeki gerçeği bir kabul edebilsek, seyirci sayısının üç beş kişiyi geçmediği bir maçta bu gibi söylemlere girmeden, rakip bizden daha iyiydi, rakibin gol pozisyonları bizden net ve fazlaydı, kalecimizin gününde olması ile bir puan alabildik diyebilsek inanın kimsenin karşı çıkacağı olmaz bu sözlere. Ben kendi adıma bu maçta, Denizlispor ile Elazığ sporun alt sıralarda olan rakiplerine oranla biraz daha rahat olmalarından dolayı daha samimi, daha güzel, pozisyonu çok, iki takımada yakışır bir futbol bekliyordum diyebilirim. Hava sıcaklığı mevsim normdigererinin üstünde ya da maçın saati ile hava sıcaklığı uyuşmadı diyebiliriz. Fakat bu Elazığ spor gibi kaliteli bir takımın iki pas yapmasına ya da çalışılmış bir pozisyon geliştirmesine bu kadar engel olmamalıydı diyorum. Madem bu maça bu kadar rahat çıkmayı düşünüyordunuz maç eksiği bulunan ya da taraftarın görmek istediği futbolcuları oyuna almamakla ne kazancınız oldu bilemiyorum. Önümüze bakacak olursak, Çarşamba günü kendi sahamızda üç puan aldığımız taktirde yüzde doksan dokuz matematiksel olarak da adını koyacağımız ve gelecek sezonun hasaplarına başlayacağımız bir Antep Belediye maçı var. Antep takımının Manisa’ya attığı golü hepimiz izledik ve gördük. Yıllar önce Elazığ sporun Diyarbakırspora attığı golü dillerinden düşürmeyen bazı ekran şovmenlerinin bu gole ne diyeceklerini merakla beklemem bir yana, Antep Belediye takımının Elazığ’a geliş niyeti ve çabası kesinlikle üç puan üzerine olacaktır. Baktığımızda Bandırma sporun ben daha bitmedim mesajı vermesi, Samsun sporun yakalamış olduğu yükselişe üç haftadır el freni çekip kendisini tekrardan ateş hattına atması, Şanlı Urfa sporun bir türlü istikrarı yakalayamaması, sizce bu maçın önem derecesini hafif maç derecesine getirebilir mi hiç. Sözümüzün özü olarak şu cümleleri rahatlıkla söyleyebiliriz. Kadrosuna, kalitesine, hocasına güvendiğimiz ve yerinin buralar olmadığını her daim savunduğumuz Elazığ sporumuz maalesef bir kaç haftadır iyi futbol oynamıyor. Biz Elazığ spor olarak önümüze bakmalı her şeyden önce kendimize oynamalıyız diyorum. Çünkü düşenin dostunun olmadığını biz çok gördük ve yaşadık. Bundan sonrasını hesabı olanlar düşünsün.