'Herkese çok iyi geldim ama kendime iyi gelemedim'
Sosyal medyada kendini mutlu, müreffeh ve şaşalı bir hayatla kendini mesut gösterenlerin aslında ne kadar yalnız ve mutsuz olduklarına son örnek Kübra'dan geldi.
Sultanbeyli'deki evinin 5. katından atlayarak hayatına son veren sosyal medya fenomeni Kübra Aykut'un bıraktığı veda mektubu, sosyolojik, psikolojik araştırmalar yanında gözle görünen hayatların perde arkasına ışık tutması açısından oldukça önemli.
Kendi hür iradesiyle atladığını vurgulayan fenomen "Hayatımdaki herkese çok iyi geldim. Ama kendime iyi gelemedim" diyerek telefon şifresini de yazmış.
"Kendime layık damat bulamıyorum" diyerek kendi kendine düğün yapan Tiktok fenomeni Kübra Aykut, Instagram hesabından son zamanlarda verdiği kilolardan yakınan ve sonrasında evini temizlediği anları yayınlayan fenomenin geride bıraktığı veda mektubu sosyolog, psikolog ve aile danışmanları tarafından dikkatlice incelenip benzer duyguları yaşayanlara yönelik çalışma yapılması gereken bir konu.
Fenomen mektubunda "Kendi hür irademle atladım. Çünkü artık yaşamak istemiyorum. Fıstığa çok iyi bakın. Hayatımdaki herkese çok iyi geldim. Ama kendime iyi gelemedim. İyi bir insan olarak yaşamak bana hiçbir şey kazandırmadı. Bu hayatta bencil olun. O zaman mutlu olursunuz. Günlerdir can çekişiyordum, kimse görmedi. Kendimi çok seven ben kendimi düşündüğüm için gidiyorum. Özür dilerim. Nasıl şaşırttım ama yine sizi" ifadelerine yer verdi.
Mektupta geçen, “Hayatımdaki herkese çok iyi geldim. Ama kendime iyi gelemedim.” Cümleleri insanların hayattan aldıkları mutluluk ve yaşam sevincini etkileyen faktörleri çalışan bilim insanları açısından oldukça önemli. Zira fedakârlık yapan, işin olması noktasında gayretler sarf etse de sonuçta istediğine ulaşamayıp mutsuzluk acısı çeken tüm insanlar bu duyguya kapılarak yine Kübra’nın mektubunda dile gerdirdiği gibi “İyi bir insan olarak yaşamak bana hiçbir şey kazandırmadı. Bu hayatta bencil olun. O zaman mutlu olursunuz.” gibi kör bir kuyuya düşmüş duygusuna götürebiliyor.
Bu duyguları yaşayan birilerine nasıl iyi gelinir, nasıl derdine derman olunur bilmiyoruz ama yalnızlıklarını bir telefonla paylaşmak, gününün nasıl geçtiğini sormak bile çok iyi gelebilir. Sakın bunları küçümsemeyin. Ruhunuza ilaç gibi gelebilecek küçük ama önemli adımlardır bunlar.
Konuşulacak, dertleşilecek, bir sakız ambalajı hakkında bile dakikalarca sohbet edilebilecek hatta tartışabileceğiniz biri varsa hayatınızda, zorluklar ve sıkıntılar daha kolay atlatılabilir, mutluluk kapınıza gelebilir.
Kendisinden çok şeyler öğrendiğim ve bu konulardaki okumaları ve bilimsel çalışmalarıyla alanında önemli bir mesafe kat eden keskin görüşlü bir arkadaşımın, İngiltere ve Japonya’da Yalnızlık Bakanlığı olduğunu söylediğinde oldukça şaşırmıştım.
Bu ülkelerden sonra farklı ülkelerde de yalnızlık bakanlığı ya da bu hizmeti verecek farklı yeni kurumlar kuruldu mu bilmiyorum ama son yılların en önemli sorunu yalnızlık. Hem de kalabalıklar içinde yaşanan bir yalnızlık.
Yalnızlığı sakın tek başına yaşayan ve kimsesi olmayan kişiler olarak algılamayın. Sonuçta bir sosyal medya fenomeni olan, on binlerce takipçisi ve cıvıl cıvıl bir hayat yaşadığını milyonlara gösteren ancak özünde yalnız olan bir Kübra örneği var önümüzde.
Bu konuda yapılacak şey, konuşmak, dertleşmek ve paylaşmaktır. Bu yapılınca görülecektir ki birçok sorun çözülecek, üzerinizdeki yükler azalacak, lacivertin asaleti ve şıklığı size daha çok yakışacak, mutlak mutluluk olmasa bile hüznün ve yalnızlığın sizdeki olumsuz etkileri azalacak ve hayata daha bir mutlu ve huzurlu tutunacaksınız.