HERKES AYNAYA BAKSIN

23 Haziran’da yenilenen İstanbul seçimlerinde Ak Parti beklemediği bir hezimet yaşadı. 31 Mart seçimlerinde 13 bine kadar inen farktan cesaret alan ve sandığa götüremediği küskünlerin gönlünü almakla seçimi de alacağı düşüncesine kapılan sözüm ona akıllı danışmanlarının görüşlerine itibar eden Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, YSK’ya başvurulmasını istemişti.

Oyların çalındığı gerekçesi ile YSK’ya yapılan müracaat sonunda seçimin yenilenmesi kararı çıkmış ardından da seçim çalışmaları yeniden başlamıştı.

HESAP TUTMADI

Ak Parti’nin değişik sebeplerle kırgın ve küskün olduğunu düşündüğü seçmeninin seçimin yenilenmesi halinde sandığa gideceği ve partisine oy vereceğini düşünen Ak Partililer, 23 Haziran seçimleri sonucunu görünce küskün seçmenlerin sandığa gittiğini ancak bu kez CHP’ye oy verdiğini gördüler.

Bu gerçekle adeta şok geçiren Ak Partililer, sorunun sebebini samimi bir şekilde sorgulamak yerine İmamoğlu’nun mağduriyet edebiyatı yaparak seçimleri kazandığı mazeretine sığındılar.

MAĞDURU AK PARTİ YARATTI

Türk seçmeninin oy verme alışkanlık ve tutumlarını çok iyi bilmesi gereken Ak Parti kurmayları ne yazık ki bu yalın gerçeği bile görmezden gelerek tıpkı geçmişte Erdoğan’a yapıldığı gibi verilen mazbatasını elinden alarak yeni bir mağduriyet oluşturdular.

Seçmenin genel tavrından ve benzer olaylarda verdiği tepkilerden bihaber olan, her şeyi geçtik bu mağduriyetin oluşturulmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı bile ikna etmeyi başaran bir lobinin aslında kimlere hizmet ettiği ciddi anlamda sorgulanmalı.

MİLLİ VE DİNİ SÖYLEMLER TEPKİ TOPLADI

31 Mart seçimleri kadar 23 Aralık seçimlerinde de dile getirilen milli beka, Filistin ve Mursi söylemleri toplumda bir kutuplaşmaya yol açtı. Cumhur ittifakının yanında yer almayan kesimleri bazı odaklara hizmet ediyor ve alet oluyorlar ifadeleri geniş bir kesimi rahatsız etti ve istemeden de olsa CHP adayına oy vermeyi getirdi.

ADAYLAR DEĞİL ALGILAR YARIŞTI

23 Haziran İstanbul seçimlerinde adaylardan ziyade algıların yarıştığı görüldü. Cumhur ittifakının her kesimi itham eden, propaganda da eksiklik yaşayan  ve ötekileştirmeyi öne çıkaran söylemler seçmeni ürküttü.

Ak Partinin yoğun seçim   çalışmalarına rağmen, herkesi kucaklayan, sana oy vermeyeceğim diyen yaşlı kadına bile “Bana oy verme ama dua et” diyerek sıcak mesajlar veren İmamoğlu algısı her şeyin önüne geçti.

MEDYA ÇUVALLADI

Ak Parti adayı Binali Yıldırım’a açıktan destek veren ve bu merkezli yayınlar yapan televizyon, gazete ve bazı yazarlarda ters algı oluşturdu ve seçmen İmamoğlu’nu tercih etti. Bazı yayın kuruluşlarının İmamoğlu’na yönelik iftiraya avaran haberleri de kamuoyundan tepki topladı.

VALİYE HAKARET PUAN GETİRDİ

Her ne kadar kendisi kabul etmese de Ak Parti yanlısı medya kurumlarının İmamoğlu’nun Ordu Valisine hakaret ettiği yönündeki haberlerde ters etki yarattı. Toplumun genel olarak idarecilere olan yaklaşımını çok iyi bilen seçmenler, bu konuda İmamoğlu’na çokta fazla tepki göstermediği görüldü.

MİLLETVEKİLLERİ YANLIŞTI

23 Haziran seçimlerinde Ak Parti milletvekillerinin sahada çalışmalarının ne getirip ne götüreceğine dair Hakimiyet Gazetesi olarak görüşümüzü belirtmiştik. Özelikle kendi şehirlerinde ilgi görmeyen vekilleri İstanbul’daki hemşerilerin yanına oy istemek için göndermek de sandığa olumsuz yansıdı ve 31 Martta verilen hemşeri oyları sırf bu sebepten 23 Haziran’da gelmedi.

ŞİMDİ NE OLACAK?

Ankara’dan sonra İstanbul’u da kaybeden Ak Parti’nin artık ciddi bir muhasebe yapmasına gerek kalmadı. Son 4 seçimden beri balkon konuşmalarında ”halkımızın verdiği mesajı” aldık denmesine rağmen gerek siyasette gerekse bürokraside hep yanlış isimlerle yol yürümeye çalışan, toplumun beklentilerinin aksine birilerinin listesinin dayatıldığı bir parti görüntüsü çizen  Ak Parti’nin “dersimizi aldık” dense de adım atma ihtimali olup olmadığı ilerleyen zamanlarda görülecek.

YENİ YÜZLER GEREKİYOR

İmamoğlu’nu açık ara İstanbul Belediye Başkanı yapan gerçeğin yeni yüz ve yeni ses olduğuna dikkat çeken vatandaşlar, Ak Parti’nin son yıllarda toplumda heyecan yaratacak yeni yüzler üretmediği, bu konuda yetenekli ve halkın kabul gördüğü isimlerin ise partide  itibarsızlaştırıldığını belirtiyorlar.

HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK 

23 Haziran seçimleri sonrasında her ne kadar 4 yıl seçim yok dense de  artık kol kırılmış ve bu kez yen içinde de kalmamıştır. Ak Parti  halka ve sokağa dönüş hamleleri başlatmalıdırlar. Siyasi makamları işgal eden her bir fert açık yüreklilikle aynaya bakarak “ben bu davaya ne kattım, ne kaybettirdim” sorusu ile yüzleşmelidir.  Bu yüzleşme olmadığı sürece tepeden yapılacak her bir değişim yeni bir hezimete kapı aralayabilir.