HER DAİM ''GALİBİYET''

Futbolla yatıp, futbolla kalkalım… Sevinçlerimizi, üzüntülerimizi milliyetçi ruhumuzla bu memleket için paylaşalım… Pazar günü mükemmel bir futbol gününü geride bıraktık. Saat 13.30 da başlayan heyecanı, saat 18.00 de sonlandırdık. BAL Ligi 2.Grup lideri Elaziz Belediyespor ve Ptt 1.Lig de zirve mücadelesi veren Vartaş Elazığspor’u bize bu mutluluğu yaşattırdıkları için şükranlarımızı sunuyoruz. Şimdi gelelim futbolun doğrularına ve yanlışlarına…

Ptt 1.Ligde ipin boyu gittikçe kısalıyor. Düşme korkusu yaşayanlar ve Play-Off potasına her ne pahasına olursa olsun kendini atmaya çalışan takımlar öyle bir çırpınıyor ki görmemek mümkün değil. Ahmet Aras, Edinho, Diarra, Cleyton, Zenke, Ayite, Necati Ateş, Kone, Pote, ve ismini sayamadığım bir çok yıldızın Ptt 1.lige vermiş olduğu tat, tamda Ptt 1.Lig severlere layık… Bu doğrultuda Pazar günü kaderdaşlarımızdan Denizlispor’u ağırladık. Onlarda transfer yasağıyla cebelleşiyor. Ama bizim bugünümüze şükür… Her deplasman takımı gibi maça gelmeden önce ‘’Horoz’’ gibiydiler… Şaban ve Genkov’un özel terapi programı dahilinde bu maça hazırlanması ve Ali Hocanın ‘’kaybolan yıllarımızı geri getireceğiz gibi’’ silinen 3 puanımızı bu maçta telafi edeceğiz söylemi maçın önemini bizlere gösteriyordu.

Bordo-Beyazlılar bu maça son haftalara rağmen sorunsuz çıktılar. Sorun derken (Allah bize inşdigerah daha büyük sorunlar yaşatmaz…) maddi problemler. Maç öncesinde İlimiz Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz’ın geriye dönük primleri ödemesi bizleri maç öncesinde mutlu etti, futbolculara da ayrı bir enerji verdi muhakkak… Maçın önem derecesi herkes için muhakkak farklıydı. Coşkun Demirbakan, taraftarıyla buluştuğu ilk resmi müsabakaydı. Yılların İmparatorunda heyecan olmaz ! Fakat Atatürk’de  Galibiyetle başlamak önemliydi… Elazığspor maça sürpriz olmayan bir 11 ile çıktı. Ne kadar da Tom’un kulübede başlaması sürpriz görünse de son iki haftanın ‘’Kiralık Aşkı’’ Halil’i birden kesmek olmazdı… Sahaya sürülen 11, beklenen 11’di fakat mevkilerde lokasyona gidilmişti. Hakan Bilgiç’in asıl mevkisi olan Sağ Bekte, Çağrı Ortakaya’nın ön liberoda ve Treore’nin forvet arkasında başlaması bu jenerasyonun denenmesinde fayda var diye düşündürdü bir an… Lakin bana göre bu demo tutmadı… Bilgiç, sağ bekte kademeye girmekte gecikti ve Treore bireysel becerilerini çok pozitif kullansa da son vuruşlarında yetersiz oluşundan bal yapamadı… Golü de zaten bu demo süresinde gördük. Konuk Denizlispor, bulabileceği fırsatı bulmuş ve golü duran top misali atmıştı. Maça Gakgoş fırtına gibi başlasa da Ege temsilcisi çırpınışlara başladı ve akbaba gibi fırsat kolladı. İlk yarı geriye düşmek beni bir nebzede olsa korkutmadı. Çünkü bu çocuklar bir kere o direnci kırmışlardı… Özellikle de bu maç geriden şimendifer gibi gelip hızlı tren gibi Denizlispor’u sollamaları ileriki haftalar için enerji verecektir…

İkinci devreye Halil-Tom değişikliğiyle başlamak futbolun doğrularındandı. Denizlispor’un ağır kalan sol koridoruna ‘’Misafir Takımı‘’ döşemek Tom’un vazifesi olacaktı. 50-68 dakikalarında kurduğumuz bunaltıcı baskı önce ilk yarının yoklarını oynayan Segbefia ve sonrasında maçın yıldızı olan Kenan Şahin tarafından işe çok yaradı. Kenan, Pazar günü gösterdiği performansla Balkeslere karşıda sahaya sürülür diye düşünüyorum… Ne kadarda rakip alt sıralarda cezalarla kavrulsa da bu zorlu maçı lehimize çeviren bu altın ayakları kutluyorum. Performansı her geçen hafta yükselen Çağrı Ortakaya, Halil Akbunar, Murat Kayalı, M’Bussuy ve Kenan Şahin’inde bu takıma çok şey katacakları aşikar. Umarım Balıkesir deplasmanında da güzel bir sonuçla döner ve nefesleri kesen Malatya derbisine yüksek motivasyonla çıkarız… Temsilcilerimizin böyle her daim galibiyetle ayrılması dileğiyle…