'Hepinizden Nefret Ediyorum…'
Son günlerde sosyal medyaya Yıldız Tilbe'ye mal edilen bir söz dolaşıyor.
Söz şu: “Hepinizden nefret ediyorum ama tek başına da canım sıkılıyor”
Tam da Yıldız Tilbe’lik bir söz ama sanki son yıllarda birçoğumuz da tarif eden bir cümle bu.
Her birimizin etrafında bir yığın insan var lakin çoğunlukla güvenebileceğimiz insan yok. Her biri kişisel çıkar ve menfaatleri kadar yanımızda ya da karşımızdalar. Yok mu hakiki dostlar ve karşılıksız sevenler.. Elbette var ve olmalılar.
Yoğun geçen iş, mesleki gündem ve faaliyetlerden, günü meşgul eden ve gündemi oluşturan konu başlıklarından sonra insanın dostça ve samimi olarak iki çift laf edip kritik yapmak istiyor insan.
Ancak bu kez de bunları konuşacağın kadim dostlar arıyor insanlar. Ama kiminle konuşayım, kiminle dertleşelim, son gündemleri inen ve çıkan trendleri kiminle teati edeyim diyorsunuz lakin bulamıyorsunuz.
İnsanlar nerede, hangi konumda ve hangi ruh halinde olursa olsun kendisine ve karşısındakine iyi gelecek bir sohbeti yapacak insanların kıymetini bilmeli ve onları hoş tutmalı. Zira bu ruhsal olduğu kadar biyolojik de bir ihtiyaç. Batıda birçok ülke Yalnızlık Bakanlığı kurma ihtiyacı duymuş ve bunu hayata geçirmişse demek ki bu mesele toplumsal da bir mesele.