HAZAR ŞİİR AKŞAMLARINDAN…
23
23. Uluslar Arası Hazar Şiir Akşamları damaklarda doyumsuz bir tat bırakarak gerilerde kaldı.
Ama yankıları sürüyor.
İstanbul’dan bu etkinliğe katılan değerli şair ve yazar dostum Muhsin Durucan bu etkinlikle ilgili bakınız neler, düşünmüş, neler yazmış?..
Kendisine teşekkürler ederek gönderdiği yazının bazı bölümlerini sizlere sunmaya çalışacağım umarım beğenirsiniz.
***
“Sanata ve kültüre yaklaşımlı kimi yerel yöneticilerimiz, uluslararası etkinlikler gerçekleştirmektedir. Tüm illerimize örnek oluşturacak düzeyde ve kalitede Elazığ ilimizde Uluslararası Hazar Şiir Akşamları etkinliği düzenlenmektedir.
23 plakalı ilimizin 23. Uluslararası Hazar Şiir Akşamları etkinliklerine Elazığ Valiliği ve Valilik adına İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün sanata duyarlı davranışları ile davet edildim.
Elazığ adı geçtiğinde kültür ve turizm, Elazığ’da kültür ve turizm dendiğinde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve onun başarılı müdürü Tahsin Öztürk akla gelmektedir!
***
Adını M. Kemal Atatürk’ün verdiği Hazar Gölü’nden alan etkinliğin bu yıl konusu: “Ali Şîr Nevaî ve Türkçe ” oldu.
Ali Şîr Nevaî kimdir?
Edindiğim bilgilere göre: Ali Şîr Nevaî, Uygur Türklerinden olup 9 Şubat 1441 tarihinde Afganistan-Herat'da doğmuştur. Babasının mesleği nedeniyle değişik yerleri gezmiştir. Babasının Horasan hâkimi Sultan Ebu'l Kâsım Babür'ün hizmetine girmesiyle Horasan'a yerleşmiştir. Orda Hüseyin Baykara ile öğrenimine başlamıştır. Aralarında ölünceye dek sürecek bir dostluk bağı oluşmuştur.
***
Programa göre Nurettin Ardıçoğlu Kültür Merkezi Salonunda paneller yapıldı. Kürsübaşı eğlencesi gerçekleştirildi.
Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu ve Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz’ın da katılımlarıyla Öğretmenevi önünden İzzetpaşa Meydanı’na dek görkemli ve coşkulu yürüyüş yapıldı.
Sonrasında Vali Bey konukları makama davet etti. Çay ikramı yapıldı. Sohbet sırasında: “Şiir okumak isteyenler okuyabilir!” çağrısı üzerine etkinliğin temasına uygun olan şiirimi okudum.
Güzel Türkçem
Güzel Türkçem, tatlı dillim
Ağız tadı, bal şekerim.
Düşüncemdir ilmek ilmek
Ak kâğıtta sergilemek.
Anadilim, sıcaklığım
Sesim, özüm, yüz aklığım.
Kırda çiçek, kitapta söz
Petek petek damlayan öz.
Salkım salkım üzüm bağım
Elmam, ayvam, şirin narım.
Şiir şiir kitaplığım
Simge simge al bayrağım.
Güzel Türkçem sevincimsin
Hem gündüzüm, hem gecemsin.
Muhsin Durucan
*
İyi planlanmış bir organizeye bağlı olarak Elazığlı güzel insanların da katılımlarıyla ‘şairler yürüyüşü’ yürekleri coşku coşku kabarttı!
Sağduyunun ve sanatın sağı solu olmaz, düşüncesindeyim. Öteleyenlere de saygım azalır. Çoğu sağlıklı düşünen beyinlerin katılacağını umuyorum. Sessiz çığlıklardan da anlaşılıyor! Her zaman ihtiyaç duyduğumuz barış, dostluk ve kardeşlik ortamı ancak böylesi yaklaşımlarla sağlanır.
***
Bu konudaki düşüncelerini empatik bulduğum Elazığlı yazar ve şair Mehmet Şükrü Baş’ın medya ortamında yayımlanan şair ve şiir seçimindeki yanlışlığa vurgu yapan yazısından ilgili bölümü aktarmadan geçemeyeceğim
“… …Bize göre şair seçiminde hiç bir isabet yoktu. İstisnalar kaideyi bozmasa da çok değerli ve saygın şairlerin davet edilmesine rağmen Hazar Şiir Akşamlarının atmosferine uygun olmayan şairler de davet edilmişti. Bazıları şiir yerine sanki ilahi okuyor, kendilerini şairden ziyade bilmem hangi ilahi grubunun mensuplarına benzetiyorlardı.
Bazıları bunu hoş görse de bize göre çok yanlıştı. Dini siyasete soktuk. Okula, kışlaya, camiye, ticarete, soktuk. Romana, hikâyeye, tiyatroya soktuk bari şiire sokmayalım”
***
İlçeleri ziyaret programları uygulaması yapıldı. Hazırlanan araçla Baskil ilçesine giden grupta yer aldım. Dönüşte Özel Final Okulları’na davet edildik. Fen lisesi Müdürü Turgay Turgut, diğer yöneticiler ve görevliler konukseverliklerini esirgemediler.
“Ali Şir Nevai ve Türkçe” paneli sonrasında tüm davetlilerin ve şairlerin katılımıyla Hazar Şiir Akşamları şiir gecesi-hava muhalefeti nedeniyle- Sivrice’de İl Özel İdaresi Sosyal Tesisleri’nde yapılamadığından Ardıçoğlu Kültür Merkezi Salonunda gerçekleşti.
***
Havalar genelde yağışlı geçti. Harput ve Sivrice Gölü gezilerine gidildi. Şefik Gül Kültürevi gezildi. Görüntüler alındı. Paşa Konağı’nın leziz yemekleri sonrası konukları uğurlama ile etkinlik programı da noktalandı.
Konakladığımız kent merkezindeki İlbey Oteli’ne adım attığımda Otel Müdürü Şeyda Ahlatoğlu ile İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Selahattin Yazar karşıladılar! (Herkes bir şeyler yazar / Selahattin, soydan yazar…) Gülen yüzlü ve kara gözlü Şeyda Ahlatoğlu sonraki günlerde de tüm konuklarıyla gereği gibi ilgilendi. Otel personeli, hizmetin en iyisini sunabilme çabasını gösterdi. Adı geçen otelde kalite ve ilgi, herkesi mutlu etti!
Tanışma fırsatı bulduğum ya da yüz yüze olduğum kimi adları şöyle sıralayabilirim: Muhammet Yalçın Azizoğlu, Şeyda Ahlatoğlu, İffet Sanaç, Mitat Yılmaz, Mehmet Şükrü Baş, Hasan Özçam, Süreyya Kaya, Hadi Önal, Bedrettin Kaleştimur, Şükrü Kacar, Zeynel Abidin Başaran, Talat Özer, Yahya Akengin, Mehmet Demir, Mustafa Doğan, Hıdır Aytekin, Niyazı Murat, Gülnar Turgut, Menderes Demir, Ahmet Baysal, İlhami Bulut,Talat Ülker, Ali Osman Nebioğlu, Naime Özeren, İlhan Yardımcı, Hüsamettin Soylu, Bestami Yazgan, Canan Özer, Çolpan Zaripova Çetin, Mehmet Ali Kalkan, Mahmut Hasgül, Tuncer Sönmez, Ahmet Tevfik Ozan, Oktay Rıza, Ammar Muhammed Nur Taha Sılooğlu, Galina Sirkeli, Almas Binnatova,…
***
Elazığ Valiliğinin himayelerinde Belediye Başkanlığı, Fırat Üniversitesi Rektörlüğü, Sanayi ve Ticaret Odası Başkanlığı, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü gibi kuruluşlar; yurt dışından ve ülkemizden çağrılan kimi gazeteci yazarlara, şairlere, araştırmacılara ve diğer konuklara beklenenin üzerinde gösterilen yaklaşımla ağırlama ve sahipliği yapıldı.
Özellikle İl Kültür ve Turizm Müdürü Tahsin Öztürk başta olmak üzere, elamanları ve düzenleme komitesi üyeleri Selahattin Yazar, Seyfettin Bahçeçi, Yahya Teksarı, Fuat Uslu, Ahmet Bayrak, Ercan Duran, Nuray Sanaç Bulanıklı ve diğer görevlilerin; etkinlik öncesinde, etkinlilik süresince ve sonrasında gösterdikleri ilgi, performans ya da canla başla çalışmaları ilgi çekti…
Emeği geçenlere, destekte bulunanlara saygı ve sevgilerimle teşekkür ediyorum…
***
“Gidemediğin yer senin değildir.” diyor, Sivas Valilerinden Halil Rifat Paşa… Bu düşünceden hareketle vedalaşmayı takiben güneşin yüzünü göstermekten sakındığı ve bulutların dağlara yüklendiği ikindi zamanı Adıyaman’a gitmek için minibüsle Malatya yönüne doğru yol almaya başladım.
***
İşte bu sözlerle bizlere veda ediyor değerli şair ve yazarımız Muhsin Durucan kardeşimiz… Bizde kendisine “Yolun açık olsun” diyor bir başka günde, bir başka yerde ve bir başka şiir etkinliğinde buluşmayı temenni ediyoruz.