HAYVANLAR DİYECEĞİM DE, AMANNN SENDE DİYECEKSİNİZ...
Evet hayvan hakları, onlara iyi muamele edilmeli, sevecen ve şefkatli yaklaşılmalı diyeceğim demesine de bunca sorunun arasında ne hayvanı diyeceksiniz
Evet hayvan hakları, onlara iyi muamele edilmeli, sevecen ve şefkatli yaklaşılmalı diyeceğim demesine de bunca sorunun arasında ne hayvanı diyeceksiniz. Bize ne hayvanlardan insanın derdi bitti birde başımıza hayvanlar mı çıktı diyeceksiniz. Hayvan hayvandır işte adı üzerinde hayvan bunların derdi tasası acısı kederimi olur diyeceksiniz.
Haklısınız nede olsa acı duyan, canı yanan yürek sizin değil ki, neden böyle düşünmeyesiniz! Nede olsa onlar hayvan bir anne değil, bir baba değil, bir evlat değil. Onların acıyan bir bedeni, tekmelenen bir yavru köpeğin acısını içinde hissedecek bir anne baba kalbi, şefkati yok size göre.
Bu nedenledir ki, ne acınacak durumları nede yardıma ihtiyaç hasıl olacak hdigereri vardır. Hatta eğlence olsun diye boyunlarına bir ip geçirilmeli, arabanın arkasına bağlanılmalı yada üzerinde en ağır işkenceler yapılıp bundan zevk çıkarılmalı. Nede olsa hayvan nede olsa canı yok. Acısı olsa bile bunu ifade edecek dilleri yok. O nedenle her şeye müstehaklar. Onların acıları üzerinden çocuklara ve kendinize zevkler edinmenizde hiçbir beis yoktur.
Hiç çocuğunuzun parmağına tahta kıymığının battığını hatırlıyormusunuz? Nasıl o küçük acıyı içinizde htiğinizi, içinizin paramparça olduğunu? Hemen o küçük parmağa sarılıp öptüğünüzü, kimi anne ve babaların şefkati abartıp ağladığını? Acı sadece insana özgüdür öyle değil mi? Ne alakası var bu örnekle hayvanların. Hayvanla çocuk yada bizler birmiyiz? Haklısınız hiç bizimle hayvanların canı aynı olur mu. Biz insanız canımız yanar ama onlar hayvan. Onlara hiçbir şey olmaz çünkü onların acıyacak canı yoktur. Onların böylesi bir duruma anne, baba merhameti ile yaklaşması söz konusu değildir. Duyguları yoktur, hiç hayvanda duygu olur mu? Olmaz mı ? Olur hele dünyanın geldiği şu hali gördükten sonra onların daha duygulu, şefkatli olduğuna şahitlik etmişliğim ve inanmışlığım vardır.
Neden bu kadar dramatize edip çok değerli vaktinizi sırf hayvanlar için aldım işin o kısmına geleyim, sizleri daha çok hayvanlarla meşgul etmeden.
Elazığ'da önderliğini Tuba Öztürk ve birkaç gönüllü arkadaşının yaptığı PATİLERİ KORUMA DERNEĞİ adı altında bir dernek kurulmuş. Yani bu insanlar işlerini güçlerini bırakıp bizim gözümüzdeki 3-5 hayvan için seferber olmuşlar. Neymiş efendim sokakta işkence edilmiş, hasta olup acı içinde kıvranan kedi, köpek vs hayvanları iyileştirme onlara yuva, barınak bulma adına seferber olmuşlar. Hemde ciddi bir mesai ve maddi gider harcayarak. Akıl işi değil gibi görünse de evet bu insanlar bu zavdigerı hayvanların dertlerini dert edinmiş, acılarını insanlık ve vicdanlarının gereği yüreklerinde hmiş Bismillah diyerek böylesi hayırlı ve takdire şayan işe soyunmuşlar.
Soyunmuşlar soyunmasına lakin realitede işler kolay yürümüyor. Gönüllü çıkılan yolda her şey gönlün istediği şekilde işlemiyor bazen ilaç parasına sıkışılıyor, bazen barınak bulma sorunu, bunları geçtim bazende iki tatlı söz ve onları motive edecek bir kaç insanın sıcak yaklaşımlarına ihtiyaç duyuyorlar. Ne de olsa marifet iltifata tabidir. Gelin görün ki ne 5 tl yi gözden çıkaran insan ne de onlara 2 çift güzel kelam edecek insan bulamıyorlar. Oysa o paraları nelere harcamıyoruz, bir canlının acısını dindirmek için harcamaktan daha güzel Allah ve kul katında makbul daha ne olabilir ki. Ama yapmıyoruz neden? çünkü; onlar hayvan artı bu gönüllülerin yaptığı iş bize göre çok gereksiz ve fuzuli.
Bu işlerin fuzuli olmadığı şuuruna ne zaman erişiriz bilmem lakin bugün bu insanların siz değerli insanlara ihtiyacı var. Tek amaçları halis niyetlerle bir canlının acısını dindirebilmek. Umarım bu kadar yazıdan sonra sizlerde bir canlının bizlerden hem duygu hemde can acısı yönünden hiçbir farkı olmadığını idrak eder ve desteklerinizi esirgemezsiniz. Burada bir diğer ricada ilimiz belediye başkanı sayın Mücahit Yanılmaz'dan dır. Bir takım insanlar halisane duygularla yola çıkmış ise başkanımıza da bu kimselere destek vermek makamına ve şanına yakışır. Hz Ömer ne diyordu; '' Dağlara buğday serpin İslam beldesinde kuşlar aç kaldı demesinler '' Yine bir başka deyişinde '' Benim halifeliğimde Fırat'ın kenarında kurt kuzuyu parçalasa vebali boynumdadır ''
Herkese hayırlı Ramazanlar...