HAYAT ÇOKTAN SEÇMELİ BİR SINAV DEĞİL

Geçen hafta LYS açıklandı

HAYAT ÇOKTAN SEÇMELİ BİR SINAV DEĞİL
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Geçen hafta LYS açıklandı. Gençlerimizi ve ailelerini zorlu bir tercih süreci bekliyor. Her şeyden önce şunu vurgulamak gerekir ki günümüz Türkiye’sinde üniversite diploması bir iş sahibi olmak için artık yeterli değil.

Günümüz anne babaları durumu kendi üniversite dönemleriyle karıştırmakta dolayısıyla da yanlış sonuçlara varmakta. Evet, geçmişte üniversite mezunu olmak iş sahibi olmak için yeterliydi. Ancak bugün, eğitim için yapılan yatırımın kesinlikle geri döndüğü bir ekonomik düzen içerisinde yaşamıyoruz.

Bu nedenle eğitim için yapılan yatırım eğer geri dönecekse akıllı bir yatırım olabilir. Bu cümlenin açılımı şu: Eğitim yoluyla kalıcı bir gelir elde edemeyecekseniz buraya fazla para harcamayın!

Tabi bu süreçte üniversite ve bölüm tercihi de hayati bir önem taşıyor. Bazı gençler için aldıkları eğitim onların önündeki en büyük engel olarak karşılarında bulunuyor.

Düşünün bir genç herhangi bir öğretmenlik bölümü bitirmiş, atanmayı bekliyor. Yaşı 25 ile 30 arasında. Bütün yatırımı o alana olduğu için başka bir iş de yapamıyor. Halen ailesine bağımlı yaşamak durumunda... İçinde olduğu psikolojiyi bir anlamaya çalışın. Halit Ziya’nın bir hikâyesinin adı geliyor aklıma: Ömr-i Tehi. Yani boşa geçirilmiş bir hayat!..

Neyse uzun bir konu bu, şimdilik burada bırakalım.

Tercihler meselesine dönersek.

Hayatta yaptığımız tercihlerde doğru seçimin ne olduğunu çoğu zaman kimse bilmiyor. Bilenler de zaman içinde yanılıyor. 

Eskiden, babamızın dedemizin zamanında, üniversite tercihi demek, meslek tercihi demekti ve o tercih de hayatınızı ciddi ölçüde belirliyordu. Doktor, mühendis, öğretmen vs. olarak mezun olanlar bir ömür o işi yapıyordu. Artık öyle bir hayat yok. İnsanlar hızla meslek değiştiriyor. Çünkü meslekler hızla değişiyor.

Üniversitenin eşiğinde olan sizler belki daha çok meslek değiştireceksiniz! Şu an size tercih olarak sunulan pek çok meslek, siz iş hayatına başladığınızda olmayacak ve şu an size tercih olarak sunulmayan pek çok meslek iş piyasasında sizi bekliyor olacak.

O yüzden öğrencilerine kendilerini değişik alanlarda geliştirme imkânı sağlayan üniversiteler önceliğiniz olmalı. Üniversite eğitimini sadece derslere katılma ve AA alma olarak düşünmemelisiniz. Üniversite mezuniyet notu eğer akademik kariyer düşünmüyorsanız pek bir anlam ifade etmiyor. Ama bu süreçte elde edeceğiniz farklı kazanımlar size daha güzel bir hayatın kapılarını açabilir.

Türkiye gibi jeopolitik konumu gereği dünya ile entegre bir ülkede sizin için en büyük fırsat Türkiye sınırlarını aşan bir üniversite eğitimi almak olmalı. Bunun artık pek çok yolu var. Erasmus programları var, yurtdışında yaz okulları var. Üniversitelerin yurtdışı kampüsleri ve öğrenci değişim programları var. Tercih yaptığınız üniversitenin bu seçenekleri size sunup sunmadığına bakmanızda yarar var. 

Biraz daha özele inip hangi meslekler daha revaçta, hangi bölümler daha avantajlı derseniz, sağlık ile ilgili meslekler şu anda en mantıklı seçim olarak görülüyor.

Mühendislikler içerisinde ise yazılım mühendisliği iyi bir üniversitede ve yeteneğinize uygunsa gelecek açısından en parlak bölümlerden birisi.

Bir başka mühendislik bölümü ise raylı sistemler. Bütün dünya toplu taşımacılığa doğru gidiyor. Dolayısıyla bu alanda okunacak bir bölüm gelecekte bize imkân sağlayabilir.

Eşit ağırlık ve sosyal bilimler öğrencileri öğretmenliklerden uzak durmalı. Çünkü atama puanları gittikçe yükseliyor ve öğretmen ihtiyacı azalıyor. Burada İngilizce ve PDR bölümleri diğer bölümlere göre daha avantajlı durumda.

Hukuk ve psikoloji tercih edilebilir bölümler olma özelliklerini sürdürüyor.

Baştan söyledik. Hayat çoktan seçmeli bir sınav değil. Bu meslekler nihayetinde güzel ve mutlu bir ömür için birer araç.

Güzel bir hayat yaşamak asıl amacımız olmalı!..