HAYIRLISIYLA 2017 GELEDİ DE BİZ DE GURTULADIK..!
Koca 1 yılı daha geride bırakıyoruz
Koca 1 yılı daha geride bırakıyoruz. 2016 senesi memleketimiz ve Elazığspor için pek de iyi geçmedi. Bir önceki sezonun yıldız isimlerini kaybetmemize neden olan transfer yasağıyla başlayan, maddi krizlerle ve eksi puan cezalarıyla devam eden bir dönem geçirdik. Her şeye rağmen kendimizi Play-Off’a atmayı başarmış, final biletini son topta kaybetmiştik. Kadro darlığımızı avantaja çevirmeye ramak kalmıştı. Canımız sağ olsun dedik ve tüm futbolcularımızı göstermiş oldukları mücadeleden dolayı tebrik ettik. 2016-2017 Futbol sezonunda yeni bir sayfa açacağımızı düşünerek bardağın dolu kısmına dikkatleri çekmek istedik. Yeni umutlarla başladık yeniden…
***
Transfer tahtamızın kapalı oluşu, zafiyet gösterdiğimiz forvet bölgesinde kısır kalmamıza neden oldu. Ümit Tütünci, Kenan Şahin ve Ömer Yıldız’dan verim almaktan başka çaremiz yoktu. Bu isimlerin sezonun ilk yarısında ortaya koydukları performans tüm umutlarımızı suya düşürdü. Kenan ve Ümit’le yollar daha erkenden ayrıldı. Ömer Yıldız’ın süre almaya başlaması, Ogün Temizkanoğlu’nun 3. bölgedeki stratejilerine alternatifler getirdi. Pivot özellikleri olan Ömer, fizik açıdan güçlü olduğu takdirde sırtı kaleye dönük oyunlarıyla orta alandaki isimlerin hücuma katılmasını sağlayacaktı. Aynı zamanda kanatlara indirdiği paralel toplarla oyunun akış yönünü de değiştirecekti. Rakibin kendisine yakın markaj uyguladığı zamanlarda ise faul alarak duran top silahımızı devreye sokmamızı sağlayacaktı. Tüm bu stratejiler fizik açıdan hazır ve motive bir Ömer için geçerliydi keza… Eline geçen fırsatları tam anlamıyla değerlendirdiği söylenemez tabi… Ama eldeki tek forveti gerek mental gerekse fizik açıdan hazırlama görevi teknik ekipteydi. Ne yapıp ne edecek, ilk yarının sonuna kadar olan dilimde bu oyuncudan yararlanmaya çalışacaklardı. Kısmen de olsa Ogün Temizkanoğlu’nun şansını zorladığı ve mümkün olduğu kadar kendisine kredi sağladığını söylemek lazım. Bayram Bektaş’ın göreve gelmesiyle takımın moral motivasyonunun artacağını görebiliyorduk. Tek yapması gereken şey Ogün hocadan devraldığı güçlü orta alanın önündeki forvet bölgesine dokunmaktı. Nitekim elinde farklı alanlarda oynayabilecek özellikte olan Hakan Bilgiç gibi joker bir oyuncu vardı. Ali Fırat’ın savunma açısından idare ettiği ve hücum performansı beklenmediği sürece sadece kendi alanını müdafaa edeceği düşünülürse Bilgiç’i aksayan 3.bölgede kullanıp, Berk ve Tom’la kombine edebilirdiniz. Denizli ve Altınordu ile oynadığımız iç saha maçlarında yeniden tecrübe ettik ki Lamjed futbolculuk melekelerini maalesef kaybetmiş. “Onu çıkar Ömer’i al” hamlesi de pek çare olmayınca saha ve seyircimiz önündeki bu 2 maçta tek gol dahi atamadık. Pozisyonlarımız Traore, Berk, Tom ve Kayalı üzerinden geldi. Özellikle kanat organizasyonlarımızda olması gerektiği yerde olmayıp kendisini merkez alana hapseden Lamjed’e oyunun sonuna kadar tahammül ettik.
***
Gaziantep’te kazanılan maç bizi yanıltmasın. Yine orta alan oyuncularının kişisel gayretleriyle ve ikili oyunlarıyla sonuca gittik. Onlara önlem alındığında elimiz kolumuz bağlanıyor. Veya Tom gibi sezona çok iyi başlayan ama son haftalarda verimi düşen silahlarınız devrede olmayınca alternatiflerinizi değerlendirmek zorundasınız. O da yoksa yok oluyorsunuz… Elinizde Cleyton ve Serdar Özbayraktar gibi oyuncularınız olmadığı için 4-6-0’dan medet ummak da pek akıllıca olmuyor. Bayram hocanın aklı geçen sezonun ilk yarısında çünkü…
Sancılarla geçen 2016 işte… Taraftar ve camia oldukça yıpranmış durumda… Herkes transfer tahtasının açılmasını bekliyor. 13 golle ligin en az gol yiyen ekibinin tek handikapı son vuruş ustasının olmayışı… Sağır sultan bile farkında bunun… Top final hunisine kadar geliyor, ama içeri sokan yok.
***
Bitsin artık 2016… Tüm olumsuzluklarla ve hayal kırıklıklarıyla vedalaşalım… Taraftarların da dediği gibi “Hayırlısıyla 2017 Geledi de biz de kurtuladık…”